Kasabanın ufacık kısa caddelerinde ne güzellikler yaşanırdı.İki tekerlekli hamal arabalarıyla yükler taşınır,köhne şimdilerde hurda diye hurdalıklara atalıcak kocaman tekerlekli köy yollarına zar zor sığan kamyonların kasalarında ayakta hınca hınç dolu insanlar savrularak kasabaya geliyorlar,akşam olmaya yakın yine kamyonlara binip kocaman ormanların uğuldadığı köylerinin yollarına düşüyorlardı.Çarşı boşalıyor,Lisenin çevresinde ufacık,tek odalı öğrenci evlerinin perdesiz camlarından yirmi beş mumluk ampullerin kızıl ışıkları sokaklarda ağaç direklerde yanan yapmacık sokak lambalarına eşlik ediyordu. O yıllarda radyo vardı.Kocaman kocaman sayfalı gazeteler vardı.Çarşaf kadardı sanki gazeteler.Kocaman manşetleri,tadına doyum olmayan köşe yazıları,Şiirler,romanlar,çizgi fotoromanlar,Siyah beyaz bahçede rengarenk çiçeklerle süslü ağaçları andırıyorlardı.O rengarenk ağaçta çiçekleri koklamak,meyvelerinden yiyerek büyümek vardı.Her sabah fırından taze ekmek alınırken,Bir de taze günlük gazete alıp eve koşardık.Ekmek buğday kokarken,gazete kağıt mürekkep kokardı.Bir siyasinin karikatürüne siyah beyaz bakarken ekmeği unutur insan zekasının karikatürle dansını izlerdik.Sayfa düzenleri okul gibiydi gazetelerin.Bir gün yaşasalar da yarına bir pencere açarlar,Ekmeğimizin yanına zeytin yerine yarın çıkacak çarşaf büyüklüğündeki gazetemizi düşlerdik.Manşetinde gündemi yakalar,radyomuzdan arkası yarınları,yurttan sesler korusunun türküler geçidini dinlerdik.Fersiz olsa da odamızı aydınlatan ışıklarımız,içimizde yarının umutlarıyla gecelerde aydınlıklar içinde yaşardık.Şimdi geceler aydınlık olsa da kapkaranlık.Gazetelerin sayfaları ufalmış.Haberleri,resimleri,uzaydan düşmüş gibi yaşamla
zıtlaşmış gibi.Açıp okumak gelmiyor insanın içinden.Sanki insan eli değmemiş,boş,anlamsız,kasaba delileri gibi aylak,aylak bağırıyorlar.
Kimseler bakmıyor.tutmuyor.Zaman neden bu kadar değişti dersiniz.
Yoksa bu değişime ben mi ayak uyduramadım.Bilemiyorum.Eski ile yeniyi artık ayıramıyorum.Yoksa gözlerim mi bozuldu.Hafızam mı
yitip gitti Eski sevdaların peşinden giderken.....M.Yayla-Görele