Yerel seçimlerle el değiştiren belediyelerde teslim aldıkları tarih itibariyle kurumun mali tablosunu halkla paylaşmaları işlemleri devam ediyor. Bu tablolara bakıldığında genelde tüm belediyelerin borçlu olduğu görülüyor. Bu paylaşımı çok önemsiyoruz. Aslında el değiştiren belediyelerin yanında tüm belediyelerin bunu yapması gerekiyor. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri de assınlar belediyelerine, yeni döneme şu mali tabloyla giriyoruz diye. Diğer belediyeler de mali tablolarını halka paylaşsınlar. Şurada mali tablosunu açıklayan Giresun ve Görele Belediyelerinin durumuna bakıldığında çok farklı bir gerçekle karşı karşıya kaldık. Bu durum diğer belediyeler için de geçerli ise vay emeklinin haline! Ki, genel manzaraya bakılırsa diğer belediyelerin de durumu aynı diyebiliriz. Belediye borçlarının en büyük miktarını sigorta prim borçları oluşturuyor. Öyle görünüyor ki belediyeler Sosyal Güvenlik Kurumuna yatırmaları gereken primleri yatırmamışlar. Çalışanlardan kesilen primleri ilgili kuruma yatırmayıp belediyenin işlerinde kullanmışlar. Görele Belediyesi'nin belediye olarak SGK' ya 22 buçuk milyon borcu var. Belediye'nin şirketinin ise yanlış okumadıysam 2.5 milyondan fazla borcu var. Rakamları yuvarlak olarak aldık. Giresun Belediyesi'nin SGK'ya borcu 62 milyon, bağlı şirketin prim borcu 262 milyon olarak açıklandı. Şimdi diyecekler ki; Ne var bunda, devletin devlete borcu var! Hayır, öyle değil! Belediyelerin SGK' ya ödemedikleri prim borçları birebir emekli maaşlarının etkiliyor. Çalışanların SGK' dan alacakları hizmetleri etkiliyor. Şimdi anladınız mı emeklilerin neden 10 bin TL maaşa mahkûm edildiğini? Belediyelerden primleri alamayan SGK' nın kasasında para yok, kasada para olmayınca da emekliye verilecek para da yok! Belediyelerin prim borçlarının cezasını emekliler çekiyor. Ve, bu nasıl bir yönetim anlayışı ki SGK bu alacaklarını almak için adım atmıyor. Özel sektörün prim borcunu almak için şahin kesilen SGK belediyelere gelince güvercin oluyor. Özel sektörü gerektiğinde icraya veren Sosyal Güvenlik Kurumu belediyelere gelince suspus bekliyor. Bu prim borçlarını toplamış olsa bugün emeklinin maaşı belki iki belki de üç kat fazla olacak. Belediyelere gösterdiği hoşgörünün faturasını emeklisine ve çalışanına kesiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu neden belediyelerden bu alacaklarını alamıyor? Yasalar önünde eşitsek herhangi bir işverene uygulanan yasal hükümler belediyelere neden uygulanmıyor? BAĞ-KUR' lu olup da kendi primini kendi ödeyen kişilere bir ay geciktiğinde sağlık hizmeti vermeyen kurum belediyelere neden seyirci gibi davranıyor? Görünen o ki SGK' nın kasasındaki paradan çok belediyelerden alacağı var. Ama almıyor, alamıyor! Sonra da emeklisine üç kuruş maaşı layık görüyor. Sosyal güvenlik sistemi şöyle çalışıyor: Çalışanlar adına maaşlarından işveren tarafından kesilen primler kuruma gönderilerek bir havuzda toplanır, emekli olanlar ve geçici iş göremezlik parası alanlar bu havuzdan maaş alırlar. Belediyeler bu havuza koymaları gereken paraları çalışandan kestikleri halde koymuyorlar. Havuzda para olmayınca da emekliye çok az maaşlar verilebiliyor. Önce şuradan başlayalım. Bütün belediyeler borçlarını açıklasınlar. Burada SGK borçlarını bir görelim. Ve SGK bu borçların ödenmesi için yasal yollara başvurarak alacaklarını almanın yoluna gitmeli. Belediyelerin prim borçları toplandığında emeklilerim maaşları da yükselecektir. Bunu yapamazsak emeklilerimizin yaşam kalitesi asla yükselmeyecektir.