2 Nisan 1923 Osman Ağa'nın ölüm tarihi. Bu yıl ölümünün 100. yılında anacağız Osman Ağa'yı. Rahmet dileklerimizi ifade edecek ve saygılarımızı sunacağız.
Tarihte hiçbir isim Osman Ağa kadar tartışılmamıştır.
Ölümünün 100. yılında bile ilk günmüş gibi tartışmalar devam ediyor.
Ancak şunu görüyoruz ki, tarih daha son sözünü söylememiş.
Tarihe mal olmuş bir ismin üzerinden bu kadar olumsuz söylemler geliştirmenin kime ne yararı var? Mevzu o kadar derin ki daha tarih son noktayı koyamamış.
Bizim bu söylemlerin neresinde olduğumuz bellidir. O bizim kahramanımızdır.
Koskoca bir ömrün bu vatan için nasıl feda edildiğini bilmeyenler lütfen okusunlar.
Ancak şu bir gerçek ki sadece 2 Nisanlarda yapılan resmi anma programlarıyla Osman Ağa'nın hakkını ödeyemeyiz. Bizim de dersimize iyi çalışmamız lazım.
Her 2 Nisan'da Giresun'daki tüm okullarda Osman Ağa ile ilgi kısa da olsa bir bilgilendirme yapılmalıdır. Bu resmi bir program olmasa da bütün öğretmenlerimiz derslerinin bir bölümünde Osman Ağa'yı anlatmalı öğrencilerine.
Giresunlu olup da il dışında görev yapan öğretmenlerimiz de derslerinin bir bölümünde kısaca Osman Ağa'yı anlatmalı farklı illerdeki öğrencilerine.
Giresunlu olup da il dışında üniversitede okuyan öğrencilerimiz de okul arkadaşlarına anlatmalı Giresun'un milli kahramanını.
İlimiz müftülüğü Cuma Namazı'nda belki resmi hutbe okutamaz ancak, namaz öncesi yapılan vaazlarda Osman Ağa'nın anlatılmasını isteyebilir vaizlerden.
Giresunlu tüm sosyal medya kullanıcılarının 2 Nisan'da sayfalarını fotoğrafları ve bilgileriyle Osman Ağa'ya ayırmaları çok etkili olacaktır. Burada bilgi çok önemli.
Bu anma sadece resmiyette kalırsa bu kadar olur.
Salonlarda toplantılar yapılarak çeşitli konuşmalarla anlatılacak Osman Ağa, tam da “evet ama yetmez” denilecek bir faaliyet olacaktır. Elbette bunlar da yapılmalı ancak işe eğitim kurumlarından başlanmalı.
Çocuklarımıza ve torunlarımıza Osman Ağa'yı anlatmak durumundayız.
Bu ülkenin bir başka Osman Ağası yok!
Olayın bugünün siyasilerini ilgilendiren de bir boyutu var. Onlar da bugüne kadar yapmadıklarını artık yapsınlar. Ölümünün 100. yılında bu bir siyasi borçtur siyasilerin üzerinde. Hem de gecikmiş bir borç!
Neden siyasiler bu konudan uzak durmayı tercih ediyorlar ki!
Kendi siyasi geleceklerinden endişeleri mi var?
Geçmişte onlarca kitap yazılmış Osman Ağa hakkında. Bugün de yazılmaya devam ediyor. Başka bir tarihi kişilik üzerinde bu kadar kitap yazılmamıştır.
Akademisyen hâlâ bilgi ve belge topluyorlar Osman Ağa ile ilgili.
Ancak ülkemizde çoğu konular bilgi ve belgeyle değil de siyaseten çözüme ulaşıyor.
Öyleyse, konuya siyasetçiler de gereken önemi göstermeliler. Onların yapacakları bilim adamlarının ve akademisyenlerin çalışmalarına resmiyet kazandıracaktır.
Bu bir süreç sonunda!... 100 yıllık geçmişi olan ve daha ne kadar devam edeceği belli olmayan bir süreç. Bu süreçte her Giresunlunun bulunduğu konum itibariyle yapacağı bir şeyleri olmalı. Torunuyuz demekle torun olunmuyor. Torun gibi davranmak durumundayız.
Resmi törenlerle anarken Osman Ağa'yı, diğer iletişim alanlarını da kullanarak geniş kitlelere anlatmalıyız tarihi gerçekleri. Böyle bir değerimiz varken nasıl bu kadar ilgisiz kalabiliyoruz? Nasıl bu kadar uzak durabiliyoruz!
Ölümünün 100. yılında Osman Ağa'yı rahmet ve saygıyla bir kere daha anarken tüm Giresunluları tarihi sürecin anlatılması ve Osman Ağa'nın tanıtılması konusunda geçmişte olduğundan daha çok çalışmaya davet ediyoruz.
Tarih son sözünü söylemeden, henüz vakit varken!