Ne bir dost kalır, ne de bir yaren
İnsan yolunu şaşmaya görsün
Menfaat üstüne kurulmuş dünya
İnsan şaşırtıp da düşmeye görsün
Dostlar tek tek gider, yalnız kalırsın
Derdini açacak insan ararsın
Her türlü çileden nasip alırsın
İnsan şaşırtıpta düşmeye görsün
Bir kere düştünmü kaldıran olmaz
Dost bildiğin insanlar yüzüne bakmaz
Gönülden sevsende anlayan olmaz
İnsan şaşırtıpta düşmeye görsün
Ağlayıp sızlasan kimse anlamaz
Derdini anlatsan dinleyen olmaz
Sevdiklerin sana bir kıymet vermez
İnsan şaşırtıpta düşmeye görsün
Ne güzel yazmış değil mi? Şair Mahperi Koç… Düşenin Dostu Olmazmış? diye…
Evet, Düşenin Dostu Olmazmış… Eskiden dost dostu destekler, komşu komşuya yardım ederdi. Bazen hayatta benim öyle dostlarım, böyle arkadaşlarım var, kardeşlerim, abilerim, yakınlarım, hısım akrabam, eşim dostum, sevdiklerim, canlarım var, dara düştüğüm an yanımda biterler ve de iyi günde, kötü günde, her zaman her koşulda, beni yalnız koymazlar da demeyin, günümüzde dara düşene elden ayaktan düşene bir de dost bildikleri vuruyor tekmeyi... Elden ayaktan düştüğün an insan işte o zaman yandı keten helvası… Eskiden sevenleriniz, dostlarınız, arar hal hatır sorardı. Ama insan elden ayaktan düşünce ne ararlar ne sorarlar…
Düşersen bağımsızlığını ilan eder dostların Görüş günlerin yasaklanır, gelenin gidenin olmaz Bayram eder düşmanların Düşme.. Düşünce bütün düşüncelerin değişir hayata dair… Dostluk arkadaşlık aşk yeniden şekillenir beyninde düşme..
Hayatın ve dostların vefasızlığını görünce Yaralanır duyguların en derinden Düşme..
Düştün mü ilk önce güvendiklerin vurur sırtından Kimse bakmaz yüzüne işe yaramaz adam olursun Bir bir uzaklaşır dostların senden tutacak dal bulamaz yorulursun düşme.. Düştün mü isyan edersin yaşadığın hayata Gözyaşlarını dökersin her gece yastığa Yılanın ne kadar masum, kürtün suçsuz Çakalın çakal olmadığını anlarsın ikiyüzlü insanları görünce Düşme…
Düşenin dünyada dostu yok imiş aman aman Yok imiş ölem ölem
Düşme… Düşünce sahili olmayan koca bir deniz olur dünya Sığınacak bir liman bulamaz kaybolursun İki yüzlü düzenbazlar hüküm sürerken Sen kederinden kahrolursun Düşme..
Düştüm mü .. Baş ucunda bir tek anan olur Gerisi yalan olur İmdat demeye engel olur gururun düşme. Kalıbı beş para etmez adamın soyledigi sözler yaralanır olur Düşme
Düşersen maziye dalar gider gözlerin Yazılmamış hikaye olursun Düğümlenir boğazında kelimeler kederinden kahrolursun düşme.. Haddinide hesabınıda bileceksin bugunlerde Yoksa farkın kalmaz bu yolda gelip gidenlerden Seni üzenleri hayatından sileceksin gerekirse Düşme..
En iyisimi bir kurşun sık hayatının orta yerine Barut izleri kalsın ellerinde Ama Sakın düşme..
Düşenin dünyada dostu yok imiş.. Ne güzel yaşmış değil mi? Şair İbrahim Dizlek… Düşme, eskiden arayan, soran, her gün senle gezenler, seni seven arkadaşların, düşünce bağımsızlığını ilan ederler aslında…Dostluk ve arkadaşlık senin iyililiğini isteyen, senin mutlu olmanı isteyen, seni hiçbir menfaat beklemeksizin sevmek değil midir? Dostluklar kolay kurulmaz, dostluk yıllarca edinilen arkadaşlıklardan sonra oluşur. Herkesle böyle bir ilişki kurulamaz. Nedir dostum dediğimiz insanda aradığımız özellikler? Dost olabileceğimiz gerçek bir dost gibi seveceğimiz gerçek bir dost gibi güvenebileceğimiz bir insanda ne ararız? Sevgi mi, güven mi, vefa mı, birlikte gülüp birlikte ağlayabilmek mi? Dostluk tanımı olmayan bir kavramdır. Paylaşmak, güvenmek, fedakârlık ve açık sözlülüktür. Hayat, dümdüz bir yol değildir. Dostluk öylesine özel bir kavramdır ki. Herkes sahip olamaz gerçek bir dosta ve herkes layık değildir dost sıfatına. Dost deyince vefa geliyor aklıma bir de hatırlanmak bazen umut etmek ve tabi güler yüz. Dostlarımdan dostlukla ilgili öyle çok şey öğrendim ki. Yani Dost iyi günde yanında olan değil, kötü gününde yanında olandır. Dostluk Başı gerçekten sıkıntıdaysa, yardıma koşacak ilk kişiysen, aynı şekilde onun da öyle olduğunu biliyorsan işte budur bence. Dostluğun insan hayatındaki değeri bir ekmek, su kadar değerlidir. Artık kimsenin birbirine güveni kalmadığı şu zor hayatta gerçek bir dostumuz varsa eğer kıymetini bilmeliyiz. Çünkü arkadaş çok bulunur; ama dost zor bulunur.Mesele dostu doğru seçmekten daha doğrusu doğru insanlara dost demekten geçiyor. Sağlam dostlarımız varsa ki, sağlam olmayana zaten dost denilmez zor zamanları çabuk bertaraf edebiliriz. Hani meşhur biz söz vardır ya "dost uğrunda ölmek" diye. Bence gelin siz bırakın uğrunda ölecek dost aramayı da uğrunda ölünecek dost olmaya bakın... Ne dersiniz?