Ekmek kavgasını bastırıyor, ekmek kokusu. Bütün savaşlar için. Ekmek yemek zararlı az tüketin deseler de ekmek ekseninde şekilleniyor. Ekmeğin fırıncının elinde şekillendiği gibi. Ufacık bir taneden başağa dönüşen buğday, ekmek olana kadar ne çileler çeker. Çiftçinin heybesinden bozkırlara saçılırken tane,tane yağmurla filizlenir. yeşerir. Güneşe doğru bakarak uzar. Başak bağlar çıkın,çıkın. Bir taneden binlerce tane kozasında olgunlaşırken, incecik sapı eğilir. olgunlaştıkça boynu bükülür. Sapanla toprağa gömülen taneler, biçer döverlerle topraktan ayrılır, altın sarısı hale gelince. Kendinden belki milyonlarca kez ağır taşlarının arasında ezilip una dönüşürken, toza dumana karışır değirmen. Çığlıklarla bembeyaz una döşen iksir, fırıncının hamur hanesinde sularla birbirine sarılır. mayalanır, şekillenir. Saatlerce yanan fırın denene kara taştan cehennemlerinde yanar. Kızarır fırından çıkarken tüter. Tüm acılarını unutmuştur o an. Öyle bir kokar ki, kendini insana sunmak için, o koku ne bereketli bir kokudur. Fırıncının alın teri, ekmeğin çilesi özleşmiştir. Raflara dizilirler. Eskiden olduğu gibi filelere koyulmasalar da, Poşetlerde askılara asılıp garip gurabaları beklerler. Onuruna yediremeyenler de bayat ekmek var mı deyip, tezgah altından yarı parasına alacağı ekmeği bekler. Elbette fırından çıkan ekmek dumanı kokusu üstünde doyulmaz bir tattır. O güzelliği tatmak belkide dünya da en büyük tattır. Afiyet olsun. Ekmeği çok severim ben. Hele kuru, kuru yemeyi. Derler ki ekmek kilo yapar. Bana hiç kilo yapmaz. Yedikçe hep aynı kalırım. bir de derler ki ekmeği çok yiyen sakal olur. Onu ben bilemem salak mıyım, bunun kararını da tanıyanlar versin. Ekmek candır. Her gün güneş gibi doğan yaşam iksiridir. Daim olsun. eksikliğini çektirmesin yaradan. Buğdaya,çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya, Bie bin veren başağın yaratıcısına selam olsun...! M.Yayla-Görele
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 277+ kez okundu.
EKMEK KAVGASI
Ekmek kavgasını bastırıyor, ekmek kokusu. Bütün savaşlar için. Ekmek yemek zararlı az tüketin deseler de ekmek ekseninde şekilleniyor. Ekmeğin fırıncının elinde şekillendiği gibi. Ufacık bir taneden başağa dönüşen buğday, ekmek olana kadar ne çileler çeker. Çiftçinin heybesinden bozkırlara saçılırken tane,tane yağmurla filizlenir. yeşerir. Güneşe doğru bakarak uzar. Başak bağlar çıkın,çıkın. Bir taneden binlerce tane kozasında olgunlaşırken, incecik sapı eğilir. olgunlaştıkça boynu bükülür. Sapanla toprağa gömülen taneler, biçer döverlerle topraktan ayrılır, altın sarısı hale gelince. Kendinden belki milyonlarca kez ağır taşlarının arasında ezilip una dönüşürken, toza dumana karışır değirmen. Çığlıklarla bembeyaz una döşen iksir, fırıncının hamur hanesinde sularla birbirine sarılır. mayalanır, şekillenir. Saatlerce yanan fırın denene kara taştan cehennemlerinde yanar. Kızarır fırından çıkarken tüter. Tüm acılarını unutmuştur o an. Öyle bir kokar ki, kendini insana sunmak için, o koku ne bereketli bir kokudur. Fırıncının alın teri, ekmeğin çilesi özleşmiştir. Raflara dizilirler. Eskiden olduğu gibi filelere koyulmasalar da, Poşetlerde askılara asılıp garip gurabaları beklerler. Onuruna yediremeyenler de bayat ekmek var mı deyip, tezgah altından yarı parasına alacağı ekmeği bekler. Elbette fırından çıkan ekmek dumanı kokusu üstünde doyulmaz bir tattır. O güzelliği tatmak belkide dünya da en büyük tattır. Afiyet olsun. Ekmeği çok severim ben. Hele kuru, kuru yemeyi. Derler ki ekmek kilo yapar. Bana hiç kilo yapmaz. Yedikçe hep aynı kalırım. bir de derler ki ekmeği çok yiyen sakal olur. Onu ben bilemem salak mıyım, bunun kararını da tanıyanlar versin. Ekmek candır. Her gün güneş gibi doğan yaşam iksiridir. Daim olsun. eksikliğini çektirmesin yaradan. Buğdaya,çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya, Bie bin veren başağın yaratıcısına selam olsun...! M.Yayla-Görele
Ekleme
Tarihi: 29 Haziran 2024 - Cumartesi
EKMEK KAVGASI
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.