Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

CUMHURİYET'İMİZ 100 YAŞINDA (I)

4 Kasım 1998'deki Yeşilgiresun gazetesindeki 75.YIL SEVİNCİ başlıklı yazımın baş­langıcı: "Kutlamalar, şölenler, bayramlar; mutlu anların, mutlu başlangıçların, birlikteliklerin, ortak güzelliklerin yaşatılmasında anıların yenilenmesinde, yeşertilmesinde çok önemli işlevi olan etkinliklerdir. İnsanın günlük yaşamında yer alan birçok mutlu başlangıç vardır. Bunların anılması, kutlanması üç beş dostun sıcaklığı çevresinde sürüp gider. Ulusal, toplumsal mutlulukla­rın kutlanması ise milyonları kucaklayan, milyonca yüreği tek yüreğe dönüştürün güzelin güzeli görüntülerdir. Cumhuriyet Bayramımız büyük coşkuları her yıl yaşatırdı ama bu yılın önemi, bu yılın anlamı daha başka... ONUNCU YIL KUTLAMALARI da özel önem taşımıştır. ONUNCU YIL MARŞI ile ONUNCU YIL NUT­KU o coşku dolu günlerin yansımasıdır. ELLİNCİ YIL KUTLAMALARI da görkemliydi. 75.YILdayız şimdi. Coşkumuz, sevincimiz büyük... 100.YIL... 150.Yıl... sürüp gidecek benzer coş­kularla sonsuza dek..." ELLİNCİ YIL kutlamalarında liseyi bitirmiş yüksekokula başlamak üzere, gelecek yıl­ların mutluluğunu, umudunu taşıyan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e, TÜRKİYE CUMHURİYETİNE, ATATÜRK DEVRİMLERİNE, TAM BAĞIMSIZLIĞA, CUMHURİYETİN TEMELİ OLAN TÜRK KÜLTÜRÜNE... yürek­ten inanmış, yürekten bağlı; bunlar için usu, bilimi öne çıkararak, bilimi usu yol gösterici sayarak "bir şeyler" karalamaya çalışan bir cumhuriyet, ATATÜRK genciydim. Radyolu yıllardı. İyi, özenli radyo dinleyicisiydim. TRT Diyarbakır Radyosu Cumhuri­yetin 50.yılı için dinleyiciler arasında şiir yarışması açmıştı. O yıllarda çok az düz­yazı boyuna "şiir" yazıyordum. Yarışmaya katılmak için özenle kurduğum dizeleri BİR SAVAŞ SONA ERDİ ve BİR SAVAŞ BAŞLADI başlığıyla Nisan 1973'te tamamlamıştım. "Şiiri" çizgisiz kağıda dolma kalemle özenle yazarak Diyarbakır Radyosuna gönderdim... Orada kuru­lan seçiciler kurulu gelenleri değerlendirmiş, YEDİ şiirin elenmekten kurtularak radyo" dan okunmasını kararlaştırmış. Sonuç yarışma izlencesinde açıklandı. Benimkiler de YEDİ ŞİİRİN içindeydi. Ne çok sevinmiştim. Şiirim ilk kez radyodan okunacaktı... Okunan şiir­ler dinleyicilerin oylarıyla seçilecekti. Yanılmıyorsam birinci olana radyo armağan edilecekti... Şiirleri kim okuyor dersiniz? Semih SERGEN, tiyatro sanatçısı Semih SERGEN... 3 Kasım gecesi okunacaktı benimki... "Yazma, şiir acemisi" benim yazdıklarımın rad­yodan, Semih SERGEN'CE okunması... İç durumumu anlamaya çalışın... Köy evimizde, 1960'lı yılların ortalarında alınan "radyomuzdan" dinleyecektik şiiri­mi. Babam Haşim Günay, kardeşlerim Selahattin, Halil; eşim Rafet... Öyle olmadı. Hiç de kestiremeyeceğiniz bir kentte dinledim şiiri. Erzurum'da. "Ön kayıt" için Erzurum'daydım. Görele'den Trabzon'a geçmiş, Erzurum için bilet kestirmiştim. Moloz'daki, Trabzon'da gecelemek zorunda kalanların yattığı Hasbi Palas'ta kalmış, sabah yedi buçukta Ulusoy'a bin­miş, öğleden sonra ilk kez gördüğüm Erzurum'da inmiştim. Hasan Ağabey, kaynım Hasan Kaçar karşılamıştı beni. Erzurum "Edebiyatı" bitirmek üzereydi. Evren kente gitmiş, ön kayıt ol­muştum. Yurtta kalıyordu Haşan Kaçar. Adını şimdi anımsayamadığım bir otele götürdü beni "Aydın orada kalıyor" dedi. "Fransızcayı" bitirmek üzere olan Aydın Karaahmetoğlu, yurt­tan çıkarılmış, otele geçmişti... Aydın Ağabey'in radyosundan dinledik "şiirimi". Övgüyle. şaşkınlık içindeydiler... "Hasan, enişten, okula giremese bile edebiyatçı olmuş" demişti Aydın Karaahmetoğlu. Aydın da Hasan da sonsuz uykularda, İstanbul'da... Semih SERGEN'in tok sesi kulaklarımda: Bir savaş sona erdi bir savaş Ulusun boynunu büken Her şeyini kaybetmişti ulus her şeyini Bir şey kazandık her şey olan Özgürlük... Özgürlük... Özgürlük... Özgürdük ebediyen.,,. Yoksulduk Bir anahtar vardı her şeyi açabilen Bir önder yeryüzüne yüzlerce yılda gelebilen Her yere hükmeden. Açmaya başladık kapıları
Ekleme Tarihi: 06 Ocak 2024 - Cumartesi

CUMHURİYET'İMİZ 100 YAŞINDA (I)

4 Kasım 1998'deki Yeşilgiresun gazetesindeki 75.YIL SEVİNCİ başlıklı yazımın baş­langıcı: "Kutlamalar, şölenler, bayramlar; mutlu anların, mutlu başlangıçların, birlikteliklerin, ortak güzelliklerin yaşatılmasında anıların yenilenmesinde, yeşertilmesinde çok önemli işlevi olan etkinliklerdir.

İnsanın günlük yaşamında yer alan birçok mutlu başlangıç vardır. Bunların anılması, kutlanması üç beş dostun sıcaklığı çevresinde sürüp gider. Ulusal, toplumsal mutlulukla­rın kutlanması ise milyonları kucaklayan, milyonca yüreği tek yüreğe dönüştürün güzelin güzeli görüntülerdir. Cumhuriyet Bayramımız büyük coşkuları her yıl yaşatırdı ama bu yılın önemi, bu yılın anlamı daha başka...
ONUNCU YIL KUTLAMALARI da özel önem taşımıştır. ONUNCU YIL MARŞI ile ONUNCU YIL NUT­KU o coşku dolu günlerin yansımasıdır. ELLİNCİ YIL KUTLAMALARI da görkemliydi. 75.YILdayız şimdi. Coşkumuz, sevincimiz büyük... 100.YIL... 150.Yıl... sürüp gidecek benzer coş­kularla sonsuza dek..."

ELLİNCİ YIL kutlamalarında liseyi bitirmiş yüksekokula başlamak üzere, gelecek yıl­ların mutluluğunu, umudunu taşıyan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e, TÜRKİYE CUMHURİYETİNE, ATATÜRK DEVRİMLERİNE, TAM BAĞIMSIZLIĞA, CUMHURİYETİN TEMELİ OLAN TÜRK KÜLTÜRÜNE... yürek­ten inanmış, yürekten bağlı; bunlar için usu, bilimi öne çıkararak, bilimi usu yol gösterici sayarak "bir şeyler" karalamaya çalışan bir cumhuriyet, ATATÜRK genciydim.
Radyolu yıllardı. İyi, özenli radyo dinleyicisiydim. TRT Diyarbakır Radyosu Cumhuri­yetin 50.yılı için dinleyiciler arasında şiir yarışması açmıştı. O yıllarda çok az düz­yazı boyuna "şiir" yazıyordum. Yarışmaya katılmak için özenle kurduğum dizeleri BİR SAVAŞ SONA ERDİ ve BİR SAVAŞ BAŞLADI başlığıyla Nisan 1973'te tamamlamıştım. "Şiiri" çizgisiz kağıda dolma kalemle özenle yazarak Diyarbakır Radyosuna gönderdim...
Orada kuru­lan seçiciler kurulu gelenleri değerlendirmiş, YEDİ şiirin elenmekten kurtularak radyo" dan okunmasını kararlaştırmış. Sonuç yarışma izlencesinde açıklandı. Benimkiler de YEDİ ŞİİRİN içindeydi. Ne çok sevinmiştim. Şiirim ilk kez radyodan okunacaktı... Okunan şiir­ler dinleyicilerin oylarıyla seçilecekti. Yanılmıyorsam birinci olana radyo armağan edilecekti... Şiirleri kim okuyor dersiniz? Semih SERGEN, tiyatro sanatçısı Semih SERGEN...
3 Kasım gecesi okunacaktı benimki... "Yazma, şiir acemisi" benim yazdıklarımın rad­yodan, Semih SERGEN'CE okunması... İç durumumu anlamaya çalışın...
Köy evimizde, 1960'lı yılların ortalarında alınan "radyomuzdan" dinleyecektik şiiri­mi. Babam Haşim Günay, kardeşlerim Selahattin, Halil; eşim Rafet... Öyle olmadı. Hiç de kestiremeyeceğiniz bir kentte dinledim şiiri. Erzurum'da. "Ön kayıt" için Erzurum'daydım. Görele'den Trabzon'a geçmiş, Erzurum için bilet kestirmiştim. Moloz'daki, Trabzon'da gecelemek zorunda kalanların yattığı Hasbi Palas'ta kalmış, sabah yedi buçukta Ulusoy'a bin­miş, öğleden sonra ilk kez gördüğüm Erzurum'da inmiştim. Hasan Ağabey, kaynım Hasan Kaçar karşılamıştı beni. Erzurum "Edebiyatı" bitirmek üzereydi. Evren kente gitmiş, ön kayıt ol­muştum. Yurtta kalıyordu Haşan Kaçar. Adını şimdi anımsayamadığım bir otele götürdü beni "Aydın orada kalıyor" dedi. "Fransızcayı" bitirmek üzere olan Aydın Karaahmetoğlu, yurt­tan çıkarılmış, otele geçmişti... Aydın Ağabey'in radyosundan dinledik "şiirimi". Övgüyle. şaşkınlık içindeydiler... "Hasan, enişten, okula giremese bile edebiyatçı olmuş" demişti Aydın Karaahmetoğlu. Aydın da Hasan da sonsuz uykularda, İstanbul'da...

Semih SERGEN'in tok sesi kulaklarımda:

Bir savaş sona erdi bir savaş
Ulusun boynunu büken
Her şeyini kaybetmişti ulus her şeyini
Bir şey kazandık her şey olan
Özgürlük... Özgürlük... Özgürlük...
Özgürdük ebediyen.,,.

Yoksulduk
Bir anahtar vardı her şeyi açabilen
Bir önder yeryüzüne yüzlerce yılda gelebilen
Her yere hükmeden.
Açmaya başladık kapıları

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş