1.
Mehmet Kaçar telefon etti İzmir'den. Ozan Dursun Ali Akinet geliyormuş. Tirebolu'da, dedi. On dakikada geçtim okul yanına. Cillioğlu-Sağlık köyü mezarlığına.
Yarım saat sonra geldi Dursun Ali Akinet, oğlunun aracıyla. İndiler. İlk karşılaşma, tanışma sözcükleri... Aracı okulun yanında bıraktık. Yürüyerek çıktık "mezarlığın" başına. Giriş. Pınar. Kahvecioğulları... Kacaroğulları... Ahmet Kaçar'ın anası, kardeşi, kız kardeşi, halası, ağabeyi, yengesi... Amcası, yakınları...
Dua ettik, fotoğraf çekildi. Durmadan konuşuyoruz. Her tümce Ahmet Kaçar'ın bir yönü, bir nüktesi, bir şakası, bir şiiri, bir şarkısı üstüne... Dursun Ali Akinet. Ahmet Kaçar'ı sevgiyle, saygıyla dile getiriyor...Yıllar önceki gelişinden söz ediyor. Ahmet Kaçar, çok "şeyler" anlatmış köyümüz üstüne. Köyün ekinini, türküsünü, şiirini, düdüğünü, bağlamasını, kemençesini, davulunu, zurnasını, düğününü, eğlencesini, konaklarını... yaratıcı insanlarını... Anımsadıklarıyla yineliyor Dursun Ali Akinet...
Okulun bahçesinde oturuyoruz epeyce. Sonra uğurlama. Artvin'e gidiyorlar. Oradan Erzurum'a geçecekler, Oradan da yurdumuzun iç yörelerini geze geze Fatsa'ya inecekler...
Bir gün sonra Nihat Öztürk'e telefon ediyorum. Dursun Ali Akinet'in Ahmet Kaçar "ziyaretini" anlatıyorum... Nihat, önemli ozanımıza ulaşıyor. Çekilen fotoğraflardan alıyor. Aldıklarını Yeşilgiresun gazetesine aktarıyor... Haber olsun. "Kayda geçsin" diye...
2.
Kurban Bayramı'nda Harun Yöndem yurduna, köyüne geldi. Görele'deyim, Terziali'deyim. dedi. Gün verdi. O günü Görele'ye ayırıyorum, dedi. Cillioğlu'nda oturduğumu biliyor. Ya ben geleyim ya da sen Görele'ye in dedi... Epey yıl girdi araya parkta oturmayı, "laf etmeyi" özlemişiz...
Harun Yöndem'le Hayrettin Günay bir araya gelmişse ne konuşulur... Türkülerimiz, çalgılarımız, ekinimiz, düğünümüz... Şiirler, öyküler... çekimler, belgeseller, radyo izlenceleri... Kısası yerelden ulusala sanatımız... müzik, yazın, oyun, resim... Dilimiz, Türkçemiz... Çepniliğimiz, Oğuzluğumuz, Türkmenliğimiz... Yaratıcılığımız... Yaşam biçimimiz... Üretimimiz. Sözcük, Türkçe yaratıcılığımız...
O BENİM GENÇLİĞİMDİ'yi veriyor Harun Yöndem, Sevgili Hayrettin Günay'a en iyi dileklerimle, Haziran, 2024,Görele... Tümceleriyle...
Öykülerini kitaplaştırmış sanatçı. Bir ara söz önemli öykücümüz Naim Tirali üstüne konuyor. Bu öykülerime güveniyorum, diyor Harun Yöndem... Tirali'den aşağı değildir... En kısa sürede okuyacağımı, değerlendireceğimi, Yeşilgiresun'daki köşemde O BENİM GENÇLİĞİMDİ'yi yazacağımı söylüyorum...
Kültür Hazinemiz KEMENÇEMİN ÜSTÜNE yapıtımdan söz ediyorum. Yapıtın içinde sen de varsın, diyorum... Teşekkür ediyor.. Çayları Harun Yöndem ödüyor, ben seni çağırdım diyerek... Ayrılıyoruz. O Terziali'ye ben Cillioğlu(Sağlık, Çürükeynesil)'na yöneliyoruz.
Dükkana geliyorum oğlum Özgür Yetkin Günay'dan bir kitap getirmesini istiyorum. Harun Yöndem Kardeşim'e imzalıyorum... Harun Yöndem gelince verirsin diyorum, Özgür'e...
3.
1992'de yitirmiştik Cevdet Kudret'i... Otuz iki yıl olmuş... Bir daha gelmemek üzere gitmiş...Yapıtları, yapıtları yaşıyor, yaşayacak... Okuyanı bilgilendirecek, ışık saçacak okuyana... Dil, kültür, yazın... öğrencilerine... Dil, kültür, yazın araştırmacılarına... Neyi araştırırsan araştır Cevdet Kudret kaynağı çıkacak karşına...
Yazın tarihi, ortaoyunu, karagöz... Türk öykücülüğü, Türk romancılığı, yazın eleştirimiz, denemeciliğimiz, Türkçe araştırmacılığımız... Lise Türk Dili ve Edebiyatı Ders kitabı... neyi araştırırsak araştıralım onun yazdıkları önemli... Öğretmenimiz...
Tüm yazanların öğretmeni, tüm yazanların... Cevdet Kudret...
Anasayfa
Yazarlar
Hayrettin Günay
Yazı Detayı
Bu yazı 371+ kez okundu.
DEĞİNMELER
1.
Mehmet Kaçar telefon etti İzmir'den. Ozan Dursun Ali Akinet geliyormuş. Tirebolu'da, dedi. On dakikada geçtim okul yanına. Cillioğlu-Sağlık köyü mezarlığına.
Yarım saat sonra geldi Dursun Ali Akinet, oğlunun aracıyla. İndiler. İlk karşılaşma, tanışma sözcükleri... Aracı okulun yanında bıraktık. Yürüyerek çıktık "mezarlığın" başına. Giriş. Pınar. Kahvecioğulları... Kacaroğulları... Ahmet Kaçar'ın anası, kardeşi, kız kardeşi, halası, ağabeyi, yengesi... Amcası, yakınları...
Dua ettik, fotoğraf çekildi. Durmadan konuşuyoruz. Her tümce Ahmet Kaçar'ın bir yönü, bir nüktesi, bir şakası, bir şiiri, bir şarkısı üstüne... Dursun Ali Akinet. Ahmet Kaçar'ı sevgiyle, saygıyla dile getiriyor...Yıllar önceki gelişinden söz ediyor. Ahmet Kaçar, çok "şeyler" anlatmış köyümüz üstüne. Köyün ekinini, türküsünü, şiirini, düdüğünü, bağlamasını, kemençesini, davulunu, zurnasını, düğününü, eğlencesini, konaklarını... yaratıcı insanlarını... Anımsadıklarıyla yineliyor Dursun Ali Akinet...
Okulun bahçesinde oturuyoruz epeyce. Sonra uğurlama. Artvin'e gidiyorlar. Oradan Erzurum'a geçecekler, Oradan da yurdumuzun iç yörelerini geze geze Fatsa'ya inecekler...
Bir gün sonra Nihat Öztürk'e telefon ediyorum. Dursun Ali Akinet'in Ahmet Kaçar "ziyaretini" anlatıyorum... Nihat, önemli ozanımıza ulaşıyor. Çekilen fotoğraflardan alıyor. Aldıklarını Yeşilgiresun gazetesine aktarıyor... Haber olsun. "Kayda geçsin" diye...
2.
Kurban Bayramı'nda Harun Yöndem yurduna, köyüne geldi. Görele'deyim, Terziali'deyim. dedi. Gün verdi. O günü Görele'ye ayırıyorum, dedi. Cillioğlu'nda oturduğumu biliyor. Ya ben geleyim ya da sen Görele'ye in dedi... Epey yıl girdi araya parkta oturmayı, "laf etmeyi" özlemişiz...
Harun Yöndem'le Hayrettin Günay bir araya gelmişse ne konuşulur... Türkülerimiz, çalgılarımız, ekinimiz, düğünümüz... Şiirler, öyküler... çekimler, belgeseller, radyo izlenceleri... Kısası yerelden ulusala sanatımız... müzik, yazın, oyun, resim... Dilimiz, Türkçemiz... Çepniliğimiz, Oğuzluğumuz, Türkmenliğimiz... Yaratıcılığımız... Yaşam biçimimiz... Üretimimiz. Sözcük, Türkçe yaratıcılığımız...
O BENİM GENÇLİĞİMDİ'yi veriyor Harun Yöndem, Sevgili Hayrettin Günay'a en iyi dileklerimle, Haziran, 2024,Görele... Tümceleriyle...
Öykülerini kitaplaştırmış sanatçı. Bir ara söz önemli öykücümüz Naim Tirali üstüne konuyor. Bu öykülerime güveniyorum, diyor Harun Yöndem... Tirali'den aşağı değildir... En kısa sürede okuyacağımı, değerlendireceğimi, Yeşilgiresun'daki köşemde O BENİM GENÇLİĞİMDİ'yi yazacağımı söylüyorum...
Kültür Hazinemiz KEMENÇEMİN ÜSTÜNE yapıtımdan söz ediyorum. Yapıtın içinde sen de varsın, diyorum... Teşekkür ediyor.. Çayları Harun Yöndem ödüyor, ben seni çağırdım diyerek... Ayrılıyoruz. O Terziali'ye ben Cillioğlu(Sağlık, Çürükeynesil)'na yöneliyoruz.
Dükkana geliyorum oğlum Özgür Yetkin Günay'dan bir kitap getirmesini istiyorum. Harun Yöndem Kardeşim'e imzalıyorum... Harun Yöndem gelince verirsin diyorum, Özgür'e...
3.
1992'de yitirmiştik Cevdet Kudret'i... Otuz iki yıl olmuş... Bir daha gelmemek üzere gitmiş...Yapıtları, yapıtları yaşıyor, yaşayacak... Okuyanı bilgilendirecek, ışık saçacak okuyana... Dil, kültür, yazın... öğrencilerine... Dil, kültür, yazın araştırmacılarına... Neyi araştırırsan araştır Cevdet Kudret kaynağı çıkacak karşına...
Yazın tarihi, ortaoyunu, karagöz... Türk öykücülüğü, Türk romancılığı, yazın eleştirimiz, denemeciliğimiz, Türkçe araştırmacılığımız... Lise Türk Dili ve Edebiyatı Ders kitabı... neyi araştırırsak araştıralım onun yazdıkları önemli... Öğretmenimiz...
Tüm yazanların öğretmeni, tüm yazanların... Cevdet Kudret...
Ekleme
Tarihi: 04 Ağustos 2024 - Pazar
DEĞİNMELER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.