Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

HURDALIKTA Kİ EYLÜL.!!!

Liseyi yeni bitirmiştim.Sırım gibi delikanlıydım.İncecik.İncecik ağaç dalları gibi.Dalgalı simsiyah saçlarım,Kapkara rastık çekilmiş gibi kalın kaşlarım vardı.O yıllar üniversiteli olmak kolay değildi.Okul kıttı.Kısıtlı kontenjanlar yüzünden hep boşta kalırdınız.Okul yerine kendinizi deniz kıyılarına atar,Misina elimizde balık avlardık.Genellikle sabah güneş doğmadan alaca karanlıkla denizin yolunu tutardım.Her sabah büyülü bir ses sanki beni sahillere çağırırdı.çiğ yağmış çimenlerden koşarak,Kayarak,düşerek bir an önce oltamı denize atmak için uçarcasına koşardım bayır patikalardan.Sahile vardığım da beni dümdüz bir kumsal karşılardı.Bir iki adım atar çakıllara ulaşırdım.Deniz önümde bir çarşaf gibi kımıldardı.Dalgaları uyur gibi sesizdi hareketsizdi.Güz vakti çinekop,sargana,avlamak çok güzel bir tutkuydu benim için.Acele ile misinamı lagatından sağlardım.Oltama incecik bir balık parçası takar,ince bir taşla atabildiğim kadar uzağa atardım oltamı.Suya düşen yemi gören çinekop dalardı.Ben asılırdım.Bir şapırdı düşerdi sulara.Balıkta aldanma pişmanlığı,bende aldatma mutluluğu. Kıyıya yaklaştıkça daha da artardı çırpınışları. bir heyecan düşerdi içime.Titrerdim.Yenerdim balığı. Oltadan çıkarır kumlara atardım.Kalay parlaklığındaki balık kumdan balığa dönüşürdü kumda debelenirken.Bir zaman sonra taş kesilirdi.O taş kesilene kadar ben onlarca balığı sudan ayırırdım.Güneş denizin yüzeyini aydınlatınca büyü bozulur oltama yaklaşmazlardı.Misinamı sarar tutuğum balıkları yıkar gururla evin yolunu tutardım.Şimdilerde yine gitmek düşse de içime boşuna biliyorum.Çünkü deniz öldü.Eski eylülleri bulmak için zaman tünellerinde kırk yıl geriye gitmek lazım.O da imkansız.Kırk yıl yolculuk üzerine bir atmış yıl ekle yüz yıl eder. Peki İnsan ömrü ne ki.Heyhat imkansız eski eylüller on sekiz yaşımdayken Öldüler.M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2023 - Perşembe

HURDALIKTA Kİ EYLÜL.!!!

Liseyi yeni bitirmiştim.Sırım gibi delikanlıydım.İncecik.İncecik ağaç dalları gibi.Dalgalı simsiyah saçlarım,Kapkara rastık çekilmiş gibi kalın kaşlarım vardı.O yıllar üniversiteli olmak kolay değildi.Okul kıttı.Kısıtlı kontenjanlar yüzünden hep boşta kalırdınız.Okul yerine kendinizi deniz kıyılarına atar,Misina elimizde balık avlardık.Genellikle sabah güneş doğmadan alaca karanlıkla denizin yolunu tutardım.Her sabah büyülü bir ses sanki beni sahillere çağırırdı.çiğ yağmış çimenlerden koşarak,Kayarak,düşerek bir an önce oltamı denize atmak için uçarcasına koşardım bayır patikalardan.Sahile vardığım da beni dümdüz bir kumsal karşılardı.Bir iki adım atar çakıllara ulaşırdım.Deniz önümde bir çarşaf gibi kımıldardı.Dalgaları uyur gibi sesizdi hareketsizdi.Güz vakti çinekop,sargana,avlamak çok güzel bir tutkuydu benim için.Acele ile misinamı lagatından sağlardım.Oltama incecik bir balık parçası takar,ince bir taşla atabildiğim kadar uzağa atardım oltamı.Suya düşen yemi gören çinekop dalardı.Ben asılırdım.Bir şapırdı düşerdi sulara.Balıkta aldanma pişmanlığı,bende aldatma mutluluğu. Kıyıya yaklaştıkça daha da artardı çırpınışları. bir heyecan düşerdi içime.Titrerdim.Yenerdim balığı. Oltadan çıkarır kumlara atardım.Kalay parlaklığındaki balık kumdan balığa dönüşürdü kumda debelenirken.Bir zaman sonra taş kesilirdi.O taş kesilene kadar ben onlarca balığı sudan ayırırdım.Güneş denizin yüzeyini aydınlatınca büyü bozulur oltama yaklaşmazlardı.Misinamı sarar tutuğum balıkları yıkar gururla evin yolunu tutardım.Şimdilerde yine gitmek düşse de içime boşuna biliyorum.Çünkü deniz öldü.Eski eylülleri bulmak için zaman tünellerinde kırk yıl geriye gitmek lazım.O da imkansız.Kırk yıl yolculuk üzerine bir atmış yıl ekle yüz yıl eder. Peki İnsan ömrü ne ki.Heyhat imkansız eski eylüller on sekiz yaşımdayken Öldüler.M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş