Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

HALK OYUNLARI GRUP YARIŞMASI (I)

Ahmet TORUN telefon etti. Türk Halk Oyunları Federasyonu Kulüplerarası Halk Oyunları Grup yarışması yarın Gümüşhane'de yapılacakmış. Bu görkemli müzik, oyun gösteri­lerini kaçırmak olmazdı. Dostum, arkadaşım Ahmet'e, tamam, dedim. Nerede, saat kaçta buluşacağız? Sekizde... Medik Çayevi'nde... Erken kalktım her günkü gibi. Beşte evden çıktım, vurdum yola. Görele'ye iniyorum Cillioğlu mahallesinden. Pırıl pırıl bir mayıs ışıması... Bizim derenin seslerine erkenci karatavukların sesleri karışıyor. Alakargaların öykünme sesleriyle... Bir ara sanki bir sarısandal ıslığı da duydum kulak okşayıcı... Bizim Sayit mahallesinden aşağı yola indim. İkiyüz metre aşağıda da köprü, kemer köprü. Mamud'un değirmeni. De­ğirmenin doğusundan geçen asfalttan sola, bahçe yoluna saptım... Beş on adımda iki yıl önce vurulan dere yoluna, Yusuf'un değirmeninin anasına geldim... Bu yol, bu dere yolu kim bilir kaç yıl değirmen yolu olarak kullanıldı... Araç yolu şimdi. Çocukluğumuzun, öğretmen olana dek yazları neredeyse her gün çıkmadığımız, yüzdüğümüz, ba­lık tuttuğumuz dereye koşut gidiyorum... Şimdi derenin, küçücük çağlanların şırıltısı ağır basıyor kuş seslerine. Bizim oyrağı geçtim. Doğanın dinginlik veren sesini dinleye dinleye... İluğun yerinin ora­larda küçücük gölcükler var. İçlerinde de küçük mü küçük kasnaklar. Tek tük yayılırken sırtını kuma vediği, devindiği için parlayan bıyıklılar... Onları yalnız ben gözlemlemiyorum. Çoktan gelmiş bir balıkçıl. Burada geceledi belki de. Bir gününü kurtardı doyunarak. Ürktü benden, havalandı, dere aşağı kıyıya, deniz yönüne uçuyor... Dere aşağı insanı sevinçle, coşkuyla dolduran yalnız bir gündoğumu yolculuğum bitmek üzere. Doğanın erinçli seslerine yalnız ben eşlik etmiyorum, Kacaru mahallesin­den bu yana gül, hanımeli, ham tevek, mandalina, akasya, elma, kiraz... çiçeklerinin ko­kuları duyularımla, o güzelim seslerle kucaklaşıyor. Kıyı yoluna, Görele- Giresun yoluna ulaştım. Doğuya, Görele yönüne doğru yürüyorum. On dakika sonra Kumyalı'daki evdeyim. Tıraş, giyinme, bişiler atıştırma... televizyon açma kapama... Kitaplıkta bir iki kitaba göz atma... Usa düşüveren bir başlığa, bir sayfaya bakma... Sekize çeyrek kala çıkıyorum evden. On dakika olmadan Medik Çayevindeyim. Ahmat Torun gelmiş. Mehmet Çolak gelmiş. Gökhan gelmiş. Gökhan Torun, Ahmet'in oğlu. Onun aracıyla gideceğiz. O götürecek bizi. Bu kültür, gezi, sanat şölenine... Ahmet'le meslektaşız. O da emekli öğretmen. Horan, kültür araştırmacısı. Horancı, horan öğreticisi. Türk Halk Oyunları Federasyonu Giresun İl Temsilcisi. Önemli bir çalışmayı tamamladı. Bizim köyü, Çürükeynesili kültür, sanat, tarih, sanatçı... özellik­leriyle kitaplaştırdı. Önümüzdeki aylarda Görele Belediyesi Kültür Yayını olarak kitaplaşacak... Ahmet Torun Yusuf Kurt'un çalıştırdığı bir iki yıldır ünlenen, yirmiye yakın Karadenizli sanatçının "Görele Horan Klibi" çekmesine yol açan "Görele Horan Eki­binde" oynuyor. Kazım Maksutoğlu'yla, Mehmet Çolak'la, Yusuf Kurt'la, Salih Gör'le, Ke­mal Kepçeoğlu'yla, Mehmet Menteşe'yle, Murat Torun'la... Gençlere örnek olarak, "yaşlansalar da ihtiyarlamayarak", Görele Horanını çok değerli, sevgili gençlere, geleceğimize aktararak... Mehmet Çolak, "güzel yurdum" gezi arkadaşlarımdan. Halkoyuncularımızdan. Görele horancımız. "Görele horan Ekibi"nde oynuyor. O da yaşlansa da ihtiyarlamayanlardan. Bir de sürekli mani üretiyor... Defterler dolusu... Üç bini geçmiştir... Sekizde çıkıyoruz yola. Kıyı yolundan Tirebolu. Nitelikli, çağa uygun yoldan. Keşkelerimiz var... Keşkelerimiz. Bu yol kıyı doldurularak, yok edilerek yapılmasaydı... Doğaya, bilime çevreye kulak asılsaydı... Halkovalı'dan, babamın yıllardır cumar­tesileri kasaplık yaptığı, et sattığı, bir iki kez de beni de getirdiği Halkovalı'da güneye dönüyoruz, Harşıt yoluna giriyoruz...
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2022 - Cumartesi

HALK OYUNLARI GRUP YARIŞMASI (I)

Ahmet TORUN telefon etti. Türk Halk Oyunları Federasyonu Kulüplerarası Halk Oyunları Grup yarışması yarın Gümüşhane'de yapılacakmış. Bu görkemli müzik, oyun gösteri­lerini kaçırmak olmazdı. Dostum, arkadaşım Ahmet'e, tamam, dedim. Nerede, saat kaçta buluşacağız? Sekizde... Medik Çayevi'nde...

Erken kalktım her günkü gibi. Beşte evden çıktım, vurdum yola. Görele'ye iniyorum Cillioğlu mahallesinden. Pırıl pırıl bir mayıs ışıması... Bizim derenin seslerine erkenci karatavukların sesleri karışıyor. Alakargaların öykünme sesleriyle... Bir ara sanki bir sarısandal ıslığı da duydum kulak okşayıcı...

Bizim Sayit mahallesinden aşağı yola indim. İkiyüz metre aşağıda da köprü, kemer köprü. Mamud'un değirmeni. De­ğirmenin doğusundan geçen asfalttan sola, bahçe yoluna saptım... Beş on adımda iki yıl önce vurulan dere yoluna, Yusuf'un değirmeninin anasına geldim... Bu yol, bu dere yolu kim bilir kaç yıl değirmen yolu olarak kullanıldı... Araç yolu şimdi. Çocukluğumuzun, öğretmen olana dek yazları neredeyse her gün çıkmadığımız, yüzdüğümüz, ba­lık tuttuğumuz dereye koşut gidiyorum...

Şimdi derenin, küçücük çağlanların şırıltısı ağır basıyor kuş seslerine. Bizim oyrağı geçtim. Doğanın dinginlik veren sesini dinleye dinleye... İluğun yerinin ora­larda küçücük gölcükler var. İçlerinde de küçük mü küçük kasnaklar. Tek tük yayılırken sırtını kuma vediği, devindiği için parlayan bıyıklılar... Onları yalnız ben gözlemlemiyorum. Çoktan gelmiş bir balıkçıl. Burada geceledi belki de. Bir gününü kurtardı doyunarak. Ürktü benden, havalandı, dere aşağı kıyıya, deniz yönüne uçuyor...

Dere aşağı insanı sevinçle, coşkuyla dolduran yalnız bir gündoğumu yolculuğum bitmek üzere. Doğanın erinçli seslerine yalnız ben eşlik etmiyorum, Kacaru mahallesin­den bu yana gül, hanımeli, ham tevek, mandalina, akasya, elma, kiraz... çiçeklerinin ko­kuları duyularımla, o güzelim seslerle kucaklaşıyor.

Kıyı yoluna, Görele- Giresun yoluna ulaştım. Doğuya, Görele yönüne doğru yürüyorum. On dakika sonra Kumyalı'daki evdeyim. Tıraş, giyinme, bişiler atıştırma... televizyon açma kapama... Kitaplıkta bir iki kitaba göz atma... Usa düşüveren bir başlığa, bir sayfaya bakma... Sekize çeyrek kala çıkıyorum evden. On dakika olmadan Medik Çayevindeyim.

Ahmat Torun gelmiş. Mehmet Çolak gelmiş. Gökhan gelmiş. Gökhan Torun, Ahmet'in oğlu. Onun aracıyla gideceğiz. O götürecek bizi. Bu kültür, gezi, sanat şölenine...

Ahmet'le meslektaşız. O da emekli öğretmen. Horan, kültür araştırmacısı. Horancı, horan öğreticisi. Türk Halk Oyunları Federasyonu Giresun İl Temsilcisi. Önemli bir çalışmayı tamamladı. Bizim köyü, Çürükeynesili kültür, sanat, tarih, sanatçı... özellik­leriyle kitaplaştırdı. Önümüzdeki aylarda Görele Belediyesi Kültür Yayını olarak kitaplaşacak...

Ahmet Torun Yusuf Kurt'un çalıştırdığı bir iki yıldır ünlenen, yirmiye yakın Karadenizli sanatçının "Görele Horan Klibi" çekmesine yol açan "Görele Horan Eki­binde" oynuyor. Kazım Maksutoğlu'yla, Mehmet Çolak'la, Yusuf Kurt'la, Salih Gör'le, Ke­mal Kepçeoğlu'yla, Mehmet Menteşe'yle, Murat Torun'la...

Gençlere örnek olarak, "yaşlansalar da ihtiyarlamayarak", Görele Horanını çok değerli, sevgili gençlere, geleceğimize aktararak...

Mehmet Çolak, "güzel yurdum" gezi arkadaşlarımdan. Halkoyuncularımızdan. Görele horancımız. "Görele horan Ekibi"nde oynuyor. O da yaşlansa da ihtiyarlamayanlardan. Bir de sürekli mani üretiyor... Defterler dolusu... Üç bini geçmiştir...

Sekizde çıkıyoruz yola. Kıyı yolundan Tirebolu. Nitelikli, çağa uygun yoldan. Keşkelerimiz var... Keşkelerimiz. Bu yol kıyı doldurularak, yok edilerek yapılmasaydı... Doğaya, bilime çevreye kulak asılsaydı... Halkovalı'dan, babamın yıllardır cumar­tesileri kasaplık yaptığı, et sattığı, bir iki kez de beni de getirdiği Halkovalı'da güneye dönüyoruz, Harşıt yoluna giriyoruz...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş