Bugün yolum tavuk pazarına düştü. Tavuk satan adam tipik biriydi. Uzun simalı, uzun burunlu, kocamam burnu sanki çenesine değiyordu. Karikatür gibi. Elektrik direğine üç tane tavuk bağlamıştı. Üç tavuk bir tavuk etmese de ona göre tavus kuşuydu. Hele tavuklardan biri vardı, tüyleri yoktu. Bir tek kanatlarında kirli birkaç telek, iki üç tüy kuyruklarında vardı.
-Bu hastamı
Adam beni dövecekmiş gibi sert, sert baktı
-Sağlıklıdır her bir yumurta yapar, bakma öyle olduğuna, horoz huysuz horoz yokmuş onu.
- Bu horoz nasıl horozmuş dedim.
Adamın uzun burnu daha da uzadı.
- Horoz yumurtlayan tavuğu böyle yapıyor dedi. Verecek cevap bulamadım. Alıştık zaten yalana, talana deyip tavuk pazarından uzaklaşırken, tavuğun haline o kadar üzüldüm ki, kendi kendime
-Emekliler gibi dedim. Horoz, satıcı ve pazar işte. Ne de çok yansıtıyordu yaşadıklarımızı...!!!
M.Yayla-Görele