Bazıları toprak kazar, hazine arar. Bende de bir huy var zamanı kazıyorum. Elim başımda, gözlerimi yumuyor genellikle akşam olurken bilinç altımı kurcalıyor, akşamın alaca karanlığında anılarımdan birini gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorum. Gerçekten akşam olsa da, ben geçmişimle akşamlarda geçmişin gündüzlerinde bazen çocuk olup, bazen bir delikanlı olup yaşamaya çalışıyorum. Bu akşam zaman molozlarının altından çıkardığım yaşanmış bir anımı okumaya var mısınız.
Seksen bir yılının mart ayında asker oldum. Önce İskenderun, sonra Mersin, derken son durak İzmir'e demir attım. İzmir'de hastalandım. Üç kuyular hava hastanesinde yirmi gün yattım. Bana kanını veren Mustafa adında Trabzon'un çatal zeytin beldesinden arkadaşım yirmi gün benimle ilgilendi. Her ihtiyacımı karşıladı. Bir kardeş gibiydik. Askerlik bitince buluştuk. O bana ben ona gittim. Ve bir gün Görele'ye geldi.
-Kura artık beraberiz ben Çanakçı yolunun şantiyesinde çalışacağım artık.
Öğle bir sevindim ki, bilemezsiniz. Günler günleri kovaladı. Hep beraber oluyoruz, gelince bize kasa kasa hamsi getiriyordu. Ailesi balıkçılık yapıyordu. Bende getirdiği hamsileri dükkanın kapısında arkadaşlara dağıtıyor, birkaç kilosunu ancak eve götürüyordum. Bir gün yine geldi. kocaman son model bir jeep kullanıyordu.
-Kura dedi gel seni gezdireyim.
İstediğini yaptım. Dişlerini yeni yaptırmıştı.
-Yakışmış dedim. Sevindi. Araba altımızda uçuyordu.
Beni epey gezdirdi. Dükkana bıraktı. Bastı gaza gitti.
Aradan yalan olmasın bir ay ya geçti ya geçmedi. Kasabada balık hanenin önünde Mustafa düştü gönlüme. O zaman böyle akıllı ceı telefonları yok,Ufak cepler var. Telefonumun hafızasından ismini buldum. Arama tuşuna bastım. Bir iki kez çaldı telefon. Bir bayan sesi,
-Buyurun
-Mustafa'yı aramıştım, Görele'li Mustafa
-Ben Mustafa'nın kızıyım
-Öyle ise Mustafa'yı verir misin.?
-Amca Babam dedi ağlamaya başladı. Kendimden geçerek bağırdım
Balıkçı hayretle bana baktı
-Amca sakin ol dedi kızı. Babam dün öldü. Biraz önce toprağa verdik.
Olduğum yere yığılıp kaldım. zar zor ağlayarak
-Neden haber vermeniz diye sitem ettim.
Bana yıllar önce verdiği kan damarlarımda bir başka dolaşmaya başladı. Damarlarımda bende yaşıyordu Mustafa. Ömrümde yaşadığım travmalara bir tane daha katmıştım. Mustafa Uçup gitti bu diyardan, Bazen rüyama giriyor. Bana ne diyor biliyor musunuz.
-İyi ki sana kan vermişim. Sende yaşıyorum.
Gerçekten kan bağışı ne güzel bir bağış, Kendin ölsen yaşatıyorsun. Ölmesen de yaşatıyorsun. Hakkını helal et Mustafa. Senin kanın var bende. Allah rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun. Şunu iyi bil ki seni hiç unutmuyorum. Benim kan kardeşim...! M.Yayla-Görele