Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

HASTAHANE

Benim yaşadığım kasabada hiçbir zaman hastane olmadı. Hep Trabzon yollarında kaldık tedavi olmak uğruna. Rahmetli Erdem amca tek başına koca bir kasabayı sırtlayıp sağlık sorunlarına merhem olsa da, Ağır hastalıkları hep Trabzon'a sevk ederdi. Adından korktuğumuz Trabzon Numune hastanesi hep rüyalarımıza girmiş,nice sevdiklerimizi orada ahirete uğurlamıştık. Cenazelerimiz Aziz amcanın minibüsünün üstünde gelirdi. Kasabam yetimdi sanki, kimsesizdi. Şimdiki adliye sarayının olduğu yerde iki katlı beş on yataklı hastane denen ucube bir yapı vardı. Sağlık memuru Fevzi amca ile ebe hanımı Şaziye teyze, Birde kasaba doktoru vardı. Babamın tamirhanesi vardı hemen karşısında. Tahtadan kepenkleri vardı. Hemen yanında kundura tamircisi, Naim usta, Doktor Nabi amcanın muayenehanesi, Barutçu Cavit'in eczanesi vardı. Askerden döndüğüm yıllarda o iki katli hastane onarıldı. Cerrahlar atandı, Ufak ameliyatlar yapılmaya başladı.Kasaba şenlenmişti. Bilgili cerrahlar çalışıyordu. Ufacık kasabanın ufacık hastahanesinde doktorlarla arkadaşlıklar kuruyorduk. Korktuğum o yıllarda hastalık hastası olduğum yıllardı, korktuğum doktorlarla arkadaş olmuştum. Hala kasabada olmasa da Burhanettin beyle dostluğumuz devam ediyor. Sonraki yıllarda büyük bir hastane inşa edildi. Otelden farksızdı. doktorla doldurdular. Doktorları dövdüler. Siyaseti hastaneye soktular. Doktorlar kaçtı. Yıllarca dirsek çürütüp tek amacı insanlara sağlık dağıtmak olan o bilim insanlarını ürküttüler. Yinede o doktorlar sabredip hizmet ettiler. Annemi, Babamı o kutsal mekanda ahirete uğurladım. Doktorundan, Hemşiresine, temizlikcisine kadar minnettar kaldım. Ne yazık ki geçenlerde gittim doktorlar hep gitmişti. Memleketlimiz bir Mustafa Çakır kalmıştı. Kapısı açık hasta kabul ediyordu. Çok sevdiğim Behiç beyin odasının kapısına varamadım. Acaba o da gitmiş miydi. O gitmez duyordur deyip uzaklaştım kocaman binadan. Neden neden neden.... Bizi Trabzon'ada sokmuyorlar, Rica ediyorum. Hastanemizi yeniden kurun. O bize can veren mekandır o mekan yalvarıyorum. Duymuyorsunuz. Belki kelimeler kifayet eder. Saygılarımla. M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 15 Haziran 2022 - Çarşamba

HASTAHANE

Benim yaşadığım kasabada hiçbir zaman hastane olmadı. Hep Trabzon yollarında kaldık tedavi olmak uğruna. Rahmetli Erdem amca tek başına koca bir kasabayı sırtlayıp sağlık sorunlarına merhem olsa da, Ağır hastalıkları hep Trabzon'a sevk ederdi. Adından korktuğumuz Trabzon Numune hastanesi hep rüyalarımıza girmiş,nice sevdiklerimizi orada ahirete uğurlamıştık. Cenazelerimiz Aziz amcanın minibüsünün üstünde gelirdi. Kasabam yetimdi sanki, kimsesizdi. Şimdiki adliye sarayının olduğu yerde iki katlı beş on yataklı hastane denen ucube bir yapı vardı. Sağlık memuru Fevzi amca ile ebe hanımı Şaziye teyze, Birde kasaba doktoru vardı. Babamın tamirhanesi vardı hemen karşısında. Tahtadan kepenkleri vardı. Hemen yanında kundura tamircisi, Naim usta, Doktor Nabi amcanın muayenehanesi, Barutçu Cavit'in eczanesi vardı. Askerden döndüğüm yıllarda o iki katli hastane onarıldı. Cerrahlar atandı, Ufak ameliyatlar yapılmaya başladı.Kasaba şenlenmişti. Bilgili cerrahlar çalışıyordu. Ufacık kasabanın ufacık hastahanesinde doktorlarla arkadaşlıklar kuruyorduk. Korktuğum o yıllarda hastalık hastası olduğum yıllardı, korktuğum doktorlarla arkadaş olmuştum. Hala kasabada olmasa da Burhanettin beyle dostluğumuz devam ediyor. Sonraki yıllarda büyük bir hastane inşa edildi. Otelden farksızdı. doktorla doldurdular. Doktorları dövdüler. Siyaseti hastaneye soktular. Doktorlar kaçtı. Yıllarca dirsek çürütüp tek amacı insanlara sağlık dağıtmak olan o bilim insanlarını ürküttüler. Yinede o doktorlar sabredip hizmet ettiler. Annemi, Babamı o kutsal mekanda ahirete uğurladım. Doktorundan, Hemşiresine, temizlikcisine kadar minnettar kaldım. Ne yazık ki geçenlerde gittim doktorlar hep gitmişti. Memleketlimiz bir Mustafa Çakır kalmıştı. Kapısı açık hasta kabul ediyordu. Çok sevdiğim Behiç beyin odasının kapısına varamadım. Acaba o da gitmiş miydi. O gitmez duyordur deyip uzaklaştım kocaman binadan. Neden neden neden.... Bizi Trabzon'ada sokmuyorlar, Rica ediyorum. Hastanemizi yeniden kurun.

O bize can veren mekandır o mekan yalvarıyorum. Duymuyorsunuz. Belki kelimeler kifayet eder. Saygılarımla. M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş