Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

ÇOCUKLUĞUMUN MEYVESİ

Uzun saçlarını her sabah kemikten yapılmış siyah ince dişli tarakla tarar örer ucunu lastikle bağlar onun üzerine de kelebek gibi kurdele bağlardı anneleri.İncecik boyları dahada uzun görünür adımları uzar koşarak okulun yolunu tutarlardı.Ellerinde çantaları çantalarının içinde alfabeleri,resim defterleri,Karton şeritlere yazılmış fişleri bir tarafı mavi,bir yarısı kırmızı kalemleri, öğle teneffüslerinde yiyecekleri azıkları vardı.Yanakları al elleri tombik tombik bu kız çocukları sevgiden yoğrulmuş hamurdandı sanki.Öğretmenler hep onlarla ilgilenirdi.Onları sanki daha çok severdi.O kız çocuklarına olan ilgiden mi çocukluktan mı nedir kıskanırdık.Saçlarını çeker onları ağlatırdık.Öğretmene bizi şikayet ederlerdi.Öğretmenler de bize bağırır bir iki şamar atar bizleri ağlatırlardı. Okul yolları toz toprak çamur olsa da deli taylar gibi koşardık. Dizlerimizin yarası hiç eksik olmazdı.Diz kapaklarımız da ağaç kabukları gibi kalın yara kabukları kalınlaşır günler sonra kendiliğinden düşer altından karanlık gecelere doğan ay dede gibi yeni deriler doğardı.Her çocuğun diz yaraları vardı.bir doğar bir batardı.Yarasız diz bulmak çok zordu.Çünkü o yıllarda koşmak vardı.Oyunlarımız vardı.Taşa takılıp düşmek vardı.ağlamak kanayan dizinizde kanın sıza sıza donması vardı.Ufacık bacaklarda sivrisinek,tahta kurusu ısırıklarının pembe,pembe izleri vardı.Yinede yaşamak ufacık bir kuşun kanat çırpıp yükseklere çıkmasından farksızdı.Ufacık kuşları her gördüğümde ben hep o günleri o küçücük kız çocuklarını hatırlarım.Örüklerinin bitimindeki kelebeğe benzeyen kordelelerini tutup çıkardığımızda o ufacık kuşların yuvasını dağıtmış kadar kötü bir şey yaptık gelirdi bana.Çocukluklarımız,oyunlarımız,yaralarımız düşüp ağlamalarımız ufacık sandıklara koyulup mazinin derinliklerinde yitip gitmiş gibi olsada,Düşlerimle kazıp temizleyip sunmak bana zevk veriyor.Geçmişim tarla ekinim çocukluğumu.Onları mazinin karanlığından çıkarıp bu günlere ulaştırıp sulu bir meyve gibi tattığım geçmişim. O öyle bir meyve ki tadı tarifsizdir.Onun tadını ancak geçmişin tarlasından yılanmış şaraplar gibi çıkarıp tadanlar yaşayanlar,yaşatanlar bilir....M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2022 - Perşembe

ÇOCUKLUĞUMUN MEYVESİ

Uzun saçlarını her sabah kemikten yapılmış siyah ince dişli tarakla tarar örer ucunu lastikle bağlar onun üzerine de kelebek gibi

kurdele bağlardı anneleri.İncecik boyları dahada uzun görünür adımları uzar koşarak okulun yolunu tutarlardı.Ellerinde çantaları çantalarının içinde alfabeleri,resim defterleri,Karton şeritlere yazılmış fişleri bir tarafı mavi,bir yarısı kırmızı kalemleri, öğle teneffüslerinde yiyecekleri azıkları vardı.Yanakları al elleri tombik tombik bu kız çocukları sevgiden yoğrulmuş hamurdandı sanki.Öğretmenler hep onlarla ilgilenirdi.Onları sanki daha çok severdi.O kız çocuklarına olan ilgiden mi çocukluktan mı nedir kıskanırdık.Saçlarını çeker onları ağlatırdık.Öğretmene bizi şikayet ederlerdi.Öğretmenler de bize bağırır bir iki şamar atar bizleri ağlatırlardı. Okul yolları toz toprak çamur olsa da deli taylar gibi koşardık. Dizlerimizin yarası hiç eksik olmazdı.Diz kapaklarımız da ağaç kabukları gibi kalın yara kabukları kalınlaşır günler sonra kendiliğinden düşer altından karanlık gecelere doğan ay dede gibi yeni deriler doğardı.Her çocuğun diz yaraları vardı.bir doğar bir batardı.Yarasız diz bulmak çok zordu.Çünkü o yıllarda koşmak vardı.Oyunlarımız vardı.Taşa takılıp düşmek vardı.ağlamak kanayan dizinizde kanın sıza sıza donması vardı.Ufacık bacaklarda sivrisinek,tahta kurusu ısırıklarının pembe,pembe izleri vardı.Yinede yaşamak ufacık bir kuşun kanat çırpıp yükseklere çıkmasından farksızdı.Ufacık kuşları her gördüğümde ben hep o günleri o küçücük kız çocuklarını hatırlarım.Örüklerinin bitimindeki kelebeğe benzeyen kordelelerini tutup çıkardığımızda o ufacık kuşların yuvasını dağıtmış kadar kötü bir şey yaptık gelirdi bana.Çocukluklarımız,oyunlarımız,yaralarımız düşüp ağlamalarımız ufacık sandıklara koyulup mazinin derinliklerinde yitip gitmiş gibi olsada,Düşlerimle kazıp temizleyip sunmak bana zevk veriyor.Geçmişim tarla ekinim çocukluğumu.Onları mazinin karanlığından çıkarıp bu günlere ulaştırıp sulu bir meyve gibi tattığım geçmişim. O öyle bir meyve ki tadı tarifsizdir.Onun tadını ancak geçmişin tarlasından yılanmış şaraplar gibi çıkarıp tadanlar yaşayanlar,yaşatanlar bilir....M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş