Oy Trabzan Trabzan
İçi kalaylı kazan
Sevdalık günlerime
Geldi çattı Ramazan
Doğu Karadeniz' in çok eski, köklü; sanat, ekin özeğidir, ortasıdır Trabzon. İçi kalaylı kazandır. 2002'de bile Moloz'da bakırcılar, kalaycılar sayıları iyice azalsa da yüzlerce yıldır dövülen bakırların sesini sürdürürler. Çekiş sesleriyle, kalay kokusunu duymak isteyenler, süpürge bağlayanların makaslarını,.. çuvaldızlarını görmek isteyenler, balıkçıları, yüz yıllık fırınları, esnaf aşevlerini, Kalkanoğlu pilavını, çorbacıları, haşlamacılar, semerli hamalları... görmek isteyenler Moloz'dan başlamalıdır Trabzonlu görmeye...
Geçmişi günümüze taşıyan, binbir anılar barındıran bir iki otel de Moloz’dadır. Benim için, Göreleliler için bunların unutulmazı Hasbi Palas'tır. Trabzon'a yolu düşen gecelemek zorunda kalan Görelelier burada yatar... 1962 yılında Hasbi Palas'ın önüne vuruduğu dalgalar. Şimdi teee aşağılara dek dolduruldu. İkili büyük yolu geçirildi dolgudan. Büyük,çok büyük alan elde edildi. Bakalım ne betonlar dikilecek buralara.
Hasbi Palas'tan kıyı yoluyla geze geze gidenlerin karşısına bilmem kaç yıllık geçmişi olan taş yapı Trabzon Öğretmen Okulu çıkar. Yolun üstündedir. Nice öğrenciler yetiştirmiştir. İçlerinde Göreleliler de vardır.
Az daha yürürseniz tünele varırsınız. Tünel "Ganita"dan geçer. Ötesi Çömlekçi'dir, iskeledir, limandır.
Ganita kayalıkları çay bahçesidir. Girişte balık, köfte yiyeceğiniz aşevi vardır. Ganita kayalıklarından kimbilir kaç yıl önce "zıpkın gibi Trabzon gençleri" denize atlıyordur,baş dalıyordur...
Trabzon'da üç yılım geçti öğrenci olarak. Bu kayalıklardaki çay. bahçesine arasıra ders çalışmaya gelirdik yazları. Sınavlarda. Çalışırdık çay içe içe. Öğrenciler gelirdi çoğunca Karadeniz Teknik'ten, Fatih Eğitim'den.
Babası Görele Kaymakamıyken Görele'de doğan Trabzon Maçkalı ozan, yazar, ressam Bedri Rahmi Eyuboğlu, “Trabzon Deyince” şiirinde karayemişi, deli gibi koşan kızları, Soğuksuyu, Kemerkaya'da kayaların dibinde sayunan kızı, Farozlu, kara kara kazanlarda yağ çıkarılmak için kaynatılan yunusları, yeşili, katran yeşilini anlatır anı imgeleriyle. 15 yaş anılarıdır. Anacığımın doğduğu yıldır,1928 yılı...
Tüneli geçtik yürüyerek. Geçen kamyonların gürültüsünden kulağımızı tıkayarak. Liman.
Karşısı Çömlekçi. Girişi balıkçılar, gezgin satıcılar, çeşme, cami, balık, döner, ızgara konusuna karışmış aşevleri. Giysi satıcıları. Oteller. Limanda gemiler. Geride TMO büyük yapıları. Doğudan, karşıdan acı kara bir duman deliyor gökleri. Trabzon Çimento Fabrikası. Karşıda düzlükle Boztepeye uzanan kayalıkların arasına sıkışmış Çömlekçi evleri. Bahçeli, tarlaşı, meyveli evler. En çok da incir ağaçları. Trabzon inciri bize göre bir ay erken olur. Horasan incirleri, Çok irilmez. Tatlı mı tatlı, neredeyse eriyecek ağızda,..
Bu iki katlı evlerin birinde iki yıl kaldık arkadaşlarla... Öğrenciyken. Evde kalanlar, eve giren çıkanlar... Hayrettin Günay, Necati Tacal, Kadir Paltun, İsmall Bektaş, İsmet Topkar, Ömer Coşkun evde yatağı olan, sürekli kalanlar. Arka caddeden girilirdi eve. Evin önü tümden iskeleye, limana, Karadeniz'e bakardı... Kimilerde KTÜ'den, Eğitimden arkadaşlar da gelirdi. Söyleşiye, gazete, kitap okumaya, çay içmeye. Güncel, tarihsel, toplumsal, bilimsel, düşünsel, sanatsal... söyleşiler, tartışmalar yapardık...1975, 1976...
Deniz görünümü içimize açardı. Trabzon limanı işlekti. Devingendi. Yolcu gemileri, yük gemileri, yatlar... Bir de Romanya'da gelen koyun yüklü gemiler. Koyunları kamyonlara İran'a götürürdü kamyoncular...Bizim Çürükeynesil’den Mustafa Kırtorun bile koyun yüklüyordu İran'a.
Çömlekçi'den, bahçesi incir ağaçlı evden Ömer Coşkun'un çektiği birkaç fotoğraf kaldı somut anı olarak.
Çömlekçilden doğusu, Erzurum yolu girişidir. Trabzon Otogarı buradadır. Çimento Fabrikası en yüksek yapıdır. Tek katlı "oto yedek parça" satan işyerleri çoğunluktadır. Ne ararsan vardır. Köfteci, aşevleri, berber...Aralara serpişmiş gibidir.
Dereden karşıda. Ülkemizin eski üniversitelerinden KTÜ. Öğretim üyelerinin kaldığı evler. Öğrenci yurtları. Meteoloroji. Ta aşağıda Trabzonspor Tesisleri. İlerisi havaalanı.
Büyük alışveriş yapısı Forum... 1974'te üç yurt vardı. KTÜ'de. Birinci yurtta kaldım bir süre. Sürekli olaylar... Kavgalar... Yurt baskınları... Yoğunlaşarak ders çalışamazdık. Eve geçtik…