Yemyeşil bahçelere diken ilacı diye, bir zehir atıyorlar. Suyu zehirliyorlar. Otları kurutuyorlar. Toprakta sıcakla buharlaşıp soluduğumuz havaya karışıyor. Bu zehir imal edenler, devamlı birşeyler bulup, insanları yanlış yönlendiriyorlar. Zehirlenerek yavaş, yavaş ölüyoruz. Toprak bitmiş, özünü yitirmiş. Çocukluğumun bitkileri adeta kimlik değiştirmişler. Bu bilinçsiz gidişatı durmak için devlet gerekli önlemi almalıdır. Yoksa toprak bitecek. Toprak biterse hayat olmaz. Toprak analizi yaptırmak mecburi olmalı. Araç muayenesi gibi. Eksoz gazı ne kadar zararlı ise, topraktan elde ettiğimiz ürünlerde ki zararlı atıklarda o kadar zararlıdır. Duymadan zehirliyoruz, bilmeden, zehirleniyoruz. Bu gidişata dur demek için daha ne kadar insan ölecek. Bu Belki de bir savaş tekniği. Zehirle yok etme takdigi. Bence bu son cümlenin üzerinde durmalı. Ne dersiniz. Çocuklarımıza yaşanacak yarınlar bırakalım. kıraç, verimsiz ve zehir kusan topraklar degil...!
M.Yayla-Görele