Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

HAZİRAN

Çok uzak değildi o yıllar. Her haziran geldiğinde su kapsında bakır güğümlere su doldurduk.Su güğümle buluşunca buram buram terlerdi. Sanki şafak vakti yapraklara yağan çiğ gibi tüterdi. Hele biraz akşama kaldıysanız birde ateş böceklerinin dansı başlardı su kapılarında. Gökyüzünde yıldızların içinde sanırdınız kendinizi. Çırcır böceklerinin sesinde boğulacak olur, Kurbağalar bağırırken ürkerdiniz. hele o gecelerde tek bir kuş sesi duyardınız. Baykuş. Hangi ağaçta öttüğünü kestirmese de Babaannem bu kuşun sesinin uğursuzluk getirdiğine inanır, ocakta yanan bir odun parçasını ağaçların olduğu sesin geldiği yöne doğru fırlatırdı. Alev döne döne kuyruklu yıldız gibi karanlık ağaçlıkta uçarken,derinden bir kanat sesi gecenin karanlıklarını yara yara bir gemi misali sarı renkli aya gidiyormuşcasına aya doğru uçardı. Baykuşun başı ay olur ayın kanatları baykuş olurdu. Etrafa bir sessizlik çöker karıncaların ayak seslerini duyardık sanki. Bu sesizliği karşıki ormandan gelen çakal sesleri başlardı.Çakallar ulurken köpekler huylanır sesleri yettiğince bağırırlardı. Geceye bir ateş düşerdi. Kısacık haziran geceleri uyumadan uyanırdı. Gece yarısından biraz sonra imsak olur şafak sökerdi. Osman dayım kalkar girebisini eyeler,Koşar adım şafağın sessizliğinde çan gibi öten ayak sesleriyle ufacık evimizin arkasındaki patikadan geçer giderdi.Uzun haziran günün son saatlerinde yorgun argın sessiz adımlarla yine ufacuk evimizi arkasında ki patikadan geçer evine giderdi. Sabah zil gibi öten ayak seslerinden eser olmazdı. Yamalı pantolonu çamura batmış, ayağındaki lastikleri diken yaralıyla parçalanmış delik deşik olurdu. O zaman ki haziranlar cefalı olsa da bereketliydi. Dalda kiraz, dalda dut, Dala düşen fındık...Şimdiki haziranlar çekilecek gibi değil. Sanki Babaannemin korktuğu uğursuzluklar gecelerimize musallat olmuş gibi. Baykuşlar da yok öten şimdilerde. Ah babaanne Çok yanlış etmişsin. Baykuşlar uğursuzluk getirmezmiş demek....! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 02 Haziran 2022 - Perşembe

HAZİRAN

Çok uzak değildi o yıllar. Her haziran geldiğinde su kapsında bakır güğümlere su doldurduk.Su güğümle buluşunca buram buram terlerdi. Sanki şafak vakti yapraklara yağan çiğ gibi tüterdi. Hele biraz akşama kaldıysanız birde ateş böceklerinin dansı başlardı su kapılarında. Gökyüzünde yıldızların içinde sanırdınız kendinizi. Çırcır böceklerinin sesinde boğulacak olur, Kurbağalar bağırırken ürkerdiniz. hele o gecelerde tek bir kuş sesi duyardınız. Baykuş.

Hangi ağaçta öttüğünü kestirmese de Babaannem bu kuşun sesinin uğursuzluk getirdiğine inanır, ocakta yanan bir odun parçasını ağaçların olduğu sesin geldiği yöne doğru fırlatırdı. Alev döne döne kuyruklu yıldız gibi karanlık ağaçlıkta uçarken,derinden bir kanat sesi gecenin karanlıklarını yara yara bir gemi misali sarı renkli aya gidiyormuşcasına aya doğru uçardı. Baykuşun başı ay olur ayın kanatları baykuş olurdu. Etrafa bir sessizlik çöker karıncaların ayak seslerini duyardık sanki. Bu sesizliği karşıki ormandan gelen çakal sesleri başlardı.Çakallar ulurken köpekler huylanır sesleri yettiğince bağırırlardı. Geceye bir ateş düşerdi. Kısacık haziran geceleri uyumadan uyanırdı. Gece yarısından biraz sonra imsak olur şafak sökerdi. Osman dayım kalkar girebisini eyeler,Koşar adım şafağın sessizliğinde çan gibi öten ayak sesleriyle ufacık evimizin arkasındaki patikadan geçer giderdi.Uzun haziran günün son saatlerinde yorgun argın sessiz adımlarla yine ufacuk evimizi arkasında ki patikadan geçer evine giderdi. Sabah zil gibi öten ayak seslerinden eser olmazdı. Yamalı pantolonu çamura batmış, ayağındaki lastikleri diken yaralıyla parçalanmış delik deşik olurdu. O zaman ki haziranlar cefalı olsa da bereketliydi. Dalda kiraz, dalda dut, Dala düşen fındık...Şimdiki haziranlar çekilecek gibi değil. Sanki Babaannemin korktuğu uğursuzluklar gecelerimize musallat olmuş gibi. Baykuşlar da yok öten şimdilerde. Ah babaanne Çok yanlış etmişsin. Baykuşlar uğursuzluk getirmezmiş demek....! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş