Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

KAYBOLAN YILLAR!...

Sezen Aksu’nun ‘’Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler’’ adlı bir şarkısı vardır bilirsiniz. İşte bu şarkı gibi maalesef şimdi bize kaybolan çocukluk ve gençlik yıllarımızı geri verseler keşke!... Hayat zordur....Ama bir yandan da mucizelerle ,güzelliklerle doludur. Hem siyahı hem de beyazı vardır, ama bu ikisinin arasına onlarca tonun sayısız rengi de var ,rengarenk… Mutsuzluk kalıcı değil korkuları yenmek lazım, cesaret hep korkuyla sınanmaz mı zaten… Hayalin tatlısı bir kefede hayatın acısı başka bir kefede, ama her şeye rağmen, acısıyla tatlısıyla HAYAT çok güzel. Belki de mutluluk çok yakınımızda … Bir Ağcın yeşilinde… Bir Denizin mavisinde… Belki de bir Çocuğun gülüşünde… Yada hayatın ta kendisinde… Şimdi deseler ki; “Yeniden çocuk olmak ister misin” diye Kim istemez ki…   Hiç düşünmeden zıplayıp, oynamak vardı.. Kötü niyetler arındırmadan, arkadaş olmak vardı. Sorgu yok, sual yok, kin yok, fesatlık yok, geçmiş yok ama büyük bir gelecek var ...Bisiklete binip, koşturmak vardı.. Cam'a tas atıp, kaçmak vardı. Çamura batıp, top oynamak vardı..   Çocuk olmaktan vazgeçmenin bu kadar ağır olduğunu yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz belki de… Ferdi Tayfur’un şarkısında dediği gibi “Ah bir çocuk olsaydım”…   Büyümek tehlikeli bir oyun aslında… Nedense insan büyüdükçe ve yaşlandıkça büyümek istemiyor ve hep çocuk kalmak istiyor. Çünkü büyüdükçe dertlerimiz, sıkıntılarımız artıyor gün geçtikçe…Siz büyürken, sizinle birlikte acılarınızda büyüyor sizinle…   Hiç unutulur mu o yıllar… Sokaklarda güvenli bir şekilde, misket oynadığımız, top koşturduğumuz, kuru ekmek yanında bir salatalık ya da domates takviyesiyle beslenme ihtiyacını giderdiğimiz o neşeli ve eğlenceli günler… Şimdi tüm servetimizi versek de geriye alamayacağımız tek şey zaman herhalde… Akıp giden durduramadığımız… Zaman makinesi yapsak ve geçmişe gitsek diye hayaller kurduğumuz, uğruna filimler çevrilen o keşke duygusu… Neden geçmişe duyulan bu özlem... Geçmişimizi istediğimiz gibi dolu dolu yaşayamadığımız için mi? Yoksa günümüz şartlarının üzerimize yüklediği ağırlığın yükümü, çocukluğumuzun o tasasız zamanlarına dönmek isteyişimiz.   Hemen hemen herkes tarafından özlenirdir çocukluk yıllarımız, o yıllardaki dostluklarımız, arkadaşlıklarımız… Ama şimdi ise toplum olarak, sanal dünya ve televizyon deryası içerisinde savrulup gidiyoruz, sanki dertlerimizi, sıkıntılarımızı unutmak için…   Büyümeyi, olgunlaşmayı sevsek de çocukluk yıllarımızı özlüyoruz galiba…
Ekleme Tarihi: 16 Eylül 2022 - Cuma

KAYBOLAN YILLAR!...

Sezen Aksu’nun ‘’Şimdi Bana Kaybolan Yıllarımı Verseler’’ adlı bir şarkısı vardır bilirsiniz. İşte bu şarkı gibi maalesef şimdi bize kaybolan çocukluk ve gençlik yıllarımızı geri verseler keşke!...

Hayat zordur....Ama bir yandan da mucizelerle ,güzelliklerle doludur. Hem siyahı hem de beyazı vardır, ama bu ikisinin arasına onlarca tonun sayısız rengi de var ,rengarenk… Mutsuzluk kalıcı değil korkuları yenmek lazım, cesaret hep korkuyla sınanmaz mı zaten… Hayalin tatlısı bir kefede hayatın acısı başka bir kefede, ama her şeye rağmen, acısıyla tatlısıyla HAYAT çok güzel. Belki de mutluluk çok yakınımızda … Bir Ağcın yeşilinde… Bir Denizin mavisinde… Belki de bir Çocuğun gülüşünde… Yada hayatın ta kendisinde…

Şimdi deseler ki; “Yeniden çocuk olmak ister misin” diye Kim istemez ki…

 

Hiç düşünmeden zıplayıp, oynamak vardı.. Kötü niyetler arındırmadan, arkadaş olmak vardı. Sorgu yok, sual yok, kin yok, fesatlık yok, geçmiş yok ama büyük bir gelecek var ...Bisiklete binip, koşturmak vardı.. Cam'a tas atıp, kaçmak vardı. Çamura batıp, top oynamak vardı..

 

Çocuk olmaktan vazgeçmenin bu kadar ağır olduğunu yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz belki de… Ferdi Tayfur’un şarkısında dediği gibi “Ah bir çocuk olsaydım”…

 

Büyümek tehlikeli bir oyun aslında… Nedense insan büyüdükçe ve yaşlandıkça büyümek istemiyor ve hep çocuk kalmak istiyor. Çünkü büyüdükçe dertlerimiz, sıkıntılarımız artıyor gün geçtikçe…Siz büyürken, sizinle birlikte acılarınızda büyüyor sizinle…

 

Hiç unutulur mu o yıllar… Sokaklarda güvenli bir şekilde, misket oynadığımız, top koşturduğumuz, kuru ekmek yanında bir salatalık ya da domates takviyesiyle beslenme ihtiyacını giderdiğimiz o neşeli ve eğlenceli günler… Şimdi tüm servetimizi versek de geriye alamayacağımız tek şey zaman herhalde… Akıp giden durduramadığımız… Zaman makinesi yapsak ve geçmişe gitsek diye hayaller kurduğumuz, uğruna filimler çevrilen o keşke duygusu… Neden geçmişe duyulan bu özlem... Geçmişimizi istediğimiz gibi dolu dolu yaşayamadığımız için mi? Yoksa günümüz şartlarının üzerimize yüklediği ağırlığın yükümü, çocukluğumuzun o tasasız zamanlarına dönmek isteyişimiz.

 

Hemen hemen herkes tarafından özlenirdir çocukluk yıllarımız, o yıllardaki dostluklarımız, arkadaşlıklarımız… Ama şimdi ise toplum olarak, sanal dünya ve televizyon deryası içerisinde savrulup gidiyoruz, sanki dertlerimizi, sıkıntılarımızı unutmak için…

 

Büyümeyi, olgunlaşmayı sevsek de çocukluk yıllarımızı özlüyoruz galiba…

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş