Derin yemyeşil vadiler bir birlerinden ufacık çaylarla kesişirken, İpekten yusufçuklar diken dallarının geniş güneş görmemiş yapraklarına konar, Küçük kuytularda ki su birikintilerinde yeni yumurtadan çıkmış kurbağa yavruları, minicik kepçe gibi kuytularda oynarken yaşadıkları suyu daha da bulandırırlar suyla çamur arasında yitip giderlerdi. Elimde ufacık bez parçalarıyla akan suda balık yavruları tutmaya çalışır, çaylarda yusufçuğa, kepçeye, balık yavrularına suya karışırdım. Yusufçuğun ışığında ipek, Kepçelerin kuyruklarında afacan bir çocuk olurdum. İşte ben yemyeşil vadilerin kesiştiği yerde yaşamayı bundan severim. Hele yemyeşil vadilerin yemyeşil rüzgarlarla salınmasını izlemeye doyamazdım. Rüzgar olmak bende esmek isterdim. Ne kadar rüzgar olmak istesem de rüzgarı göremez,tutamaz, sadece tenimde hisseder yemyeşil vadilerde yapraklarla oynayışını seyrederdim. Ama bugün insanın insanla kaynaşmasını yaşadım. Bir edebiyat dehasıyla tanışma şerefine eriştim. Beni alıp götürdü bir ırmağın kütüğü taşıması gibi. Hayatımda bir ilki yaşadım. Anladım ki hayatta her şey tesadüflerle başlıyor. Bir iki saatlik söyleşi bir ömür gibi geldi bana. Çok istediğim arzu ettiğim bu sohbet bana içimdeki yazma isteğini dahada alevlendirdi. Belki bir Tolstoy, bir Balzac, bir Orhan veli olamasam da, ümitlendim. Bir üniversite öğretim üyesi tarafından keşfedilmek ve ziyaret edilmek. Teşekkür ederim SAYIN ÖMER SELİM Hocam bana verdiğiniz onur bana verilen Nobeldir. Bana yeter de artar bile. Her bir dosta sevgi ve saygılarımla....M.Yayla
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 151+ kez okundu.
BENİM NOBEL'İM
Derin yemyeşil vadiler bir birlerinden ufacık çaylarla kesişirken, İpekten yusufçuklar diken dallarının geniş güneş görmemiş yapraklarına konar, Küçük kuytularda ki su birikintilerinde yeni yumurtadan çıkmış kurbağa yavruları, minicik kepçe gibi kuytularda oynarken yaşadıkları suyu daha da bulandırırlar suyla çamur arasında yitip giderlerdi. Elimde ufacık bez parçalarıyla akan suda balık yavruları tutmaya çalışır, çaylarda yusufçuğa, kepçeye, balık yavrularına suya karışırdım. Yusufçuğun ışığında ipek, Kepçelerin kuyruklarında afacan bir çocuk olurdum. İşte ben yemyeşil vadilerin kesiştiği yerde yaşamayı bundan severim. Hele yemyeşil vadilerin yemyeşil rüzgarlarla salınmasını izlemeye doyamazdım. Rüzgar olmak bende esmek isterdim. Ne kadar rüzgar olmak istesem de rüzgarı göremez,tutamaz, sadece tenimde hisseder yemyeşil vadilerde yapraklarla oynayışını seyrederdim. Ama bugün insanın insanla kaynaşmasını yaşadım. Bir edebiyat dehasıyla tanışma şerefine eriştim. Beni alıp götürdü bir ırmağın kütüğü taşıması gibi. Hayatımda bir ilki yaşadım. Anladım ki hayatta her şey tesadüflerle başlıyor. Bir iki saatlik söyleşi bir ömür gibi geldi bana. Çok istediğim arzu ettiğim bu sohbet bana içimdeki yazma isteğini dahada alevlendirdi. Belki bir Tolstoy, bir Balzac, bir Orhan veli olamasam da, ümitlendim. Bir üniversite öğretim üyesi tarafından keşfedilmek ve ziyaret edilmek. Teşekkür ederim SAYIN ÖMER SELİM Hocam bana verdiğiniz onur bana verilen Nobeldir. Bana yeter de artar bile. Her bir dosta sevgi ve saygılarımla....M.Yayla
Ekleme
Tarihi: 23 Temmuz 2022 - Cumartesi
BENİM NOBEL'İM
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.