Liseyi yeni bitirmiştim.Sırım gibi delikanlıydım.İncecik.İncecik ağaç dalları gibi.Dalgalı simsiyah saçlarım,Kapkara rastık çekilmiş gibi kalın kaşlarım vardı.O yıllar üniversiteli olmak kolay değildi.Okul kıttı.Kısıtlı kontenjanlar yüzünden hep boşta kalırdınız.Okul yerine kendinizi deniz kıyılarına atar,Misina elimizde balık avlardık.Genellikle sabah güneş doğmadan alaca karanlıkla denizin yolunu tutardım.Her sabah büyülü bir ses sanki beni sahillere çağırırdı.çiğ yağmış çimenlerden koşarak,Kayarak,düşerek bir an önce oltamı denize atmak için uçarcasına koşardım bayır patikalardan.Sahile vardığım da beni dümdüz bir kumsal karşılardı.Bir iki adım atar çakıllara ulaşırdım.Deniz önümde bir çarşaf gibi kımıldardı.Dalgaları uyur gibi sesizdi hareketsizdi.Güz vakti çinekop,sargana,avlamak çok güzel bir tutkuydu benim için.Acele ile misinamı lagatından sağlardım.Oltama incecik bir balık parçası takar,ince bir taşla atabildiğim kadar uzağa atardım oltamı.Suya düşen yemi gören çinekop dalardı.Ben asılırdım.Bir şapırdı düşerdi sulara.Balıkta aldanma pişmanlığı,bende aldatma mutluluğu. Kıyıya yaklaştıkça daha da artardı çırpınışları. bir heyecan düşerdi içime.Titrerdim.Yenerdim balığı. Oltadan çıkarır kumlara atardım.Kalay parlaklığındaki balık kumdan balığa dönüşürdü kumda debelenirken.Bir zaman sonra taş kesilirdi.O taş kesilene kadar ben onlarca balığı sudan ayırırdım.Güneş denizin yüzeyini aydınlatınca büyü bozulur oltama yaklaşmazlardı.Misinamı sarar tutuğum balıkları yıkar gururla evin yolunu tutardım.Şimdilerde yine gitmek düşse de içime boşuna biliyorum.Çünkü deniz öldü.Eski eylülleri bulmak için zaman tünellerinde kırk yıl geriye gitmek lazım.O da imkansız.Kırk yıl yolculuk üzerine bir atmış yıl ekle yüz yıl eder. Peki İnsan ömrü ne ki.Heyhat imkansız eski eylüller on sekiz yaşımdayken Öldüler.M.Yayla-Görele
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 516+ kez okundu.
HURDALIKTA Kİ EYLÜL.!!!
Liseyi yeni bitirmiştim.Sırım gibi delikanlıydım.İncecik.İncecik ağaç dalları gibi.Dalgalı simsiyah saçlarım,Kapkara rastık çekilmiş gibi kalın kaşlarım vardı.O yıllar üniversiteli olmak kolay değildi.Okul kıttı.Kısıtlı kontenjanlar yüzünden hep boşta kalırdınız.Okul yerine kendinizi deniz kıyılarına atar,Misina elimizde balık avlardık.Genellikle sabah güneş doğmadan alaca karanlıkla denizin yolunu tutardım.Her sabah büyülü bir ses sanki beni sahillere çağırırdı.çiğ yağmış çimenlerden koşarak,Kayarak,düşerek bir an önce oltamı denize atmak için uçarcasına koşardım bayır patikalardan.Sahile vardığım da beni dümdüz bir kumsal karşılardı.Bir iki adım atar çakıllara ulaşırdım.Deniz önümde bir çarşaf gibi kımıldardı.Dalgaları uyur gibi sesizdi hareketsizdi.Güz vakti çinekop,sargana,avlamak çok güzel bir tutkuydu benim için.Acele ile misinamı lagatından sağlardım.Oltama incecik bir balık parçası takar,ince bir taşla atabildiğim kadar uzağa atardım oltamı.Suya düşen yemi gören çinekop dalardı.Ben asılırdım.Bir şapırdı düşerdi sulara.Balıkta aldanma pişmanlığı,bende aldatma mutluluğu. Kıyıya yaklaştıkça daha da artardı çırpınışları. bir heyecan düşerdi içime.Titrerdim.Yenerdim balığı. Oltadan çıkarır kumlara atardım.Kalay parlaklığındaki balık kumdan balığa dönüşürdü kumda debelenirken.Bir zaman sonra taş kesilirdi.O taş kesilene kadar ben onlarca balığı sudan ayırırdım.Güneş denizin yüzeyini aydınlatınca büyü bozulur oltama yaklaşmazlardı.Misinamı sarar tutuğum balıkları yıkar gururla evin yolunu tutardım.Şimdilerde yine gitmek düşse de içime boşuna biliyorum.Çünkü deniz öldü.Eski eylülleri bulmak için zaman tünellerinde kırk yıl geriye gitmek lazım.O da imkansız.Kırk yıl yolculuk üzerine bir atmış yıl ekle yüz yıl eder. Peki İnsan ömrü ne ki.Heyhat imkansız eski eylüller on sekiz yaşımdayken Öldüler.M.Yayla-Görele
Ekleme
Tarihi: 21 Eylül 2023 - Perşembe
HURDALIKTA Kİ EYLÜL.!!!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.