1. Mustafa Kutlu'nun başarılı öykü yapıtı Menekşeli Mektup'ta olay, kurgu, anlatım yanında "ses", "ezgi" önemli bir öge olarak kullanılıyor. TRT, türküler, şarkılar... Nezahat Bayram, Muzaffer Akgün, Gülşen Kutlu... İçlilik, duygu derinliği çağrışım, anılar yoluyla duyumsatılıyor okuyucuya: Benimki de, yani kocam; beni terketti. Gelirim deyip gitti. Hâlâ dönecek. Yıllar geçti, hâlâ dönecek. Döner mi dersiniz.     Aynı kaderi paylaşıyoruz. Burada söz biter arkadaş, Söz biter ve bir şarkı başlar. Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri.     Önemli, ünlü şarkının içli, evrensel ozanımız Ahmet Kaçar elinden çıkma bir dizesi. Şarkıyı tamamlamak; dinlemek, dinlemek; okumak, okumak size düşüyor...     2. Ahmet Kaçar kendi yazdıklarını bestelediği gibi özellikle çok güçlü söyleyişi olan halk ozanlarımızın yazdıklarından da şarkı üretmek isterdi. Yıllar yılı düş gibi odaklandı bu tür şiirlere, doğmamış ama uç vermeye başlamış şarkılara. Tamamlanamadı bunlar nedense... En çok üzerinde durduğu, en çok bestelemek istediği, yıllar yılı olgunlaştıramadığı bir halk şiiri, Şah Hatayi'den: Gönül ne gezersin seyran yerinde Alemde her şeyin var olmayınca Olura olmaza dost deyip gezme Bir ahdine bütün yar olmayınca     Yürü sufi yürü yolundan azma Elin gıybetine kuyular kazma Varıp her dükkanda metaın çözme Yanında mürşidin var olmayınca     Kalktı havalandı gönlümün kuşu Kavga gıybet etmek kötünün işi Üstadın tanımaz bunda her kişi Anın kim mürşidi er olmayınca     Varıp bir kötüye sen olma nöker Çarhına değer de dolunu döker Ne Hûda'dan korkar ne hicap çeker Bir kötüde namus ar olmayınca     Şah Hatayi'm edem bu sırrı beyan Kamil midir cahil sözüne uyan Bir baştan ağlamak ömredir ziyan İki baştan muhip yar olmayınca     3. Bir artık mani. Ölçüsü, uyağı... yerli yerinde. İçeriği, izleği, iletisi bıçaksırtı... Sevgi mi, nefret mi? Şaka mı, ciddi mi? Duygu mu, us mu? Doğal mı, yapmacık mı?Özlem mi, unutuş mu? Uyak yoluyla doğaçlama oluşmuş tekerleme benzeri mi?     Hasretim sana canım Kanım kaynıyor kanım Tıkır tıkır yürü de Geliyor densin hanım (Hanım görsünler hanım) O kadar tatlısın ki Anzer balından banım Yıllardır boş duruyu Ah sol yanım sol yanım.