Bir bahar akşamı rastladım size Sevinçli bir telaş içindeydiniz Yakından bakınca gözlerinize Neden başınızı öne eğdiniz   Yıllardır içimde gizli bir arzu Dedi ki yıllardır aradığım bu Şimdi soruyorum büküp boynumu Daha önceleri neredeydiniz?   Baksı... Fuat Edip Baksı... İzmir Destanı yapıtı onundur. 9 Eylül. Saygın, onurlu, yüce Türk anası Zübeyde Hanım. Gazi Mustafa Kemal Paşa. İzmir, Mustafa Kemal Atatürk'le ulusal, evrensel işlerin yapıldığı, tüm dünyaya sonsuza dek ya­şayacak evrensel "derslerin" verildiği kenttir. 2000 sonrasında iyice savsöze dönüşen marşımız, İzmir Marşı öğrencilerimizle, gençlerimizle, "yaşlanmış gençlerimizle" yurdumuzun, güzel yurdumuzun dört bir yanında göklere salınıyor uyumla, onurla:   İzmir'in dağlarında çiçekler açar Altın gümüş ordu ateşler saçar Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar Kader böyle imiş ey şanlı Ata Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa     Akşamın İzmir ışıkları yanarken Konak alanında renkli giysileriyle güleç, mutlu İz­mirlilerin "Hıdırellez" coşkusunu davul zurnada içselleştiriyoruz. Buca Lisesindeyiz.. Buranın konukseverliğiyle geçireceğiz geceyi. Evlerden gelme yiyecekler atıştırılıyor. İzci kurallarını anımsatan oymak başlarına gün ışırken kalkışın saat altıda olacağı duyuruluyor. Tüm aracın aynı saatte kalkması olası mı? Uyanan uyanmayanı kaldırıyor. "Marş marş" otobüse..."Acıktık", yakınmaları. Kekler, pastalar yetersiz... Gözümüze kestirdiğimiz bir aşevindeyiz. Müdürümüz usta, pazarlıkta. İşletmeciye göre de azımsanmayacak bir sayı... Selçuk, Efes, Meryem Ana, Kuşadası... Kuşadası'nda kent içi gezilirken, gözleri ışıyor, gençlerin: Karadenizliler Lokali... İzmir'deyiz akşama doğru. Fuar gezintisi... Denizde yüzme... Aliağa, Menemen, Bergama, Buca... Bir günde tanımaya çalışıyoruz İzmir'imizi... Öğrencilerimize anlatamıyorum. İçimde acı bir anısı var İzmir'in... İzmir'den gelen telefon. Kardeşim, küçük kardeşim Halil Günay'ın sayrılar evinde komada yattığı... Görele'den Kanberoğlu'na binişim, yürek atışlarımın sesini duyduğum bir yolculuk. Halil'in yat­tığı odaya çıkışım... Toplu iğneyle tepkisini arayışım.. Doktoruyla görüşmem..."Gereken her şey yapıldı." tümcesinin sopsoğuk gerçeği... İki saat sonra... Gölcükten kardeşim Selahattin'in gelişi... Sabahleyin bayrağımıza sarılı tabutun "Askeri Hastane"den çıkarılışı... Halil'imizi "kiraladığımız ambulansa" yerleştirmemiz... İzmir'den uzaklaştıkça yoğun kar yağışının sürmesi... Görele. Beş karış kar altında. Cillioğlu yolunu yoldüzerin açması... 25 Aralık 1988'de tabutuyla Halil'i, 1970'de, Halil çocukken ölen annem Rabia Günay'ın yanına yatırışımız... İzmir'de yengem Aynur Günay, yeğenim Bengisu Günay yaşıyor... İlk atandığım okuldan, Posof Lisesinden arkadaşlarım Felsefe Öğretmeni Selahattin Eroğlu, Biyoloji öğretmeni Yüksel Eroğlu İzmirli... Şarkılar bestelenmiş kentlerden İzmir. Sadettin Kaynak'ın İzmir'de Mehtap, Lavtacı Hristo Efendi'nin Karşıyaka'da İzmir'in Gülü, Necip Mirkelamoğlu'nun Buluşalım Kordon'da, Tahsin Karakuş'un şu İzmir'in Dağlarında, Yusuf Nalkesen'in Gurubun Renkleri, Zeki Duygulu'nun Çapkın Karşıyaka'lım... bilinen besteler... Nitelikli romanlarımızdan, öykülerimizden kimileri konusunu İzmir'den, İzmir çevre­sinden alır. Samim Kocagöz'ü, Necati Cumalı'yı,Tarık Dursun K.yi, Hüseyin Yurttaş'ı... yıllar içinde yeniden okuyabilirsiniz... Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'i, Hasan Tahsin'i Öğretmenimiz Mustafa Telli; İzmirli ozanları, yazarları da Hayrettin Günay anlatıyor otobüste öğrencilere... Ne çok da neden var İzmir'i görmek için... Yıllar içinde yolumuzu yine düşürürüz İzmir'e... İmbatınla, Karşıyaka’nla, Urla'nla,Kordonboyu'nla, Çiğli'nle, Uluslararası Fuarınla, Kadifekale'nle, Sığacık’ınla, Foça'nla kal; güzel İzmir... Balkon "sefalarınla" kal. Akşam 20'de Çanakkale Lisesinde bekleniyoruz... Arkamıza bakarak ayrılıyoruz senden...