Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya
Bay Mustafa çağırdı dama oynamaya
Ormancı da gelir gelmez yıkar masaya
Söz anlamaz Ormancı da çekmiş kafaya
Aman Ormancı yaktın Ormancı
Köyümüze de bıraktın yoktan bir acı
Gevenes'in ortasında değirmen döner
Değirmenin de taşları (suları) dağından iner
Ormancı'ya atılan kurşun Tevfik'e değer
Tevfik'in acıları yürekleri deler
Aman Ormancı yaktın Ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı
Gevenes'in suları da hoştur içmeye
İçinde köprüsü var gelip geçmeye
Tevfik'imi de vurdular hiç mi hiçine
Yazık ettin Ormancı köyün iki gencine
Aman Ormancı yaktın Ormancı
Köyümüze bıraktın yoktan bir acı
Türküyü bilmeyeniniz yoktur sanırım. Muğla yöresi türkülerindendir. Gevenes'in (Çaybükü) köyünde 1946'da, Temmuzda, bir cinayet öyküsünden doğmuş yürekler yakan bir türküdür.
Köye görevli gelen Ormancı Mehmet (Sarı Mehmet)'in çıkardığı bir olayda Mustafa Şahbudak'ın tabancasından çıkan kurşunla köyün Muhtarı Tevfik Cezayir vurulur,
Muğla Devlet Hastanesi'ne götürülür, burada ertesi gün ölür. Olay büyük yankı uyandırır. Çok sevilen Muhtar'a yakılır türkü.
Türküyü yörenin tanınan adı Pisili Kemancı Tahir Usta yakar, bulunduğu ortamlarda söyler. Giderek türkü yöreye, derlendikten sonra da radyo aracılığıyla Türkiye'ye yayılır.
Ormancı'yı Muğla'nın önemli halkbilim araştırmacısı H. İlker Altınsoy romanlaştırmış. Böylece yerel bir acı olayı türkü boyutundan yazınsal türe, romana dönüştürmüş.
Köyü, köy çevresini, Muğla'yı, yörenin üretim ilişkilerini, toplumbilim gerçeklerini, bireylerin kişiliklerini, yörenin ekin değerlerini... adım adım gelişen olay içinde eriterek okuyucuya aktarıyor İlker Altınsoy. Doğayla, çevreyle iç içe günlük yaşamı içinde "ömür tüketen" yöre insanını yer yer betimlemelerle başarılı biçimde anlatıyor.
Beş Şehir'de Ahmet Hamdi Tanpınar yanılmıyorsam Anadolu'nun romanı türkülerdir, anlamında bir tümce kurar. Değerli daldaşım H. İlker Altınsoy tam tamına da bunu denemiş, başarılı olmuştur.
İlker Altınsoy'un çekici, sürükleyici yer yer abartmadan yerel dil özelliklerini de yansıtıcı roman dilini başarılı buldum. Bu dilde Trabzon Fatih Eğitimden öğretmenimiz Rasim Şimşek'in izlerini gördüğümü belirteyim. Böylece Altınsoy'un "yazar, ozan" geleneği olan Fatih Eğitimli olduğunu da vurgulamalıyım.
Muğla 1964 doğumlu Altınsoy. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. Halkbilimci. Yazar. Muğla yöresini araştırıyor yıllardır. Yazıyor. Anlatıyor. Konuşuyor. Yörenin ekin, halkbilim ürünlerini, değerlerini unutulmaktan kurtarıyor...
Kerimoğlu, Karaova Düğünü, Muğla Manileri, Ormancı; Özümüz, Sözümüz, Sazımız, Gökyörük, Muğla Türküleri ve Öyküleri, Çalgılarımız, Çalgıcılarımız H. İlker Altınsoy'un yayımlanmış yapıtları.
Trabzon'a gelen daldaşım H.İlker Altınsoy bana da uğradı. Tanıştık. Yapıtlarını imzaladı. "Değerli folklor araştırmacısı, ağabeyim Hayrettin Günay'a en derin saygılarımla..." tümcesiyle...
Altınsoy'un yeni araştırmalarında, yapıtlarında buluşmak dileğiyle...