Mavi beşikler, kırmızı beşikler şıngır mıngır sallanırken, Sabun varken şampuan yokken, Denizler balık kaynarken, inek canları bahçelerde yankılanırken, Tavana yayık asıp yoğurt ayran edilirken, ayrana her yemek peşine sıcak mısır ekmeği doğranıp çala kaşık yerken. Buz dolapları, çamaşır makineleri, bulaşık makineleri yokken. Elektrik, telefon yokken, sevgi varken,saygı varken, Her bayramın bir arefesi varken, Bayram akşamları çarşıdan gelen ufacık hediyelerle yatarken, Annem helva kavururken, babam bayram helvasını dört gözle beklerken, Ne güzeldi arefe sonu bayram akşamları. Arefe suyu ile yıkanırdık teneke leğenlerde. Bayrama temiz girmek adettendi. Luna parklarımız yoktu ama, Osman dayım her bayramda kapısına salıncak kurardı. Çocuk huyluydu. Ufacık boyu ufacık kollarıyla tarlanın orta yerine kocaman bir ağaç dikerdi. Ağacın tepesine bir merdiven monte eder o merdivenin iki tarafına salıncak kurar büyük bir çangal yardımıyla dönmeye başlardı. Osman dayım döndükçe salıncak dönerdi. döndükçe salıncak hızlanır Osman dayım yerde, salıncaktakiler boşlukta döner dönerdi. biz o dönen düzeneğe gıçirik derdik. Bayramın tadına doyulmazdı. Yeni gelin ile damat kız evine yumurta yemeğe giderlerdi.O güzel bayramlar uçup gitmiş. Yerine yaşamak için bir savaş başlamış. Her şeyin bol olduğu bir dünya da mazideki bayramların yerini sanal dünyalar almış. Bayramların yerine anlamsız bir yeni bayramlar icat etmişiz. Tadı olamayan meyveler gibi. Hormonlu Çekirdeksiz meyveler gibi. Bayramınız mübarek olsun dostlar. Bayramınız eski bayram tadında olsun . Nice, nice bayramlara ulaşmanız dileklerimle, hepinize saygılar sunarım...M.Yayla-Görele