Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

EKMEK KAVGASI

Ekmek kavgasını bastırıyor, ekmek kokusu. Bütün savaşlar için. Ekmek yemek zararlı az tüketin deseler de ekmek ekseninde şekilleniyor. Ekmeğin fırıncının elinde şekillendiği gibi. Ufacık bir taneden başağa dönüşen buğday, ekmek olana kadar ne çileler çeker. Çiftçinin heybesinden bozkırlara saçılırken tane,tane yağmurla filizlenir. yeşerir. Güneşe doğru bakarak uzar. Başak bağlar çıkın,çıkın. Bir taneden binlerce tane kozasında olgunlaşırken, incecik sapı eğilir. olgunlaştıkça boynu bükülür. Sapanla toprağa gömülen taneler, biçer döverlerle topraktan ayrılır, altın sarısı hale gelince. Kendinden belki milyonlarca kez ağır taşlarının arasında ezilip una dönüşürken, toza dumana karışır değirmen. Çığlıklarla bembeyaz una döşen iksir, fırıncının hamur hanesinde sularla birbirine sarılır. mayalanır, şekillenir. Saatlerce yanan fırın denene kara taştan cehennemlerinde yanar. Kızarır fırından çıkarken tüter. Tüm acılarını unutmuştur o an. Öyle bir kokar ki, kendini insana sunmak için, o koku ne bereketli bir kokudur. Fırıncının alın teri, ekmeğin çilesi özleşmiştir. Raflara dizilirler. Eskiden olduğu gibi filelere koyulmasalar da, Poşetlerde askılara asılıp garip gurabaları beklerler. Onuruna yediremeyenler de bayat ekmek var mı deyip, tezgah altından yarı parasına alacağı ekmeği bekler. Elbette fırından çıkan ekmek dumanı kokusu üstünde doyulmaz bir tattır. O güzelliği tatmak belkide dünya da en büyük tattır. Afiyet olsun. Ekmeği çok severim ben. Hele kuru, kuru yemeyi. Derler ki ekmek kilo yapar. Bana hiç kilo yapmaz. Yedikçe hep aynı kalırım. bir de derler ki ekmeği çok yiyen sakal olur. Onu ben bilemem salak mıyım, bunun kararını da tanıyanlar versin. Ekmek candır. Her gün güneş gibi doğan yaşam iksiridir. Daim olsun. eksikliğini çektirmesin yaradan. Buğdaya,çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya, Bie bin veren başağın yaratıcısına selam olsun...! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 29 Haziran 2024 - Cumartesi

EKMEK KAVGASI

Ekmek kavgasını bastırıyor, ekmek kokusu. Bütün savaşlar için. Ekmek yemek zararlı az tüketin deseler de ekmek ekseninde şekilleniyor. Ekmeğin fırıncının elinde şekillendiği gibi. Ufacık bir taneden başağa dönüşen buğday, ekmek olana kadar ne çileler çeker. Çiftçinin heybesinden bozkırlara saçılırken tane,tane yağmurla filizlenir. yeşerir. Güneşe doğru bakarak uzar. Başak bağlar çıkın,çıkın. Bir taneden binlerce tane kozasında olgunlaşırken, incecik sapı eğilir. olgunlaştıkça boynu bükülür. Sapanla toprağa gömülen taneler, biçer döverlerle topraktan ayrılır, altın sarısı hale gelince. Kendinden belki milyonlarca kez ağır taşlarının arasında ezilip una dönüşürken, toza dumana karışır değirmen. Çığlıklarla bembeyaz una döşen iksir, fırıncının hamur hanesinde sularla birbirine sarılır. mayalanır, şekillenir. Saatlerce yanan fırın denene kara taştan cehennemlerinde yanar. Kızarır fırından çıkarken tüter. Tüm acılarını unutmuştur o an. Öyle bir kokar ki, kendini insana sunmak için, o koku ne bereketli bir kokudur. Fırıncının alın teri, ekmeğin çilesi özleşmiştir. Raflara dizilirler. Eskiden olduğu gibi filelere koyulmasalar da, Poşetlerde askılara asılıp garip gurabaları beklerler. Onuruna yediremeyenler de bayat ekmek var mı deyip, tezgah altından yarı parasına alacağı ekmeği bekler. Elbette fırından çıkan ekmek dumanı kokusu üstünde doyulmaz bir tattır. O güzelliği tatmak belkide dünya da en büyük tattır. Afiyet olsun. Ekmeği çok severim ben. Hele kuru, kuru yemeyi. Derler ki ekmek kilo yapar. Bana hiç kilo yapmaz. Yedikçe hep aynı kalırım. bir de derler ki ekmeği çok yiyen sakal olur. Onu ben bilemem salak mıyım, bunun kararını da tanıyanlar versin. Ekmek candır. Her gün güneş gibi doğan yaşam iksiridir. Daim olsun. eksikliğini çektirmesin yaradan. Buğdaya,çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya, Bie bin veren başağın yaratıcısına selam olsun...! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş