Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

''HAZIRA DAĞ DAYANMAZMIŞ''

Hep zor olandan kaçıp, kolay olanlara sığındık. Boş olmayacak gerçeklerin peşine düşüp, gerçeklerden uzaklaştık. Hep pahalı yaşamaktan mutluluk duyduk. Ahır kokuyor deyip ineği sattık. Ahırları yıktık. Tavukları sansar yiyor boşuna deyip,kümesleri güvenilir yapılar olarak inşa yerine kümesleri yıktık. Hep benim olsun başkasında olmasın deyip, paylaşmaktan uzak kıskanç ve fesat yaşantıların girdabına kaptırdık kendimizi. Köyleri yaşanacak yerler olmaktan çıkardık. Kasabaya bir kaç gün önce ceviz fidanı gelmiş. Hükümet meydanına dökmüşler. Kasabaya yetecek kadar fidanı yarım saat olamadan yağmaladılar. Alan bir değil iki değil kucak kucak alıyor. Sanki köyü dikecek.Hiç kimsede müdahale etmedi Neyse fidanı on onbeş kişi sahiplendi. kasaba meydanına da çamuru kaldı. Çamurlar arasında bir karış boyunda üç fidan buldum. Bir demet çiçek hassasiyeti ile aldım. Birini orada fidan alamamış birine verdim. Fidana baktı baktı -Biter mi bu. dedi -Dedim biter İki fidancık elimde yürürken bir fidanlara bir de ganimetten payını alanların fidanlarıyla karşılaştırdım. Talancıların fidanları kol boyundaydı. taşıyamıyorlardı sanki fındıkları kesecekler ceviz dikecekler. İşte kasaba bu dostlar. hep benim olsun, kimsede olmasın. En pahalısını satayım. Böyle olduğu için ne çok göç veriyoruz. Çarşıda kimsecikler yok. İnle cin top oynuyor.Basireti bağlanmış insanlar yokluğun pençesinde kıvranmakta. Üç beş insanın huzur içinde yaşaya dursun kasaba koyun sürüleri gibi kocaman köpek sürülerinin esareti altında. Denizin kıyısına bir adım kasabada bir kilo balık yüz lira. Elbette balıkçılık zor meslek emek ister. Benim serzenişim onlara değil. Ne oldu bu balıklara. Yoksa hükümet meydanına dökülen ceviz fidanları gibi yağmalandılar mı.? Sahilden denize attığımız oltalar boş gelmezdi gençliğimde. Her şeyde bir bereket vardı. Fındık on ay devam ederdi. pazara hergün tonlarca fındık girerdi. Şimdilerde bir ayda bitiyor. Balıkta lezzet kalmadı..Temel kaptanın kol gibi mezgitleri bitti. Şimdi hamsi boyunda. O kocaman beş altı kiloluk kalkanlar yok artık. Hep pazardan alır oldu kasaba. Köyde çeşme var suyu her derde şifa, adamlar köye şişe suyu taşıyor. Çeşmeleri bile yıkmışlar. Çeşmeler vardı çanakları vardı.Çanaklarını çalmışlar. Bin bir çeşit elmamız olurdu. Elmalar kuruturduk günlerce şimdi ilaçlık elma yok bahçelerde. olsa ne olacak. Geçenlerde bahçelerde gezerken bir elma ağacının altında belki Yüz kilo elma çürümüştü. Bir kaç tane alayım dedim içlerinde çürümemişlerden. Haram mı? helal mı diye düşünürken almaktan vazgeçtim. İşte böyle dostlar. Kasaba can çekişiyor. İnşallah doğal gaz kanalları kazılıyor. Doğal gazla inşallah şenlenir kasaba. Yaşamak güzel şey. Yaşamak için de çalışmak gerek. Çalışmadan ,çalışacak iş olmadan doğal gazı evlere ceviz fıdanları gibi mi dağıtacaklar.? Üç beş kişi alacak bir kasaba bakacak mı.?...M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2022 - Cumartesi

''HAZIRA DAĞ DAYANMAZMIŞ''

Hep zor olandan kaçıp, kolay olanlara sığındık. Boş olmayacak gerçeklerin peşine düşüp, gerçeklerden uzaklaştık. Hep pahalı yaşamaktan mutluluk duyduk. Ahır kokuyor deyip ineği sattık. Ahırları yıktık. Tavukları sansar yiyor boşuna deyip,kümesleri güvenilir yapılar olarak inşa yerine kümesleri yıktık. Hep benim olsun başkasında olmasın deyip, paylaşmaktan uzak kıskanç ve fesat yaşantıların girdabına kaptırdık kendimizi. Köyleri yaşanacak yerler olmaktan çıkardık. Kasabaya bir kaç gün önce ceviz fidanı gelmiş. Hükümet meydanına dökmüşler. Kasabaya yetecek kadar fidanı yarım saat olamadan yağmaladılar. Alan bir değil iki değil kucak kucak alıyor. Sanki köyü dikecek.Hiç kimsede müdahale etmedi Neyse fidanı on onbeş kişi sahiplendi. kasaba meydanına da çamuru kaldı. Çamurlar arasında bir karış boyunda üç fidan buldum. Bir demet çiçek hassasiyeti ile aldım. Birini orada fidan alamamış birine verdim. Fidana baktı baktı

-Biter mi bu. dedi

-Dedim biter

İki fidancık elimde yürürken bir fidanlara bir de ganimetten payını alanların fidanlarıyla karşılaştırdım. Talancıların fidanları kol boyundaydı. taşıyamıyorlardı sanki fındıkları kesecekler ceviz dikecekler. İşte kasaba bu dostlar. hep benim olsun, kimsede olmasın. En pahalısını satayım. Böyle olduğu için ne çok göç veriyoruz. Çarşıda kimsecikler yok. İnle cin top oynuyor.Basireti bağlanmış insanlar yokluğun pençesinde kıvranmakta. Üç beş insanın huzur içinde yaşaya dursun kasaba koyun sürüleri gibi kocaman köpek sürülerinin esareti altında. Denizin kıyısına bir adım kasabada bir kilo balık yüz lira. Elbette balıkçılık zor meslek emek ister. Benim serzenişim onlara değil. Ne oldu bu balıklara. Yoksa hükümet meydanına dökülen ceviz fidanları gibi yağmalandılar mı.? Sahilden denize attığımız oltalar boş gelmezdi gençliğimde. Her şeyde bir bereket vardı. Fındık on ay devam ederdi. pazara hergün tonlarca fındık girerdi. Şimdilerde bir ayda bitiyor. Balıkta lezzet kalmadı..Temel kaptanın kol gibi mezgitleri bitti. Şimdi hamsi boyunda. O kocaman beş altı kiloluk kalkanlar yok artık. Hep pazardan alır oldu kasaba. Köyde çeşme var suyu her derde şifa, adamlar köye şişe suyu taşıyor. Çeşmeleri bile yıkmışlar. Çeşmeler vardı çanakları vardı.Çanaklarını çalmışlar. Bin bir çeşit elmamız olurdu. Elmalar kuruturduk günlerce şimdi ilaçlık elma yok bahçelerde. olsa ne olacak. Geçenlerde bahçelerde gezerken bir elma ağacının altında belki Yüz kilo elma çürümüştü. Bir kaç tane alayım dedim içlerinde çürümemişlerden. Haram mı? helal mı diye düşünürken almaktan vazgeçtim. İşte böyle dostlar. Kasaba can çekişiyor. İnşallah doğal gaz kanalları kazılıyor. Doğal gazla inşallah şenlenir kasaba. Yaşamak güzel şey. Yaşamak için de çalışmak gerek. Çalışmadan ,çalışacak iş olmadan doğal gazı evlere ceviz fıdanları gibi mi dağıtacaklar.? Üç beş kişi alacak bir kasaba bakacak mı.?...M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş