Osmanlı'da Ezeli Rekabet Lahanacılar ile Bamyacilar Saygıdeğer Okuyucularım sizlere ezeli rekabet konusunu anlatacağım Futbolda Ezeli rekabetler hiç bitmez Eskiden İstanbul da Lahanacılar Bamyacılar arasında devamlı rekabet varmış benim de bu konu çok ilgimi çekti yazmaya karar verdim.
Sultanların uğruna şiirler yazdığı, ölümüne müsabakalara sahne olan günümüz deyimiyle müthiş bir derbi'nin hikayesi...
LAHANAYA KUVVET , BAMYAYA LEZZET ...
Osmanlı zamanında savaşçılardan kurulan 'Lahanacılar ' ile Bamyacılar ' adlı 2 takıma dayanır. Her şey Çelebi Mehmet'in, babası Yıldırım Beyazıd ve Timur arasında 1402 yılında gerçekleşen ve Osmanlı' yı Fetret Devri'ne sokan Ankara Savaşı 'ndan aldığı büyük dersle başlar.
Çelebi Mehmet , tahta geçince , o savaşın kaybedilme nedeni olarak gördüğü Osmanlı Süvari birliklerinin yetersizliğini gidermek amacıyla güçlü birlikler kurmaya karar verir. ve 200 süvariyi (diğer adıyla cündi ) talimine alır. Bunların bir kısmını kendi adına bir kısmını da oğlu Murad adına talim yaptırır. Burada asıl amaç savaşa hazır süvariler yetiştirmektir. Kısa sürede rakip haline gelen bu iki takıma birer isim de takılır. Çelebi Mehmet o sıralar Merzifon'a çekildiği ve Merzifon'un lahanası meşhur olduğu için onun takımına Lahanacılar, Amasya'da bulunan Murad'ın takımına da burasının bamyası meşhur olduğu için Bamyacılar adı verilir.
Bu iki takım, cirit başta olmak üzere güreş, okçuluk, mızrak, top, ve lobut atma gibi yarışlara girişir. O zamandan itibaren Osmanlı saray bahçeleri , yüzyıllarca ; Haydi bamya, bastır lahana'' ya da '' Lahanaya kuvvet , bamyaya lezzet'' tezahüratlarıyla yankılanır.
LAHANACILAR YEŞİL, BAMYACILAR KIRMIZI
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldıktan ve Topkapı Sarayı inşa edildikten sonra İstanbul' a taşınan rekabette , takımların kendilerine ait renkleri ve bu renklerde üniformalar da bulunurdu.
Lahanacılar yeşil pantolon, yeşil gömlek, yeşil bayrak; Bamyacılar ise; kırmızı pantolon, kırmızı gömlek, kırmızı bayrakla yarışırlardı. Kıran Kırana müsabakalara sahne olan rekabette, başarılı olan Enderun mensupları başarıları oranında daha üst makamlara terfi olurlardı. Sarayda cuma namazından sonra gerçekleşen müsabakaları halk takip edemezdi. Ancak özellikle bayramlarda, eğlencelerde gerçekleşen mücadeleler halka açık meydanlarda olur, büyük halk kitlesi de bunları yakından takip ederdi.
3 SELİM LAHANACI , 2 MAHMUT BAMYACI
Topkapı Sarayı' nın Bab-ı Hümayun Kapısı'ndan sağa inen yol üzerinde biri bamya diğeri ise lahana motifleriyle süslü iki dikili taş göze çarpar.Bunlardan Lahana Anıtı 'nı Padişah 3 Selim , 1790 da Bamya Anıtı' nı ise 2 Mahmut 1811 'de yaptırır. 3 Selim koyu Lahanacılar taraftarıdır. Hatta İlhami mahlasıyla yazdığı şiirlerde Lahana aşkını dışa vurur;
Bamya gibi dizilmez yüzbini bir rişteye Sanki arslandır ki gerdüneyle gezer lahana Onsuz olmazmış bilindi hiç bir zevk ü sürür
Sohbet-i helva olur mu olmasa geri lahana Yazsa İlhami sezadir her ne denli medhini
Lahanacım , lahanacım , lahanacım, lahana ''
Lahanacılardan bir yiğidin , tüfekle 434 adımdan bir yumurtayı vurması üzerine , Lahanacılar
Anıtı'nı diktirir. 2 . Mahmut ise Bamyacılara gönül verir. Yetiştiği Bamyacılar Ocağı'nın anısına
Bamyacılar Anıtı' nı diktirir. Bunlardan anlaşılacağı üzere aşçılardan vezirlere , paşalardan
padişahlardan dek tüm saray ahalisi müsabakaları tarifsiz bir hey can la izler ve gönül
verdikleri takıma bağılılıklarını çeşitli yollarla belirtirlerdi. Askeri amaçla bu iki takımın izlerini ,
bugün farkında olmadan önünden geçtiğimiz anıt ve çeşmelerin üzerindeki lahana ve bamya
figürlerinde bulabilirsiniz.
Yeniçeri Ocağı 'nın kaldırılmasıyla , Lahanacılar ve Bamyacılar arasındaki müsabakalar
yasaklandı. Uğruna şiirler yazılan , anıtlar dikilen derbi , zamanla halkın ortak hafızasından
silindi. Ama şehrin derinliklerinde ki yerini tamamen kaybetmedi. Bugün de Sultanahmet'ten
Çengelköy'e , İstanbul'un hemen her yerinde efsanevi rekabetin kadim sembollerini bulmanız
mümkün , Hala bir çeşme veya sütunda belli belirsiz bir lahana ya da bamya sembolüyle
selamlaşırsanız sakın şaşırmayın...
Bilmediğimiz kelimeler
cündi: süvâri, sipâhi, ata iyi binen, binici.
lobut: kalın, kısa ve düzgün sopa. kol gücünü geliştirmek için kullanılan, gürgenden jimnastik
aracı.