Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

YAZAR ARAYIŞLARI (4)

Varlık Yayınları pişirmişti beni. Çok farklı yazarları tanımıştım onun yayımladıklarıyla. Orta ikinci sınıfta, 'anneme siroz tanısı konduğu yıl iyice tanıdım Reşat Nuri Güntekin'i Yarıyıl dinlencesi için Acımak'ı çalışacaktım. Bu Reşat Nuri için başlangıç oldu. Ben öyle ödevi yaptıktan sonra o yazarın öteki yapıtlarına yönelmeyen öğrencilerden değildim. Re­şat Nuri'nin yapıtlarını İnkılap ve Aka basardı o yıllarda. Kitapçı İlyas Dülger'de Reşat Nuri de vardı. Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe, Kızılcık Dalları, Anadolu Notları, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece... ilk kez o yıllarda okundu. Teneke'yi okuyarak tanıdım Yaşar Kemal'i. Sonra da öteki yapıtlarının ardına düştüm. Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu... o yıllarda aranılarak bulundu, ilk kez okundu. Yanılmıyorsam Ant Yayınları çıkarırdı Yaşar Kemal'in yapıtlarını o yıllarda. Benden bir iki yaş büyük olan Halil Günay halamın oğluydu, Camiyanı'ndaydı evleri. O da ilgi duyardı okumaya. Ölü Canları, Kanser Koğuşu'nu ondan alarak okumuştum. Köyü, köy insanlarını, onların güç yaşamlarını, çalışanları, çile çekenleri... anlatan yazarları daha çok tutuyordum. Bunda okuduklarımla aramdaki yakınlığın etkisi vardı kuşkusuz. Sait Faik'i, Memduh Şevket Esendal'ı, Reşat Nuri'yi, Orhan Kemal'i, Yaşar Kemal'i, Fakir Baykurt'u... her yapıtıyla arıyordum... Kemal Tahir'i tanımıyordum daha... Bir gün karşılaştım onun adıyla. Gazeteci Zeki Öztürk'ün işyerinde kitap araştırıyordum satın almak için. Varlık ki­tapları boyutunda bir kitaba takıldım: Yedi Çınar Yaylası, roman, Kemal Tahir...Eskice bir kitap. Kapağı desenli Bir atlı ...Arkada Düşün Yayınları'ndan çıkanların adları... Kemal Tahir'den, Orhan Kemal'den, Cevdet Kudret'ten yapıtlar. Öteki adlar tanıdık gelince Kemal Tahir'in de benim yazarlarımdan olacağını düşündüm. Satın almaya karar verdim Yedi Çınar Yaylası'nı. Ederine baktım: Beş lira... Eyvah...Eyvah...Üç liram var... Bir şey diyemedim kitapçıya. Yediçınar Yaylası'na iyice ısındım. Kitap elimde, evirip çeviriyorum romanı, okşarcasına... Ne yapmalıyım... Bir şey diyemedim Zeki Öztürk'e... Bir düzen kurdum usumca. Yedi Çınar Yaylasını arka rafa yerleştirdim kimse görmesin, satın almasın diye... Çıktım kitapçıdan. Beş liram olduğunda koşarak gittim. Allah'tan kimse almamıştı. Parayı verdim aldım Yedi Çınar Yaylası'nı. Dört yüz sayfaya yakın romanı iki günde bitirdim. Çarpıldım. Yeni bir yazarım olmuştu: Kemal Tahir... Öteki yapıtlarının ardına düştüm yazarın. Yedi Çınar Yaylası'nın ikinci cildini buldum: Köyün Kamburu... Sonra öteki Kemal Tahirler... Yazar arayışlarım sürdü gitti ortaokul, lise yıllarımda... Benim yazarım dediklerim bunalımlı, sıkıntılı, acılı günlerimde arkadaşım oluyordu. İçimi onlara döküyor, acılarımı onlarla bölüşüyordum. Aziz Nesin'i de o yıllarda tanıdım yapıtlarıyla. Onu tanımamda lise ikinci sınıfta edebiyat öğretmenimin büyük payı vardır. 1970'de, 20 Ocak'ta korktuğum başıma gelmiş, dünya tatlısı, melek annem, hiç kimseye hiç bir kötü davranışı olmayan anam ölmüştü... Bu çok kötü bir şeydi. Lise birdeydim. Ağabeydim. Selahattin orta ikide, Halil ilkokul üçteydi... Evimizin direği, her şeyi, göçüp gitmişti... Evimiz yıkılmıştı, yıkılmıştık... Babamla ben anamın görevini de yapmaya başladık... Babam da ben de kendimizde değildik... Ben o yıl bütünlemeye kaldım. Ardından sınıfta kaldım. İkinci yıl iki dersten yeniden bütünlemeye kaldım. Birini verdim dersin. Ötekini, İngilizceyi veremedim. Tek derse kaldım.. Tek ders sınavında gene veremedim İngilizceyi. Durumumu öğretmene anlattımsa da Hasan Akarslan, sorduğu sorunun yanıtına bakardı. Gene kaldım. Tek dersten belgelendim... Bir yıl bekledim... Ev işleri yaptım, kardeşlerime baktım, odun ettim, yal yaptım, inek yaydım, inek sağdım, yemek yaptım, çamaşır yıkadım... Top oynadım, avlandım. Bol bol kitap okudum... Acılı türküler söyledim. Radyo dinledim... Belge sınavını verdim, lise ikiyi geçtim. Arkadaşlarım bitirmişti liseyi... Birinci sınıftaki öğretmenim besteci Fethi Karamahmutoğlu yerine edebiyat dersimize Muzaffer Satıroğlu geliyordu...0 tanıttı bize Aziz Nesin'i. Ölmüş Eşeği bir iki derste okudu sınıfta...0 denli etkilendim ki... Yazar arayışlarıma Aziz Nesin'i de ekledim... . Birikimlerim artıyordu, duygulanmalarım da... Bunlar artık yazı uçverişlerine dönüşecekti....
Ekleme Tarihi: 15 Ocak 2023 - Pazar

YAZAR ARAYIŞLARI (4)

Varlık Yayınları pişirmişti beni. Çok farklı yazarları tanımıştım onun yayımladıklarıyla.

Orta ikinci sınıfta, 'anneme siroz tanısı konduğu yıl iyice tanıdım Reşat Nuri Güntekin'i Yarıyıl dinlencesi için Acımak'ı çalışacaktım. Bu Reşat Nuri için başlangıç oldu. Ben öyle ödevi yaptıktan sonra o yazarın öteki yapıtlarına yönelmeyen öğrencilerden değildim. Re­şat Nuri'nin yapıtlarını İnkılap ve Aka basardı o yıllarda. Kitapçı İlyas Dülger'de Reşat Nuri de vardı.

Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe, Kızılcık Dalları, Anadolu Notları, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece... ilk kez o yıllarda okundu.

Teneke'yi okuyarak tanıdım Yaşar Kemal'i. Sonra da öteki yapıtlarının ardına düştüm. Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu... o yıllarda aranılarak bulundu, ilk kez okundu. Yanılmıyorsam Ant Yayınları çıkarırdı Yaşar Kemal'in yapıtlarını o yıllarda.

Benden bir iki yaş büyük olan Halil Günay halamın oğluydu, Camiyanı'ndaydı evleri. O da ilgi duyardı okumaya. Ölü Canları, Kanser Koğuşu'nu ondan alarak okumuştum.

Köyü, köy insanlarını, onların güç yaşamlarını, çalışanları, çile çekenleri... anlatan yazarları daha çok tutuyordum. Bunda okuduklarımla aramdaki yakınlığın etkisi vardı kuşkusuz.

Sait Faik'i, Memduh Şevket Esendal'ı, Reşat Nuri'yi, Orhan Kemal'i, Yaşar Kemal'i, Fakir Baykurt'u... her yapıtıyla arıyordum...

Kemal Tahir'i tanımıyordum daha... Bir gün karşılaştım onun adıyla.

Gazeteci Zeki Öztürk'ün işyerinde kitap araştırıyordum satın almak için. Varlık ki­tapları boyutunda bir kitaba takıldım: Yedi Çınar Yaylası, roman, Kemal Tahir...Eskice bir kitap. Kapağı desenli Bir atlı ...Arkada Düşün Yayınları'ndan çıkanların adları... Kemal Tahir'den, Orhan Kemal'den, Cevdet Kudret'ten yapıtlar.

Öteki adlar tanıdık gelince Kemal Tahir'in de benim yazarlarımdan olacağını düşündüm. Satın almaya karar verdim Yedi Çınar Yaylası'nı. Ederine baktım: Beş lira...

Eyvah...Eyvah...Üç liram var...

Bir şey diyemedim kitapçıya. Yediçınar Yaylası'na iyice ısındım. Kitap elimde, evirip çeviriyorum romanı, okşarcasına...

Ne yapmalıyım...

Bir şey diyemedim Zeki Öztürk'e... Bir düzen kurdum usumca. Yedi Çınar Yaylasını arka rafa yerleştirdim kimse görmesin, satın almasın diye... Çıktım kitapçıdan.

Beş liram olduğunda koşarak gittim. Allah'tan kimse almamıştı. Parayı verdim aldım Yedi Çınar Yaylası'nı. Dört yüz sayfaya yakın romanı iki günde bitirdim. Çarpıldım. Yeni bir yazarım olmuştu: Kemal Tahir...

Öteki yapıtlarının ardına düştüm yazarın. Yedi Çınar Yaylası'nın ikinci cildini buldum: Köyün Kamburu... Sonra öteki Kemal Tahirler...

Yazar arayışlarım sürdü gitti ortaokul, lise yıllarımda...

Benim yazarım dediklerim bunalımlı, sıkıntılı, acılı günlerimde arkadaşım oluyordu.

İçimi onlara döküyor, acılarımı onlarla bölüşüyordum.

Aziz Nesin'i de o yıllarda tanıdım yapıtlarıyla.

Onu tanımamda lise ikinci sınıfta edebiyat öğretmenimin büyük payı vardır.

1970'de, 20 Ocak'ta korktuğum başıma gelmiş, dünya tatlısı, melek annem, hiç kimseye hiç bir kötü davranışı olmayan anam ölmüştü...

Bu çok kötü bir şeydi. Lise birdeydim. Ağabeydim. Selahattin orta ikide, Halil ilkokul üçteydi... Evimizin direği, her şeyi, göçüp gitmişti... Evimiz yıkılmıştı, yıkılmıştık... Babamla ben anamın görevini de yapmaya başladık... Babam da ben de kendimizde değildik...

Ben o yıl bütünlemeye kaldım. Ardından sınıfta kaldım. İkinci yıl iki dersten yeniden bütünlemeye kaldım. Birini verdim dersin. Ötekini, İngilizceyi veremedim. Tek derse kaldım.. Tek ders sınavında gene veremedim İngilizceyi. Durumumu öğretmene anlattımsa da Hasan Akarslan, sorduğu sorunun yanıtına bakardı. Gene kaldım. Tek dersten belgelendim...

Bir yıl bekledim... Ev işleri yaptım, kardeşlerime baktım, odun ettim, yal yaptım, inek yaydım, inek sağdım, yemek yaptım, çamaşır yıkadım... Top oynadım, avlandım. Bol bol kitap okudum... Acılı türküler söyledim. Radyo dinledim... Belge sınavını verdim, lise ikiyi geçtim. Arkadaşlarım bitirmişti liseyi...

Birinci sınıftaki öğretmenim besteci Fethi Karamahmutoğlu yerine edebiyat dersimize Muzaffer Satıroğlu geliyordu...0 tanıttı bize Aziz Nesin'i. Ölmüş Eşeği bir iki derste okudu sınıfta...0 denli etkilendim ki... Yazar arayışlarıma Aziz Nesin'i de ekledim... .

Birikimlerim artıyordu, duygulanmalarım da... Bunlar artık yazı uçverişlerine dönüşecekti....

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş