Her şey değişti be arkadaş. Fındık bahçeleri bile sanki kiraya verildi memlekette. Bahçelerin sahipleri başka, fındıkları toplayan başka.Uzak illerden gelen göçebeler köle gibi gibi satılmakta. Yerli ırgat bulmak neredeyse imkansız.Bıkmış insanlar mallarıdan.Fındık gibi bir mahsulden ellerini eteklerini çekmişler. İlim fen ilerledikçe bağ bahçe işleri değişip girebi kayıp olunca başladı fındığın ağıdı. Bahçelere paldır motorları soktular, İnekleri sattılar,Bahçeler vahşileşti. Bitki örtüsü değişti.O güzelim yeşil fındık bahçeleri çorak kıraç topraklara dönüştü. Kuraklık arttı. Hele diken ilacı diye bir musibet ilaç çıkardılar. Kuruttu tüm o güzelim bitkileri.O güzelim gürgen mantarları yitip gitti. Bahçelerin sırrı bitti. Herkes bahçesinden kaçar oldu. Fındık Karadeniz'e yabanlaştı. Mal sahipleri o güzel ata yadiğarı topraklarını Üçte bire verme yarışına girdi. Maliyetler arttı.Fındık zor,çileli gelmeye başladı hazıra alışmış miras yedilere. Benim çocukluğumda Toprak sahibinin şerefiydi fındık.Kendisi uğraşırdı. Irgat tutar toplatırdı.Yöre insanı üşüşürdü bahçelere. Dallara asılırken dallar yerlerine yerleştirilirken hep özen isterdi. Şimdilerde dallar bahçeler toplanırken yarı yarıya kırılıyor.Ehliyetsiz fındık nedir bilmeyen acemi toplayıcılar bahçeleri tarumar ediyor.Yöre halkı sadece seyir ediyor.Eskiden patoz yoktu. Fındık harmanda aylarca kalır ayıklama imeceleri kurulur sönük damla damla yanan gaz lambalarının ışığında fındık ayıklanırdı.Köyün delikanlısı o imecelerde köyün kızına sevdalanırdı. Fındık bir nimetti. Şimdi vadiler perişan. bir toplasam, bir an önce bitse telaşı sarmış herkesi.Yeter ki toplansın yevmiye beş yüz, Paldır vurma bin lira olsun.Yazık yazık olmuyor mu. Herkes kendi bahçesini toplasa, eskiden olduğu gibi,Bıldırcın fırtınalarına karışsa fındık.Yavaş yavaş aksa pazara bak nasıl değerine değer katar.Kurutmadan ,seçmeden, sivrisine yağlısına bakmadan toplarsan Giresun denen yörenin altını taş olur. Kimse kusura bakmasın bu fakirliği bizler hak ettik.Yan gelip yatarsan elin ecnebisi alır gider. Sen bir alırsın el bin alır. Şurası da bir gerçek çok geçmez beş yıl sonra fındık toplamak için bahçelere kimse girmez hele Z kuşağı dediğimiz gençler. Ne biliyorlar ki. El gelir alır Karadeniz'in mahsulünü baka kalırız. Müstahsilin olmadığı yerde fındık yetim olur. Kurur. Hele bu tarımsal ilaçlar genetiğini bile bozdu.Tombul fındık şimdiden sivriye döndü. Velhasıl; Fındığın yarını yok. Dinazorlar gibi yitip gider bir gün. Akar gider vadiler derelere Dereler de kuruduya neyse....M.Yayla-Görele
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 160+ kez okundu.
FINDIK ABBAS YOLCU
Her şey değişti be arkadaş. Fındık bahçeleri bile sanki kiraya verildi memlekette. Bahçelerin sahipleri başka, fındıkları toplayan başka.Uzak illerden gelen göçebeler köle gibi gibi satılmakta. Yerli ırgat bulmak neredeyse imkansız.Bıkmış insanlar mallarıdan.Fındık gibi bir mahsulden ellerini eteklerini çekmişler. İlim fen ilerledikçe bağ bahçe işleri değişip girebi kayıp olunca başladı fındığın ağıdı. Bahçelere paldır motorları soktular, İnekleri sattılar,Bahçeler vahşileşti. Bitki örtüsü değişti.O güzelim yeşil fındık bahçeleri çorak kıraç topraklara dönüştü. Kuraklık arttı. Hele diken ilacı diye bir musibet ilaç çıkardılar. Kuruttu tüm o güzelim bitkileri.O güzelim gürgen mantarları yitip gitti. Bahçelerin sırrı bitti. Herkes bahçesinden kaçar oldu. Fındık Karadeniz'e yabanlaştı. Mal sahipleri o güzel ata yadiğarı topraklarını Üçte bire verme yarışına girdi. Maliyetler arttı.Fındık zor,çileli gelmeye başladı hazıra alışmış miras yedilere. Benim çocukluğumda Toprak sahibinin şerefiydi fındık.Kendisi uğraşırdı. Irgat tutar toplatırdı.Yöre insanı üşüşürdü bahçelere. Dallara asılırken dallar yerlerine yerleştirilirken hep özen isterdi. Şimdilerde dallar bahçeler toplanırken yarı yarıya kırılıyor.Ehliyetsiz fındık nedir bilmeyen acemi toplayıcılar bahçeleri tarumar ediyor.Yöre halkı sadece seyir ediyor.Eskiden patoz yoktu. Fındık harmanda aylarca kalır ayıklama imeceleri kurulur sönük damla damla yanan gaz lambalarının ışığında fındık ayıklanırdı.Köyün delikanlısı o imecelerde köyün kızına sevdalanırdı. Fındık bir nimetti. Şimdi vadiler perişan. bir toplasam, bir an önce bitse telaşı sarmış herkesi.Yeter ki toplansın yevmiye beş yüz, Paldır vurma bin lira olsun.Yazık yazık olmuyor mu. Herkes kendi bahçesini toplasa, eskiden olduğu gibi,Bıldırcın fırtınalarına karışsa fındık.Yavaş yavaş aksa pazara bak nasıl değerine değer katar.Kurutmadan ,seçmeden, sivrisine yağlısına bakmadan toplarsan Giresun denen yörenin altını taş olur. Kimse kusura bakmasın bu fakirliği bizler hak ettik.Yan gelip yatarsan elin ecnebisi alır gider. Sen bir alırsın el bin alır. Şurası da bir gerçek çok geçmez beş yıl sonra fındık toplamak için bahçelere kimse girmez hele Z kuşağı dediğimiz gençler. Ne biliyorlar ki. El gelir alır Karadeniz'in mahsulünü baka kalırız. Müstahsilin olmadığı yerde fındık yetim olur. Kurur. Hele bu tarımsal ilaçlar genetiğini bile bozdu.Tombul fındık şimdiden sivriye döndü. Velhasıl; Fındığın yarını yok. Dinazorlar gibi yitip gider bir gün. Akar gider vadiler derelere Dereler de kuruduya neyse....M.Yayla-Görele
Ekleme
Tarihi: 13 Ağustos 2022 - Cumartesi
FINDIK ABBAS YOLCU
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.