Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

YALNIZ EFE

Yalnız Efe, Kumdere köyünden Yörük Hoca'nın on altı yaşındaki kızı Kezban'dır. Ba­basını vurduran tefeci Eseoğlu'nun tutuklanması için gerekli yerlere başvurmada, babasını vuranların izini sürmede büyük çaba gösterir. Yasal yönden suçluları yakalamada ba­şarılı olamaz. Suçluları koruyanlar yönetimin ileri gelenleridir. Baskıyla karşı kar­şıya kalır babası öldürülen Kezban... Babasınca "yiğit" yetiştirilmiştir. Silahlanır, da­ğa çıkar. "öldüreni", "zulüm yapanları" öldürerek cezalandırır. Osmanlının son yüzyılın­da dağlara çıkan "eşkıyadan", Efelerden biridir artık... Yalnız gezer, işini yalnız görür. "Haksız kazançla" varsıllaşarak halkı ezenlere kar­şı acımasızdır. Elde ettiklerini yoksullara dağıtır, köylerin eksiklerini giderir; çeşme, yol, köprü, cami yaptırır... Bir gün dağda, çevresi askerlerce sarılır. Askerlerin "teslim ol" çağrısına: "Siz be­nim kardeşlerimsiniz, dağılın, size ateş edemem" tümceleriyle yanıtlar çağrıyı... Askerler yaylım ateş eder. Karşılık gelmez Kezban'dan, Yalnız Efe'den. Askerler Yal­nız Efe'nin vurulduğunu düşünürler. Sürünerek onun bulunduğu yere ulaşırlar. Arkası uçu­rum olan küçük düzlükteki bir çam ağacına ulaşırlar. Çama dayalı bir martin, geyik post seccade, yeşil başörtüsü karşılar askerleri. Yitip gitmiştir Yalnız Efe... Kimbilir ortaokul yıllarımdan bu yana kaç kez okuduğum öykülerinden birini özet­ledim Ömer Seyfettin'in. Diliyle, kurgusuyla, iletisiyle gerçek Türk öykücülüğü Ömer Seyfettin'le başlar. 1884 yılında doğan ("Ben Gönen'de doğdum") I920'de İstanbul'da ölen, kimsesi olmadığı için "kadavra" olan, kimbilir hangi mezarlığın toprağına karışmış Ömer Seyfettin kısacık yaşamına onlarca verimli "ömür" sığdıranlardandır... Atlı subaylığı, Balkanlarda savaşması, tutsaklığı, evliliği, ayrılığı, geride bıraktı­ğı bir kızı, subaylıktan ayrıldıktan sonra öykü yazarak geçinmeye çalışması, sayrılığı... Ölümü... Yapıtları... Şiir. Öykü. Makale. Eleştiri. Günce. Mektup... Nasıl sığdırmıştır otuz altı yıla. Şaşıverirsiniz... Mehmet Emin Yurdakul'un, Ziya Gökalp'in öncülüğünde; Osmanlıcaya, Arapçaya karşı başlatılan TÜRKÇEYE dayalı ulusal yazının yılmaz emekçilerindendir Ömer Seyfettin... Bomba, Ant, Kaşağı, Yalnız Efe, Mermer Tezgah, Nakarat, Perili Köşk, Kütük, Forsa, Diyet, Kurbağa Duası, Beyaz Lale... Efruz Bey... Ömer Seyfettin'in unutulmazlarındandır. Askerdir Ömer Seyfettin. Ordunun da askeri TÜRKÇENİN de askeri. O kuşak olağanüstü savaşımcı, ulusal ekinimize bağlı, sapına dek yurtsever bir kuşaktır... Mustafa Kemal... Mustafa Kemal ATATÜRK gibi... Tirebolulu Hüseyin Avni ALPARSLAN ...gibi. Otçu Göçü Bayramını, Çepnileri, TÜRKÇE, ÖZTÜRKÇE üstüne yazması sıradan, "raslantısal" değildir Tirebolulu Hüseyin Avni Alparslan'ın... Yıllar içinde birçok konuşmada, birçok yazıda Ömer Seyfettin'le ilgili tümceler kur­dum... 13 Eylül 2023, Perşembe günkü Görele kıyılarındaki yürüyüşüm olmasa bu yazı olmayacaktı... Kuyuderesi'nden Kabaderesi'ne dek yürüdüm o gün... Deniz kıyısındaki ballı "Horasan incirlerinden" yiye yiye... Dönüşte Belediye Değirmeni'nin yanından geçtim bilerek. Kalabalıktı değirmen... Birkaç gün sonra değirmene geleceğim geçti içimden. Değirmenin yanın­daki Görele Kemençe Müzesine uğrayacağım. Haşım Torun görevli orada kemençesiyle... Bir otobüs gezgin... Üç beşi dışarda. İçeriden Haşim'in kemençesinden Görele İnce Oyun sesleri geliyor. Koltukta Haşim... Görele ezgilerini, türkülerini, oyunlarını çalıyor. Ara­larda bilgi veriyor ezgilerle, türkülerle ilgili... Karaman'ı, Piçoğlu'nu, Hacıali'yi, Durkaya'yı, Sırrı Öztürk'ü, Katip Şadi'yi anlatıyor... Dışarda ulu kemençenin altında benim yaşlarımda ikisi oturuyor gezginlerin. Günaydın, hoş geldiniz Görele'ye, kemençe yurduna... diyorum... Tanışıyoruz... Çiftçiymişler... Balı­kesir denmişler... Neresinden, diyorum... Gönen, diyorlar... "ÖMER SEYFETTİN, diyorum. "Ben Gönen'de doğdum... Yirmi yıldan..." diyorum...
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2023 - Cumartesi

YALNIZ EFE

Yalnız Efe, Kumdere köyünden Yörük Hoca'nın on altı yaşındaki kızı Kezban'dır. Ba­basını vurduran tefeci Eseoğlu'nun tutuklanması için gerekli yerlere başvurmada, babasını vuranların izini sürmede büyük çaba gösterir. Yasal yönden suçluları yakalamada ba­şarılı olamaz. Suçluları koruyanlar yönetimin ileri gelenleridir. Baskıyla karşı kar­şıya kalır babası öldürülen Kezban... Babasınca "yiğit" yetiştirilmiştir. Silahlanır, da­ğa çıkar. "öldüreni", "zulüm yapanları" öldürerek cezalandırır. Osmanlının son yüzyılın­da dağlara çıkan "eşkıyadan", Efelerden biridir artık...
Yalnız gezer, işini yalnız görür. "Haksız kazançla" varsıllaşarak halkı ezenlere kar­şı acımasızdır. Elde ettiklerini yoksullara dağıtır, köylerin eksiklerini giderir; çeşme, yol, köprü, cami yaptırır...
Bir gün dağda, çevresi askerlerce sarılır. Askerlerin "teslim ol" çağrısına: "Siz be­nim kardeşlerimsiniz, dağılın, size ateş edemem" tümceleriyle yanıtlar çağrıyı...
Askerler yaylım ateş eder. Karşılık gelmez Kezban'dan, Yalnız Efe'den. Askerler Yal­nız Efe'nin vurulduğunu düşünürler. Sürünerek onun bulunduğu yere ulaşırlar. Arkası uçu­rum olan küçük düzlükteki bir çam ağacına ulaşırlar. Çama dayalı bir martin, geyik post seccade, yeşil başörtüsü karşılar askerleri. Yitip gitmiştir Yalnız Efe...
Kimbilir ortaokul yıllarımdan bu yana kaç kez okuduğum öykülerinden birini özet­ledim Ömer Seyfettin'in.
Diliyle, kurgusuyla, iletisiyle gerçek Türk öykücülüğü Ömer Seyfettin'le başlar. 1884 yılında doğan ("Ben Gönen'de doğdum") I920'de İstanbul'da ölen, kimsesi olmadığı için "kadavra" olan, kimbilir hangi mezarlığın toprağına karışmış Ömer Seyfettin kısacık yaşamına onlarca verimli "ömür" sığdıranlardandır...
Atlı subaylığı, Balkanlarda savaşması, tutsaklığı, evliliği, ayrılığı, geride bıraktı­ğı bir kızı, subaylıktan ayrıldıktan sonra öykü yazarak geçinmeye çalışması, sayrılığı...
Ölümü... Yapıtları... Şiir. Öykü. Makale. Eleştiri. Günce. Mektup... Nasıl sığdırmıştır otuz altı yıla. Şaşıverirsiniz...
Mehmet Emin Yurdakul'un, Ziya Gökalp'in öncülüğünde; Osmanlıcaya, Arapçaya karşı başlatılan TÜRKÇEYE dayalı ulusal yazının yılmaz emekçilerindendir Ömer Seyfettin...
Bomba, Ant, Kaşağı, Yalnız Efe, Mermer Tezgah, Nakarat, Perili Köşk, Kütük, Forsa, Diyet, Kurbağa Duası, Beyaz Lale... Efruz Bey... Ömer Seyfettin'in unutulmazlarındandır.
Askerdir Ömer Seyfettin. Ordunun da askeri TÜRKÇENİN de askeri. O kuşak olağanüstü savaşımcı, ulusal ekinimize bağlı, sapına dek yurtsever bir kuşaktır... Mustafa Kemal... Mustafa Kemal ATATÜRK gibi...
Tirebolulu Hüseyin Avni ALPARSLAN ...gibi. Otçu Göçü Bayramını, Çepnileri, TÜRKÇE, ÖZTÜRKÇE üstüne yazması sıradan, "raslantısal" değildir Tirebolulu Hüseyin Avni Alparslan'ın...
Yıllar içinde birçok konuşmada, birçok yazıda Ömer Seyfettin'le ilgili tümceler kur­dum... 13 Eylül 2023, Perşembe günkü Görele kıyılarındaki yürüyüşüm olmasa bu yazı olmayacaktı...
Kuyuderesi'nden Kabaderesi'ne dek yürüdüm o gün... Deniz kıyısındaki ballı "Horasan incirlerinden" yiye yiye... Dönüşte Belediye Değirmeni'nin yanından geçtim bilerek. Kalabalıktı değirmen... Birkaç gün sonra değirmene geleceğim geçti içimden. Değirmenin yanın­daki Görele Kemençe Müzesine uğrayacağım. Haşım Torun görevli orada kemençesiyle...
Bir otobüs gezgin... Üç beşi dışarda. İçeriden Haşim'in kemençesinden Görele İnce Oyun sesleri geliyor. Koltukta Haşim... Görele ezgilerini, türkülerini, oyunlarını çalıyor. Ara­larda bilgi veriyor ezgilerle, türkülerle ilgili...
Karaman'ı, Piçoğlu'nu, Hacıali'yi, Durkaya'yı, Sırrı Öztürk'ü, Katip Şadi'yi anlatıyor... Dışarda ulu kemençenin altında benim yaşlarımda ikisi oturuyor gezginlerin. Günaydın, hoş geldiniz Görele'ye, kemençe yurduna... diyorum... Tanışıyoruz... Çiftçiymişler... Balı­kesir denmişler... Neresinden, diyorum... Gönen, diyorlar... "ÖMER SEYFETTİN, diyorum. "Ben Gönen'de doğdum... Yirmi yıldan..." diyorum...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş