Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

“Kalp Kırmak Suya Yazı Yazmaya Benzer“

Kalp kırmak suya yazı yazmaya benzer, kalbi yeniden kazanmaksa gece güneşin doğmasına.. Sen suya yazı yazmasını başardın, şimdi otur da güneşin doğmasını bekle..! Kalp kırmayı yada kırmamayı bu kadar güzel anlatan bir başka cümle daha olmaz sanıyorum. Suya yazı yazmak mümkün müdür? Ne kadar uğraş versek bile bunu başaramayız. Suya yazı yazamıyorsak, bir kalbi kırmayı da bu kadar zor hale getirmek bizim elimizdedir. Kırılan kalbi yeniden kazanmayı, mümkün olmayacak gece güneşin doğmasına benzeten bu anlamlı cümle bize çok şey anlatıyor olmalı… Kalp kırmak ile ilgili sevdiğim bir yazıyı paylaşmak isterim. Hani meşhur bir hikaye vardır; Bir baba, bir gün oğluna ''Her kırdığın insan için şu tahtaya bir çivi çak ''der. Oğlu, babasının dediğini yapar ve her kırdığı insan için tahtaya bir çivi çakar. Bir süre sonra bakar ki tahta çivilerle dolmuş, taşmıştır. Babasına gösterir. Babası ''Peki şimdi kırdığın insanların gönlünü al, ve her aldığın gönül için bir çiviyi sök'' der. Zaman geçer Çocuk söylenileni yapar ve babasının yanına çivileri söküp geri gelir ama.. tahta delik deşiktir...Baba tahtayı eline alır ve evladına şöyle der; ''İnsan kalbi bu tahta gibidir oğlum, kırdığın kalbi belki düzeltirsin ama izi her zaman kalır''. Hiç kalp kırdınız mı veya kalbinizi kıran oldu mu? Kimi zaman istemeden de olsa bir sözle, bir hareketle karşımızdakini incittir kalbini kırarız. Bazıları da bilerek ve isteyerek duygularınızla adeta oynar ve kalbini kırar.   Kalp kırmak, hoş görülen bir davranış tarzı değildir. İslam dinide kalp kırmayı hoş görmemektedir. Bir güzel sözde bu gerçek şöyle açıklanıyor:         ‘’ Hakiki Müslüman hiç gönül kırmaz.            Bilir, bundan büyük günah olmaz.      Manevi dünyamızın gönül erenlerinden Yunus Emre’de kalp kıranlara şöyle seslenir:      Kırma dostun kalbini; onaracak ustası yok / Soldurma gönül çiçeğini, sulamaya ibrik yok      Mevlana’ya göre de kalp, içinde çiçekler açan bir bahçedir:     ‘’ Kalbinin sesine kulak ver ki içinde güller açtığını, yeşillikler büyüdüğünü göresin.       Günümüz halk müziği sanatçılarından, Bozkırın Tezenesi olarak ta anılan, ünlü halk ozanlarımızdan yakın tarihte kaybettiğimiz gönül eri Neşet Ertaş’ta (1938-2012) aşağıdaki dörtlüğünde kalp kıranları şöyle uyarıyor:           Can yakıp ta kalp kırma       Senin de gül benzin solacak bir gün       Her canlının kalbi Allah’a bağlı      Herkes ettiğini bulacak bir gün. ‘’ Kırdığınız kalbin acısını; kendi kalbiniz kırılınca hissedersiniz.,,   KALP KIRAN DEĞİL GÖNÜL YAPAN OLMAK…       Şu fani dünyada kalp kırıcı olmaktan ziyade, gönül yapıcı olmak daha anlamlıdır. Kırılan kalbi onarmak zordur; maharet insanları sevmek  kalpleri  fethetmektir!      Bir insan olarak çevremizde güzel anılmak, anlamlı bir iz bırakmak istiyorsak; kalpleri kapatan değil, sevgisiyle açan bir yaklaşım sergilemeliyiz.      Bu gerçeği de Hz. Ali şu sözleriyle doğruluyor:      ‘’ Kalpler kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.,,   Günümüz insanı daha gerçekçi, sosyal ilişkiler hep karşılıklı çıkarlar ile donanımlı. Kalp kırılmış, kırılmamış, dostluklar bitmiş, bitmemiş önemi yok. Önemli olan o günü kâr ile kapatabilmek. Dostum bana küsmüş, küserse küssün, onun bileceği bir iş mantığı hakim. En güzeli geçmişte kalan dostluk değerlerine sahip çıkmak, bir birimize daha saygılı, daha hoşgörülü yaklaşabilmek, hepsinden önemlisi kişilere karşı içimizdeki o kahrolası önyargıyı yok edebilmek.   Kalp kıran insanların nasıl bir ruh yapısına sahip olduklarını çok düşünmüşümdür. Galiba onlar hayatlarında kendilerine hiç değer verilmemiş, sevilmemiş, öz güvenlerini kaybetmiş zavallılar. Karşınızdaki insanın iyi niyetini aptallık olarak görüyorsanız inanın siz aptalsınızdır. Kalbinizi inciten insanlara karşı kırıcı olmadan cevap verebilmek, çok sağlıklı bir ruh yapısının ve her yönüyle güçlü bir kişiliğin ürünüdür.   Her şeye rağmen kalp kırmayı ilke edinmiş ve bunu üstünlük sayanları da vicdanlarıyla baş başa bırakalım…
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2021 - Perşembe

“Kalp Kırmak Suya Yazı Yazmaya Benzer“

Kalp kırmak suya yazı yazmaya benzer, kalbi yeniden kazanmaksa gece güneşin doğmasına.. Sen suya yazı yazmasını başardın, şimdi otur da güneşin doğmasını bekle..!

Kalp kırmayı yada kırmamayı bu kadar güzel anlatan bir başka cümle daha olmaz sanıyorum. Suya yazı yazmak mümkün müdür? Ne kadar uğraş versek bile bunu başaramayız. Suya yazı yazamıyorsak, bir kalbi kırmayı da bu kadar zor hale getirmek bizim elimizdedir. Kırılan kalbi yeniden kazanmayı, mümkün olmayacak gece güneşin doğmasına benzeten bu anlamlı cümle bize çok şey anlatıyor olmalı…

Kalp kırmak ile ilgili sevdiğim bir yazıyı paylaşmak isterim. Hani meşhur bir hikaye vardır;

Bir baba, bir gün oğluna ''Her kırdığın insan için şu tahtaya bir çivi çak ''der.

Oğlu, babasının dediğini yapar ve her kırdığı insan için tahtaya bir çivi çakar. Bir süre sonra bakar ki tahta çivilerle dolmuş, taşmıştır. Babasına gösterir. Babası ''Peki şimdi kırdığın insanların gönlünü al, ve her aldığın gönül için bir çiviyi sök'' der. Zaman geçer Çocuk söylenileni yapar ve babasının yanına çivileri söküp geri gelir ama.. tahta delik deşiktir...Baba tahtayı eline alır ve evladına şöyle der; ''İnsan kalbi bu tahta gibidir oğlum, kırdığın kalbi belki düzeltirsin ama izi her zaman kalır''.

Hiç kalp kırdınız mı veya kalbinizi kıran oldu mu?

Kimi zaman istemeden de olsa bir sözle, bir hareketle karşımızdakini incittir kalbini kırarız. Bazıları da bilerek ve isteyerek duygularınızla adeta oynar ve kalbini kırar.

  Kalp kırmak, hoş görülen bir davranış tarzı değildir. İslam dinide kalp kırmayı hoş görmemektedir. Bir güzel sözde bu gerçek şöyle açıklanıyor:

 

      ‘’ Hakiki Müslüman hiç gönül kırmaz.

 

         Bilir, bundan büyük günah olmaz.

 

   Manevi dünyamızın gönül erenlerinden Yunus Emre’de kalp kıranlara şöyle seslenir:

 

   Kırma dostun kalbini; onaracak ustası yok / Soldurma gönül çiçeğini, sulamaya ibrik yok

 

   Mevlana’ya göre de kalp, içinde çiçekler açan bir bahçedir:

 

  ‘’ Kalbinin sesine kulak ver ki içinde güller açtığını, yeşillikler büyüdüğünü göresin.

 

    Günümüz halk müziği sanatçılarından, Bozkırın Tezenesi olarak ta anılan, ünlü halk ozanlarımızdan yakın tarihte kaybettiğimiz gönül eri Neşet Ertaş’ta (1938-2012) aşağıdaki dörtlüğünde kalp kıranları şöyle uyarıyor:

 

 

 

    Can yakıp ta kalp kırma

 

    Senin de gül benzin solacak bir gün

 

    Her canlının kalbi Allah’a bağlı

 

   Herkes ettiğini bulacak bir gün.

‘’ Kırdığınız kalbin acısını; kendi kalbiniz kırılınca hissedersiniz.,,

 

KALP KIRAN DEĞİL GÖNÜL YAPAN OLMAK…

 

    Şu fani dünyada kalp kırıcı olmaktan ziyade, gönül yapıcı olmak daha anlamlıdır. Kırılan kalbi onarmak zordur; maharet insanları sevmek  kalpleri  fethetmektir!

 

   Bir insan olarak çevremizde güzel anılmak, anlamlı bir iz bırakmak istiyorsak; kalpleri kapatan değil, sevgisiyle açan bir yaklaşım sergilemeliyiz.

 

   Bu gerçeği de Hz. Ali şu sözleriyle doğruluyor:

 

   ‘’ Kalpler kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.,,  

Günümüz insanı daha gerçekçi, sosyal ilişkiler hep karşılıklı çıkarlar ile donanımlı. Kalp kırılmış, kırılmamış, dostluklar bitmiş, bitmemiş önemi yok. Önemli olan o günü kâr ile kapatabilmek. Dostum bana küsmüş, küserse küssün, onun bileceği bir iş mantığı hakim. En güzeli geçmişte kalan dostluk değerlerine sahip çıkmak, bir birimize daha saygılı, daha hoşgörülü yaklaşabilmek, hepsinden önemlisi kişilere karşı içimizdeki o kahrolası önyargıyı yok edebilmek.

 

Kalp kıran insanların nasıl bir ruh yapısına sahip olduklarını çok düşünmüşümdür. Galiba onlar hayatlarında kendilerine hiç değer verilmemiş, sevilmemiş, öz güvenlerini kaybetmiş zavallılar. Karşınızdaki insanın iyi niyetini aptallık olarak görüyorsanız inanın siz aptalsınızdır. Kalbinizi inciten insanlara karşı kırıcı olmadan cevap verebilmek, çok sağlıklı bir ruh yapısının ve her yönüyle güçlü bir kişiliğin ürünüdür.

 

Her şeye rağmen kalp kırmayı ilke edinmiş ve bunu üstünlük sayanları da vicdanlarıyla baş başa bırakalım…

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş