Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

DERELİ'DE SALON ÇAYIR -3

Böylece son biçimi alan koşukayı eşim Rafet'e; oğullarım Özğür'e, Çağdaş'a okuttum. Onların onaylarını aldım. Yarışmaya gönderdim... Seçici kurul, benim koşukçamı birinci seçmiş. o yıl bir işim nedeniyle Kümbet'e, şen­liğe gidemedim. Benim adıma Görele Halk Eğitim Müdürü arkadaşım Mehmet Menteşe şenli­ğe, törene katıldı. Ödülü aldı bana getirdi. Şenlik günlerinde koşukçam gazetelerde, radyo­da, televizyonda okunmuş. Benim koşukçam Görele Lisesi dergisin­de, Giresunlu Şairler yapıtında da yayımlandı... Dereli demek Kümbet demek. Kümbet demek Dereli demek benim için. Belleğimde, anılarım, da Dereli'nin mutlu görüntüleri var silinmemecesine. İlk kez Alucra'ya giderken gördüm küçücük Dereli'yi. Girişinde akaryakıt satışye­ri. Küçük bir çardak, küçücük bir "havuz" içinde bir buçuk karışlık alabalıkların dönüp durduğu. Az yukarıda Aksu kıyısında ayaktopu alanı. İleride iki tepe arasında kalmış, ortasından soğuk Aksu'yun geçtiği Dereli. Köprüyü geçen araçlar sola döner. Burası anacad­desidir ilçenin. İki yanda satış yerleri, fırınlar, pideciler, aşevleri, eczaneler...Kahve­ler...Bu cadde en kalabalık günlerini, pazar kurulan günlerde yaşar. Yavaş, tıkış tıkış yürüyen, araçlardan hiç kaçmayan, geçmeleri için araçların durduğu Derelililer... İlçenin çıkışında bir köprü daha vardır. Buradan doğu yakasına geçilir. Sağlık ocağının bulunduğu, hastanenin bulunduğu yakaya. İlerisi Kümbet, Şebinkarahisar, Alucra, Sivas... Yoludur. Çok gidip geldim bu yollardan. Çok geçtim Dereli' den... Bir gece kaldım Dereli'de. Bir gece konuk oldum Dereli'ye... Ekmeğinden, pidesinden, aşından yedim,suyundan içtim Dereli'nin... 1980'in ilk yıllarında Görele Ortaokulunda öğretmendim. Soğuksu'da Hüseyin Karadeniz Ağabey'in evinde "kiracıydım” Komşularımızdan biri Sivaslı İbrahim Yılmaz'dı. Hükümet'te "memur"du. Eşi Zekiye'yle benim eşim Rafet. Çok iyi arkadaştılar. Oğlum Özgür ile onla­rın oğulları ilhan yaştaş, arkadaş, okuldaştı. İki ev ötedeki Hasan Ali Yücel İlkokulunda okuyorlardı... Birbirimize gidip gelirdik. Rafet ile Zekiye her gün bir aradaydılar."Kafaları" çok uyuşurdu. Fındıkta bize fındık bile topladı İbrahim ile Zekiye...Sonra kendi ilini iste­diler...Sivas'a gittiler...Dostluğumuzu anılarda bırakarak... Yıllar geçti...Yıllar. İlhan liseyi, tıbbı bitirmiş. Doktor olarak Dereli'ye atanmış. Sağlık ocağında "lojman" da kalıyormuş. Annesi Zekiye de gelmiş, yanındaymış...Rafet'i çağırdı Zekiye Dereli'ye...Yıllar önceki arkadaşını... Gittik bir hafta sonu Rafet'le. Sarıldık. Dostluk, arkadaşlık, güzel insanlık ne iyi. Var mı ötesi? Dereli yıllar sonra buluşmamıza sağladı. Güzel Dereli yıllar sonra dost­ları bir araya getirdi... İlhan yakışıklı bir delikanlı olmuş. Dağlara, yaylalara çıkıyormuş... Yürüyerek, tırma­narak böyle bir ilgi, doğmuş onda. Bir de...Bir de bağlama... İlhan çok iyi bağlamacı. De­yişlere, baraklara, uzun havalara, semahlara, bozlaklara... Egemen bir genç doktor... Belki de Sivas toprağından olduğu için... O gece özlem giderdik, ilhan çaldı söyledi. Ben söyledim, Rafet, Zekiye söyledi... Söylenenleri "kasete"çekti Ilhan. Bu yazıyı yazarken dinliyorum söylediklerimizi... Zülüf Dökülmüş Yüze... İlhan çalıyor birlikte söylüyoruz. Kavuştaklara Rafet' le Zeki­ye giriyor... Başı Duman Pare Pare...Dersini Almış da Ediyor Ezber...Yar Demedin...Bin Cefalar Etsen...Gönül Dağı...Bir Bulut Kaynıyor Sivas Elinden...Zekiye giriyor...Sonra biz katıliyoruz... Dostun Bahçesini...Ah Neyleyim Gönül...Ben söylüyorum. Nasıl Yar Diye­yim... Ben söylüyorum, içim giderek... İlhan çalıyor içi giderek… İki Büyük Nimetim Var.. Ben söylüyorum 1970'de 42 yaşında ölen beni 16 yaşında öksüz "Rabia"sız bırakan anam için söylüyorum içimden ağlayarak, yaşımı içime akıtarak...Küstürdün Gönlümü...Bilmem Ağlasam mı... Unutulmaz bir gece. Unutulmaz bir Dereli gecesi...Türkülerle gülen, türkülerle ağlayaf bir Dereli gecesi... Giresun'a 32 kilometre uzaklıkta Dereli. Aksu oyrağında kurulu. Yaylaları, alabalıkları, güzel insanları... Kemençesi, horanı, davulu, zurnası olan güzel yurdumun güzel, bir ilçesi. Bana yansıyan, anılarımda yer alan Dereli bu. Sizin de bir Dereli'niz olmalı...
Ekleme Tarihi: 11 Temmuz 2021 - Pazar

DERELİ'DE SALON ÇAYIR -3

Böylece son biçimi alan koşukayı eşim Rafet'e; oğullarım Özğür'e, Çağdaş'a okuttum. Onların onaylarını aldım. Yarışmaya gönderdim...

Seçici kurul, benim koşukçamı birinci seçmiş. o yıl bir işim nedeniyle Kümbet'e, şen­liğe gidemedim. Benim adıma Görele Halk Eğitim Müdürü arkadaşım Mehmet Menteşe şenli­ğe, törene katıldı. Ödülü aldı bana getirdi. Şenlik günlerinde koşukçam gazetelerde, radyo­da, televizyonda okunmuş.

Benim koşukçam Görele Lisesi dergisin­de, Giresunlu Şairler yapıtında da yayımlandı...

Dereli demek Kümbet demek. Kümbet demek Dereli demek benim için. Belleğimde, anılarım, da Dereli'nin mutlu görüntüleri var silinmemecesine.

İlk kez Alucra'ya giderken gördüm küçücük Dereli'yi. Girişinde akaryakıt satışye­ri. Küçük bir çardak, küçücük bir "havuz" içinde bir buçuk karışlık alabalıkların dönüp durduğu. Az yukarıda Aksu kıyısında ayaktopu alanı. İleride iki tepe arasında kalmış, ortasından soğuk Aksu'yun geçtiği Dereli. Köprüyü geçen araçlar sola döner.

Burası anacad­desidir ilçenin. İki yanda satış yerleri, fırınlar, pideciler, aşevleri, eczaneler...Kahve­ler...Bu cadde en kalabalık günlerini, pazar kurulan günlerde yaşar. Yavaş, tıkış tıkış yürüyen, araçlardan hiç kaçmayan, geçmeleri için araçların durduğu Derelililer... İlçenin çıkışında bir köprü daha vardır. Buradan doğu yakasına geçilir.

Sağlık ocağının bulunduğu, hastanenin bulunduğu yakaya. İlerisi Kümbet, Şebinkarahisar, Alucra, Sivas... Yoludur.

Çok gidip geldim bu yollardan. Çok geçtim Dereli' den...

Bir gece kaldım Dereli'de. Bir gece konuk oldum Dereli'ye... Ekmeğinden, pidesinden, aşından yedim,suyundan içtim Dereli'nin...

1980'in ilk yıllarında Görele Ortaokulunda öğretmendim. Soğuksu'da Hüseyin Karadeniz Ağabey'in evinde "kiracıydım” Komşularımızdan biri Sivaslı İbrahim Yılmaz'dı. Hükümet'te "memur"du. Eşi Zekiye'yle benim eşim Rafet. Çok iyi arkadaştılar. Oğlum Özgür ile onla­rın oğulları ilhan yaştaş, arkadaş, okuldaştı. İki ev ötedeki Hasan Ali Yücel İlkokulunda okuyorlardı...

Birbirimize gidip gelirdik. Rafet ile Zekiye her gün bir aradaydılar."Kafaları" çok uyuşurdu. Fındıkta bize fındık bile topladı İbrahim ile Zekiye...Sonra kendi ilini iste­diler...Sivas'a gittiler...Dostluğumuzu anılarda bırakarak...

Yıllar geçti...Yıllar. İlhan liseyi, tıbbı bitirmiş. Doktor olarak Dereli'ye atanmış. Sağlık ocağında "lojman" da kalıyormuş. Annesi Zekiye de gelmiş, yanındaymış...Rafet'i çağırdı Zekiye Dereli'ye...Yıllar önceki arkadaşını...

Gittik bir hafta sonu Rafet'le. Sarıldık. Dostluk, arkadaşlık, güzel insanlık ne iyi. Var mı ötesi? Dereli yıllar sonra buluşmamıza sağladı. Güzel Dereli yıllar sonra dost­ları bir araya getirdi...

İlhan yakışıklı bir delikanlı olmuş. Dağlara, yaylalara çıkıyormuş... Yürüyerek, tırma­narak böyle bir ilgi, doğmuş onda. Bir de...Bir de bağlama... İlhan çok iyi bağlamacı. De­yişlere, baraklara, uzun havalara, semahlara, bozlaklara... Egemen bir genç doktor... Belki de Sivas toprağından olduğu için...

O gece özlem giderdik, ilhan çaldı söyledi. Ben söyledim, Rafet, Zekiye söyledi... Söylenenleri "kasete"çekti Ilhan. Bu yazıyı yazarken dinliyorum söylediklerimizi...

Zülüf Dökülmüş Yüze... İlhan çalıyor birlikte söylüyoruz. Kavuştaklara Rafet' le Zeki­ye giriyor... Başı Duman Pare Pare...Dersini Almış da Ediyor Ezber...Yar Demedin...Bin Cefalar Etsen...Gönül Dağı...Bir Bulut Kaynıyor Sivas Elinden...Zekiye giriyor...Sonra biz katıliyoruz... Dostun Bahçesini...Ah Neyleyim Gönül...Ben söylüyorum. Nasıl Yar Diye­yim... Ben söylüyorum, içim giderek... İlhan çalıyor içi giderek… İki Büyük Nimetim Var.. Ben söylüyorum 1970'de 42 yaşında ölen beni 16 yaşında öksüz "Rabia"sız bırakan anam için söylüyorum içimden ağlayarak, yaşımı içime akıtarak...Küstürdün Gönlümü...Bilmem Ağlasam mı...

Unutulmaz bir gece. Unutulmaz bir Dereli gecesi...Türkülerle gülen, türkülerle ağlayaf bir Dereli gecesi...

Giresun'a 32 kilometre uzaklıkta Dereli. Aksu oyrağında kurulu. Yaylaları, alabalıkları, güzel insanları... Kemençesi, horanı, davulu, zurnası olan güzel yurdumun güzel, bir ilçesi. Bana yansıyan, anılarımda yer alan Dereli bu. Sizin de bir Dereli'niz olmalı...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş