Epeydir belki farkındasınız ne bir şiire dize,ne bir öyküye parağraf oldum.İçime kapandım.Yazmak manasız gelmeye başladı farklı farklı dünyalara dalıp gidince.Kimileri yazdıklarımın karamsar olduğunu,söylerken,hiç tanımadığım kişiler övgüler yağdırsa da yazdıklarıma,yazmak her zaman sürükleyici olmuyor.Cümle kuramıyor,çok bildiğin kelimeleri hatırlamıyorsun.O zamanda susuyor yazmak istesen de yazamıyor,yazdıklarınla mızrap olup okuyanın gönül telinde ses vermiyorsun.İşte o boşluğa düşüp bocalıyor,derin karanlık bir kuyudan çıkmak için uğraşıyor ipsiz karanlık kuyudan çıkınca içine düşen sevda ile yazmak için Kelimeler arıyor,cümleler kuruyor,beyaz kağıt, kara kalemle oya,oya hatıralardan öykü oyaları yapıyorsun. Kış,ilkbahar,yaz derken farkında mısınız eylül gelip çattı.Yapraklar hissetti önce sararmaya,
Hava hissetti başladı yağmaya,kuşlar hiddetti başladı göçmeye,Anneler hissetti başladı kışlık turşuları,tuzluları kurmaya
Velhasıl mevsim değişti.Hazan dedikleri mevsim düşüverdi takvimlere,gönül pencerelerine.Eylül hüzün ayıdır.Eylül ayrılığın başladığı,gurbetin yürekte kaşarlandığı zaman dilimidir.Aklıma eylüller de hep okul yolları düşer.Koca bir tatili sonunda sınıf kokusu dolar içime.Öğretmenlerimi hatırlarım.Yokuş yollarda yayan yürümeyi,fırın kapılarında zeytin ekmek yediğimiz,cami şadırvanına avuç açıp susuzluğumuzu giderdiğimiz günler gelir aklıma.Bıldırcın yağmurlarında ıslandığım günler,Anne diye bağırdığım sesime cevap verince sevinçten uçtuğum.Ses vermeyince sanki bulutlardan düşmüş gibi korkulara kapıldığım eylüller gelir aklıma.Yaklaşık bir yıldan fazladır Anne diye çağırmıyorum.Çağırsam da işitmiyor.Nerede biri anne dese hayaller girdabında annemi o eski
eylülleri hatırlıyorum.Mısır biçerken,turşu kurarken,suya giderken süt sağarken,folluktan yumurta toplarken,Geçinden fındık ayıklarken. Bir türkü söylerdi annem bazen ne güzel söylerdi.Sesi güzeldi.''Yüce dağ başında yanar bir ışık.....''Eylül hüzün ayı Babaları anmadan olur mu hiç.Eylülde odun keserler,evimize balık taşır yuvamızın devamını sağlamak için çalışırlardı.Annem ışık babam lamba idi biri olmazsa ışığımız yanmazdı ufacık kireç badanalı çivit gölgeli ufacık odamızda.Eylül hoş geldin.İyi ki geldin.Kulağıma fısıldarken gözlerimden akıp geçtin.....M.Yayla-Görele