1964'te doğan Ali Dilki, Göreleli sanatçılardan. 1980'de başlamış şiire. Nice emekler vermiş. Okuyarak, yazarak kendini sürekli geliştirmiş. Yenilemiş kendini. Aşmış giderek önceki yazdıklarını.
Ulusal şiir ölçümüz heceyle aktarıyor duygularını, düşüncelerini, gözlemlerini Ali Dilki. Köklerini Karacaoğlanlardan, Pir Sultan Abdallardan, Seyranilerden, Mahzunilerden alan çağdaş şiirimizden de uzak düşmeyen, insanı hemencecik sarıveren bir şiir Ali Dilki'nin ki.
Kendini daha çok "ozanlık" geleneği içinde duyumsadığı için tapşırma da kullanıyor önemli ozanımız: Aleni Ali o.
Yapıtlarındaki yaşam öyküsünden öğreniyoruz nerede yazdıklarını. İlk şiirlerini Size dergisinde yayımlamış. Bir süre Akşam gazetesinde editörlük yapmış.
Şiirlerinin, yazılarının yayımlandığı dergiler, gazeteler: Cumhuriyet, Milliyet, Aydınlık, Sabah, Sözcü, Hey, Hayat, Gönül Eri... Kimi dergilerde de yayın yönetmenliği yaptığını biliyoruz Ali Dilki'nin.
Ali Dilki'nin birçok şiiri bestelenmiş. Şarkı olmuş. Ondan bestelenen kimi şarkılar TRT repertuarına girmiş. Onur Akın'ın bestesi olan Ak Dediler Kara Çıktı'nın sözleri, şiiri, Ali Dilki'nin.
"2015 yılında yedi artı bir arkadaşıyla Yaşader'i (Yedi Sanat Derneği) kurmuş, halen derneğin yönetim kurulu başkanlığını yürütmektedir. "Ali Dilki'nin 2016'da Kültür Bakanlığı Halk Şairi sanını aldığını da ekleyeyim.
İlk tümcede Ali Dilki'nin Göreleli olduğunu vurgulamıştım. Burada iyici pekiştireyim: O; bağlama, kemençe de çalmakta...
Aylar önce konuştuk değerli ozanımızla. Telefon etmişti. Birbirimizi tanıyorduk yazdıklarımızdan. İlk konuşmamızdı bu. Şiir, yazın, sanat, ekin... Yurdumuz, Cumhuriyetimiz... Yazarlar. Yapıtlar. Sanatçı sorumluluğu... Okuyan, düşünen, eli kalem tutan... başka ne konuşacak...
İki yapıtını gönderdi Ali Dilki, imzalayarak: BİR KOLTUKTA ÜÇ KARPUZ, ŞEKER HASTALARI BALERİN OLUR.
Ali Dilki çok güçlü, başarılı bir taşlamacı. Şiirimizin, yazınımızın köklerini yüzyıllarca ötelerden aldığı bu damarın önemli, kalıcı, yaşayacak adı.
2018'de yayımlanan Şeker Hastaları Balerin Olur yapıtı "şeker" izleği üstüne üretilmiş" onlarca başarılı taşlamadan oluşuyor: "Sonunda başardım geç oldu amma / Hayatımdan üç beyazı çıkardım / Bırakması hayli güç oldu amma / Hayatımdan üç beyazı çıkardım / İlk önce ekmeği böreği attım / Peşinden şekerli çöreği attım / Sonra da balkondan tuzu fırlattım / Hayatımdan üç beyazı çıkardım / Biri şekerimi azdırıyordu / Biri tansiyonu kızdırıyordu / Biri de canımdan bezdiriyordu/ Hayatımdan üç beyazı çıkardım / Aleni Ali der bu hayat darmış / Hastalık başıma bir bela sarmış / Oh be bu dünyada rahatlık varmış / Hayatımdan üç beyazı çıkardım."
Şeker Hastaları Balerin Olur: "Gece gizli gizli kalkar yataktan / Şeker hastaları balerin olur/ Bütün yemekleri alır mutfaktan / Şeker hastaları balerin olur / Herkes yatsa bile o asla yatmaz / Yemek etrafına kimse uğratmaz / Benim diyen kapkaççıyı aratmaz / Şeker hastaları balerin olur / Hele bir görmesin etli ekmeği / Tavada pişirir kuzu bifteği / Talan eder baştanbaşa mutfağı / Şeker hastaları balerin olur / Aklı gider bal kaymağı görünce / Gönlü olur ekmeğine sürünce / Kendisine bir ziyafet verince / Şeker hastaları balerin olur/ Karıştırır dolapları tereği / Kimseye kaptırmaz asla böreği / Yaptıkları hastalığın gereği / Şeker hastaları balerin olur / Eşinden yese de üç beş oklava / Vız gelir bir tepsi ballı baklava / Ölüm onun için havadır hava / Şeker hastaları balerin olur / Önüne gelse de on kase sütlaç / Yine gözü doymaz güllaç der güllaç / Bunlar onun için ilaçtır ilaç / Şeker hastaları balerin olur/Bütün yiyor ne ekmeği diliyor / Tabakları hep süpürüp siliyor / Hırsızlığın alasını biliyor / Şeker hastaları balerin olur / Hiç fark etmez saat kaç ise eğer / Huzursuzluk yapar aç ise eğer / Yemek yapılmamış geç ise eğer / Şeker hastaları balerin olur/ Kapağını açtığında şaşırır / O anda elinden yere düşürür / Dolmaları tencereden aşırır / Şeker hastaları balerin olur / İştahı kabarır elma soyunca / Hep tıkanıp durur gece boyunca / Siniri yatışır karnı doyunca / Şeker hastaları balerin olur / Aleni: Kendini kasarak yürür / Çıtı bile çıkmaz susarak yürür / Parmak uçlarına basarak yürür / Şeker hastaları balerin olur."
Bir Koltukta Üç Karpuz 2015'te yayımlanmış. Toplumsal, yönetimsel, bireysel taşlama türlerinin başarılı örnekleri. Ali Dilki demek, taşlama demek. Aziz Nesin'i, Ümit Yaşar Oguzcan'ı, Ahmet Kaçar'ı anımsatan onlarla taşlamanın bitmediğini düşündüren örnekler var yapıtta. Ali Dilki bu yapıtıyla günümüzün gerçeklerini güldürü diliyle saptıyor. Belgeliyor. Bunlar ileride toplumsal yapımızı çözümleyecek belgeler niteliğinde. Fuzuli'nin, Fikret’in ünlü dizeleri gibi...
Ali Dilki andığım yapıtlar dışında Hortumcuya Para Lazım (2006) , Bir Avuç Kaldık(2010) Aşkı Ayağına Getirdim (2012), Kumpasa Geldik (2014) yapıtlarıyla da biliniyor. Nice şiirlerine tanık olacağımız önemli sanatçı Ali Dilki yazımızı Yüzük Parmağıyla bitirelim: "Adın batsın gözün çıksın fakirlik / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın / Yine coştu kalem coştu şairlik / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın / Mutluluk ruhuma çizili idi / Sevgisi kalbime kazılı idi / Sevdiğimin adı yazılı idi / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın/ Sırtımda yıllardır kader kaması / Bozuldu çehremin bütün şeması / Fakatı, lakini yoktur aması / Yüzük parmağımı bomboş bıraktır / Bir türlü bırakmaz dert denen kene / Yakama yapıştı bırakmaz yine / Dile kolay dostlar tam yirmi sene / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın / Talihime çatmak zorunda kaldım / Geçmişine atmak zorunda kaldım / Sıkıştım da satmak zorunda kaldım / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın / Ali der; garibi söyle kim bildi? / Gözlerimden akan yaş değil seldi / Ev sahibi yine kapıya geldi / Yüzük parmağımı bomboş bıraktın"