Ülke yönetiminde gündem oluşturmak çok önemlidir. Genelde iktidarlar ülkeleri gündem oluşturarak yönetirler. Ne zaman ki gündemi muhalefet veya basın oluşturmaya başlarsa o iktidarın sonu yakındır.
Bu gerçeği bilen iktidarlar her gün yeni bir gündem oluşturma çabası içindedirler.
Her sabah güne başladığınızda, gazetelerde veya televizyonlarda gördüğünüz o tuhaf haberler ve açıklamalar tamamen gündem oluşturmaya yönelik medya faaliyetlerinden birisidir. Bu iş için iktidarların bütçesi ve elemanları vardır.
Yönetim ortaya akıl almaz bir şey koyar. Muhalefet ve basın derhal bu akıl almaz şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını tartışmaya başlar. Bütün enerjilerini bunun gerçekleşebilir olmadığını ispatlamaya harcarlar.
İktidarın da beklediği tam da budur. Ülke bunları tartışırken vergiler artırılır, her şeye zam gelir. Döviz fiyatları rekor kırar, torba yasalar bir biri ardına çıkar ve yönetim yapmak istediği her şeyi yapar.
Ancak bunların hiçbirisi gazetelere haber olmaz. Hiçbir haber kanalında program konusu olmaz. Sosyal medyada hiç yer almaz ülke gerçekleri. Varsa yoksa yapay gündemi tartışır herkes. O konuya yoğunlaşır insanlar.
Bu bir yönetim şeklidir. İki gün sonra başka bir gündeme geçilir ve konu kapanır gider. Eskilerin deyimiyle; maksat hâsıl olmuştur.
Haberlerde Organize Suç Örgütü Lideri diye geçtiği için biz de öyle kullanacağız. Bu liderin açıklamaları da bir gündem oluşturmaktı şüphesiz. Türkiye bunları dinledi, konuştu, tartıştı, değerlendirdi, doğru bulan oldu yalan diyenler oldu.
Gazeteler manşet haber yaptı. Haber kanalları gecelerin yarısına kadar bunları tartıştı.
Peki, sonuçta ne oldu?
Anlatılanların doğruluğu yanlışlığı bir yana; zamanlaması manidar değil mi?
Sanırsınız ki bütün bunlar dün oldu da bugün açıklanıyor.
Yılların birikimini bir gün açıklamaya karar vermek neyin nesi olabilir?
Neler oldu da bunların gündeme gelmesine karar verildi?
İddialarla ilgili hiçbir resmi kurumun hiçbir işlem yapmayışını nasıl değerlendirmek lazım? Adamın iddiaları doğru değilse gerekeni yaparsınız… Gücünüz mü yetmiyor?
Ya doğruysa; o zamanda iddiaları soruşturursunuz.
Bu süreçte İçişleri Bakanı Soylu' nun bir açıklaması oldu. Herkes biliyor ne dediğini.
Ne demek bütün bunlar? Devlet adına görev yapanların düştüğü duruma bakar mısınız? Resmi bir ağızdan söylendiği için önemsiyoruz. Hadi diğerini resmiyeti olmadığı için dikkate almayalım.
Kaldı ki onların bile değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bakan'ın açıklamasından sonra neler kurgulandıysa yeni bir gelişme oldu. Meğer o kişi halen görev yapmayan eski bir vekilmiş.
İnandık mı, bilmiyorum. Geçen zaman içinde bazı ayarlamalar yapılmadığını kim garanti edebilir? Toplumda bu inancı oluşturduğunuzdan emin misiniz?
Yeni bir gündeme ihtiyaç duymuş olabilir yönetim.
Bu ismi koyarsınız ortaya ve biz başlarız yeniden tartışmaya. İspatlama şansınız var mı? Hani şu meşhur sözün tam da sırası; Rüşvetin belgisi mi olur!
Olması gereken, böyle bir yönetim şeklinin hiç yaşanmıyor olması. Böyle bir ilişkinin hiç yaşanmamış olması. Yönetimin böyle bir birlikteliğe hiç ihtiyaç duymuyor olması.
İktidarın ülkeyi devlet gibi yönetmesi…
Geçen yerel seçimlerde İstanbul sonuçlarına itiraz eden zat-ı muhteremin sözünde ifade edildiği gibi; hiçbir şey olmamışsa da bir şeyler olmuştur.
Bunu ülkede gerektiğinde gündem oluşturmak için kullanmak ise tam bir algı ve kurgu ustalığıdır. Başarılı olmuştur. Gerisi laf-ü güzaftır.