Ufacık tefecik, bir ayağı doğmadan aksayan kırk yaşlarında bir adamdı.Saçları uzamış,bakımsızlıktan uçları sararmış,çocukların saçları gibi lülelenmişti.Sakalları birbirine girmiş eski gürbüzküğünü yitirmiş aklaşmış,bıyıkları tütün içmekten is tutmuş bacalar gibi kızıl renk almıştı.İşaret parmağı ile orta parmağının arası da bıyıklarındaki boya ile boyanmıştı.Benden habersiz seke seke yürürken mırıldanmaya başladı.Sanki bir bülbül ötüyordu önümde.Ses tonunda ki tılsım,beni benden almış bana kanat olmuştu.O söylüyor ben uçuyordum.Öyle bir yükselmiştim ki,rüzgara kendini kaptırmış uçurtma gibi bulutlara ak ak kar yığınını andıran bulutlara yaklaşırken kulaklarımdaki tını yitti.İpi kopmuş uçurma gibi nereye gideceğini bilmeden yönsüz anlamsız hareketler yaparak döne döne düşmeye başladım. Aklımı toplamaya çalıştım.Kendi kendime
-Haydi yeniden yeniden söyle diyordum.
Duyamadım bir daha o tınıyı. Kaşla göz arasında ini verdim bulutlardan düştüğüm yerin biraz ötesinde,kocaman taşların arasında gördüm.Koştum kımıldamıyor daima uzaklara çok uzaklara bakıyordu.Omuzuna dokundum usulca.Sanki elektrik çarpmış gibi irkildi başını çevirdi. Elinde cigarasının dumanı kıvrıla kıvrıla bulutlara yukarı yükseliyordu.Beni uçurduğu gibi bu kezde dumana yol vermişti. Anlamsız anlamsız baktı gözlerimin ta içine baktı
-Kimsin..Neden takip edersin. dedim
Sesin çok güzel
-Çok mu gördün bir sesim güzel olsun. Bu kadar çirkinin bir sesi güzel olmuş ne mana taşır.
Dedim ki
-Çok yakışıklısın hem güzellikten bir şey olma önemli olan taşıdığın yüreğin güzelliğidir. Kalktı kucakladı beni
-Sağ olasın dedi tekrar uzaklara baktı.Ağlamaya başladı
-Ne zaman gelecek dersin beklediğim gemi.dedi
-Ne gemisi diye soracaktım. Lafı ağzımdan aldı
-Boşuna uğraşma o gemiyi ne zaman geleceğini bende bilmem.Ama beklerim hep.Bazen türkü söyleyerek,bazen ciğaramı tüttürerek.Gelse de tez zamanda atlayıp gitsem.
-Sen yürü git dostum.Bekleme birazdan rüzgarlar sertleşecek,üşüme
Dedim.
-Sende gidelim
Dedi
-Ben gelemem ne olur ne olmaz belki gelir beklediğim gemi.ufacık oldu gözlerinde.Sanki bir kelebeğe dönüştü uçuverdi.Ufuklarda samanyolu yay gibi olmuş sanki onu bekliyordu.Kanat çırpışlarını uzaklaştıkça kaybettim.Samanyolu çoktan bulutlara karışmıştı.Önüme bakarak yürürken önüme bir çiçek düştü.Tuttum aldım yerden. Ne kadar güzeldi.Kendini beğenmeyen adama inat en -En güzel benim deyip tepiniyor konacak ağaç arıyordu.
Çirkin güzel sesli adamın samanyoluna karışıp ıraması gibi çiçekte ağaçlara doğru uçtu da yitti. Dönüşümü yaşarken aklım mı gitti dersiniz başımdan....M.Yayla-Görele