Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

19 MAYIS 1997 (4)

Doğal bitki örtüsünü otsu bozkır bitkilerinin oluşturduğu, dağlık kesimlerinde yer yer örselenmiş orman örtüsünde köknarların, sedirlerin, karaçamların, kızılçamların, ulu ar­dıçların, dayanıklı meşelerin yaşadığı Konya coğrafyasından ayrılacağız. Güzel yurdumun, Türkiye'nin ana besini buğdayın en çok üretilen kentinden ayrılacağız. Üzüm bağlarıyla anılan Hadım'ı, Çumra'yı, Bozkır'ı sarmalayan Konya'dan ayrılacağız... Konya'dan Seydişehir'e, oradan Torosların orta bölümündeki Geyik Dağları üzerinde bu­lunan Teke Geçidini aşarak Akseki üzerinden Akdeniz kıyılarına ulaşacağız. Küpe Dağı eteklerinde dinlenen Seydişehir. Yoğun boksit yataklı Seydişehir. Seydişe­hir Alüminyum Tesisleri yöreyi varsıllaştırır. Güzel yurdumun da önemli kuruluşlarından­dır. Dağ yollarındaki otobüs yolculuğuna bayılırım. Bir de ormanlıksa çevre... Görkemli, doyumsuz; insanım içindeki güzellikleri, renkleri, devinimleri, sesleri... çoğaltan yolcu­luklara... Bu duygularla yükseliyoruz, bu duygularla iniyoruz...Bu duygularla dönüyoruz, kıvrılıyoruz geniş dönemeçleri... Doğanın, Torosların sesine yalnız motorun sesi karışmıyor. Arka arkaya dinlediğimiz türküler, türküler de karışıyor... Karacaoğlanlar... Dadaloğuları... Aşık Ferrahiler... Neşet Ertaşlar... Musa Eroğlular... Kimilerde tümümüz katılıyo­ruz Ertaş'a, Eroğlu'na, Zara'ya... Geride bıraktık "Fırın Üstünde Fırın"ı:   Fırın üstünde fırın Ağam/Duyun komşular duyun Ben bir yare vuruldum Ağam/Bir çaresini siz bulun   Tara leyli ley li leyli Pambuk atıyor İl atma binmiş yosmam Çalım satıyor   Fırın üstünde mimler Bülbül yuvada inler Benim gönlümde sensin Senin gönlünde kimler   Manavgat'a indik. Antalya'nın doğusundaki ilçeye. Neredeyse Alanya'yla Antalya'yı ortalamış. Manavgat'ın iki yakasında kurulmuş. Deniz yüzeyinden yirmi yirmi beş metre yüksekte... 1927'de burada bin kişi ya vardı ya yoktu. Şimdilerde Görele'nin iki buçuk katı ya­şayanı var... Kent çevresi ova. Tümden sera... Manavgat Şelalesi'ndeyiz. Anayolun karşısına çekildi aracımız. İndik. Yolu karşıya geçtik. Ağaçlı, serin, gölgeli çay bahçesi, aşavi... Onlara çok yakın akan Manavgat... Olağanüs­tü Manavgat Çayı. Toroslardan gelen kar sularını da toplayan yoğun bir akış... Ulu çınarın altında sırtımızı şelaleye dönerek burayı, anılarımızı fotoğraflaştırma... Yılan balığı yakalamış çocuğun biri... Ağacın dalma asmış... Side'deyiz... Harabeleri gezeceğiz. göreceğiz, inceleyeceğiz. Geçmiş uygarlıklarla bağ oluşturacağız düşüncelerimizde. Giriş yolu "yasak" olduğundan dısardan dolaşarak giriyoruz kalıntılara. Antik tiyatroyu oluşturan kayalarda kayma tehlikesi olduğundan yaşaklanmış giriş... Önceden önlem alınsaydı ne iyi olurdu... Aspendos'tayız. İki tepe üzerine kurulu burası. Neredeyse bin yıllık tiyatrodayız. Açık hava tiyatrosunda. On beş bin kişilik uğrak yeri tiyatroda. Girişte ses yankısını deneyimlemek için sözcükler çıkıyor ağzımıdan: "Göreelelele", "Beşikktaaaşşşş", "hamsiiii", "fındıkkkk", "hooraaannn", "kemenççççeee ..Göreleeee Lisesssili" Aşağı kenti, Yukarı kenti görüyoruz. Agora, bazilika, toplantı yeri, ksetra, tapmak, hamalar, su kemeri... uygar bir kentin kalıntıları... Bir doğa, evrim görkemindeyiz... Düden Şelalesi'nde.. Şelale güzelliği dışında buraları görmeye gelenler için "deve turu" da var. Birkaç öğrencimiz ilgileniyor... Muammer Aksoy'un, Halit Çelenk'in, Metin Demirtaş'ın, Onat Kutlar'ın, Selahattin Enis'i, Hamit Macit Selekler'in, Cemil Yener'in, İsmail Oğan'ın, Alpay Kabacalı'nın... kenti Antalya'ya karanlıkta ulaşıyoruz...
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2023 - Cumartesi

19 MAYIS 1997 (4)

Doğal bitki örtüsünü otsu bozkır bitkilerinin oluşturduğu, dağlık kesimlerinde yer yer örselenmiş orman örtüsünde köknarların, sedirlerin, karaçamların, kızılçamların, ulu ar­dıçların, dayanıklı meşelerin yaşadığı Konya coğrafyasından ayrılacağız. Güzel yurdumun, Türkiye'nin ana besini buğdayın en çok üretilen kentinden ayrılacağız. Üzüm bağlarıyla anılan Hadım'ı, Çumra'yı, Bozkır'ı sarmalayan Konya'dan ayrılacağız...

Konya'dan Seydişehir'e, oradan Torosların orta bölümündeki Geyik Dağları üzerinde bu­lunan Teke Geçidini aşarak Akseki üzerinden Akdeniz kıyılarına ulaşacağız.

Küpe Dağı eteklerinde dinlenen Seydişehir. Yoğun boksit yataklı Seydişehir. Seydişe­hir Alüminyum Tesisleri yöreyi varsıllaştırır. Güzel yurdumun da önemli kuruluşlarından­dır.

Dağ yollarındaki otobüs yolculuğuna bayılırım. Bir de ormanlıksa çevre... Görkemli, doyumsuz; insanım içindeki güzellikleri, renkleri, devinimleri, sesleri... çoğaltan yolcu­luklara... Bu duygularla yükseliyoruz, bu duygularla iniyoruz...Bu duygularla dönüyoruz, kıvrılıyoruz geniş dönemeçleri... Doğanın, Torosların sesine yalnız motorun sesi karışmıyor. Arka arkaya dinlediğimiz türküler, türküler de karışıyor... Karacaoğlanlar... Dadaloğuları... Aşık Ferrahiler... Neşet Ertaşlar... Musa Eroğlular... Kimilerde tümümüz katılıyo­ruz Ertaş'a, Eroğlu'na, Zara'ya... Geride bıraktık "Fırın Üstünde Fırın"ı:

 

Fırın üstünde fırın

Ağam/Duyun komşular duyun

Ben bir yare vuruldum

Ağam/Bir çaresini siz bulun

 

Tara leyli ley li leyli

Pambuk atıyor

İl atma binmiş yosmam

Çalım satıyor

 

Fırın üstünde mimler

Bülbül yuvada inler

Benim gönlümde sensin

Senin gönlünde kimler

 

Manavgat'a indik. Antalya'nın doğusundaki ilçeye. Neredeyse Alanya'yla Antalya'yı ortalamış. Manavgat'ın iki yakasında kurulmuş. Deniz yüzeyinden yirmi yirmi beş metre yüksekte... 1927'de burada bin kişi ya vardı ya yoktu. Şimdilerde Görele'nin iki buçuk katı ya­şayanı var... Kent çevresi ova. Tümden sera...

Manavgat Şelalesi'ndeyiz. Anayolun karşısına çekildi aracımız. İndik. Yolu karşıya geçtik. Ağaçlı, serin, gölgeli çay bahçesi, aşavi... Onlara çok yakın akan Manavgat... Olağanüs­tü Manavgat Çayı. Toroslardan gelen kar sularını da toplayan yoğun bir akış... Ulu çınarın altında sırtımızı şelaleye dönerek burayı, anılarımızı fotoğraflaştırma... Yılan balığı yakalamış çocuğun biri... Ağacın dalma asmış...

Side'deyiz... Harabeleri gezeceğiz. göreceğiz, inceleyeceğiz. Geçmiş uygarlıklarla bağ oluşturacağız düşüncelerimizde. Giriş yolu "yasak" olduğundan dısardan dolaşarak giriyoruz kalıntılara. Antik tiyatroyu oluşturan kayalarda kayma tehlikesi olduğundan yaşaklanmış giriş... Önceden önlem alınsaydı ne iyi olurdu...

Aspendos'tayız. İki tepe üzerine kurulu burası. Neredeyse bin yıllık tiyatrodayız. Açık hava tiyatrosunda. On beş bin kişilik uğrak yeri tiyatroda. Girişte ses yankısını deneyimlemek için sözcükler çıkıyor ağzımıdan: "Göreelelele", "Beşikktaaaşşşş", "hamsiiii", "fındıkkkk", "hooraaannn", "kemenççççeee ..Göreleeee Lisesssili"

Aşağı kenti, Yukarı kenti görüyoruz. Agora, bazilika, toplantı yeri, ksetra, tapmak, hamalar, su kemeri... uygar bir kentin kalıntıları...

Bir doğa, evrim görkemindeyiz... Düden Şelalesi'nde.. Şelale güzelliği dışında buraları görmeye gelenler için "deve turu" da var. Birkaç öğrencimiz ilgileniyor...

Muammer Aksoy'un, Halit Çelenk'in, Metin Demirtaş'ın, Onat Kutlar'ın, Selahattin Enis'i, Hamit Macit Selekler'in, Cemil Yener'in, İsmail Oğan'ın, Alpay Kabacalı'nın... kenti Antalya'ya karanlıkta ulaşıyoruz...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş