1.
Olayı kişilerle, yerle, zamanla kurgulayarak kısa anlatma türüne "hikaye" denilmiş. I5.yüzyıldan günümüze birçok uygulayımı olmuş "hikaye"nin. Çehov, olay yerine "durum"u anlatmış öykülerinde. Bizde de "Küçük Şeyler"den başlayarak, Ömer Seyfettinden günümüze önemli öykücüler yetişti...
Hikaye terimi "Arapça" olduğu için Türkçeleştirme çalışmalarında türün Türkçesi "ÖYKÜ" olarak önerildi. Yıllar içinde bu Türkçe terim tutundu, benimsendi. Günümüzde de yazın derslerinde "öykü"yü kullanıyoruz" Hikaye"yi de... İkisini bir tümcede kullanmıyoruz ama...
Yakın tarihlerden birinde bir kitap geçti elime;.. "Fıkralar, Masallar, Öyküler, Hikayeler" gibi bir başlık... Bu başlıktan sonra elim varmadı sayfaları açmaya...
Kim bilir neler vardı içinde kızacağım, güleceğim; niye böyle kullandı ki... diyeceğim. Aynı sözcük ikisi. Biri Türkçe, biri Arapça... Hangisini yeğlersen yeğle... Bir diyeceğim yok.... İkisi yanyana olur mu?
"Mutlu mesut yıllar", "okul mektep öğrencisi", "öğretmen muallim geldi", "tabiat doğa insanı dinginleştiriyor", "konut bina" sorunu...denir mi?...
2.
Dil, söz ustası Tekin Sönmez. Şiirlerinde de düzyazılarında da... Romanlarında, incelemelerinde, gezi yazılarında, araştırmalarında, röportajlarında... okuyucunun ilk ayrımına vardığı "büyülü dili" olsa gerek.
İnceleme - Deneme - Tarih yazılarından oluşan Keşifler Kitabı öyle... Ankara Düşerken Erzurum ve Bardezbal dooruk Ailesi romanı da öyle... Aşk Asla Sürgün öyküleri... de.
3.
Ozan Zeki Kuruca (1923-1988)'dan iki şiir. Tirebolulu, Badalı Zeki Kuruca'dan:
Badanın Bayırı
Yurdumun toprağı çamur
Kepekle karışık hamur
Bazı yörelerinde hiç
Bazı yörelerinde dinmeyen yağmur.
Yağmurda yürüyüp giderken
Saat belki sabahtan da erken
Hamal gibi bulutları
Taşıyorum sırtımda
O kadar dik ki Bada Bayırı
Esen rüzgar ve yelken
Beni götürüyordu yukarı
Bu yolu ben yapmıştım
Dedemin ve Babamın hayrına
Kolay çıkılsın diye kolay uçulsun diye
Bu yolu ben yapmıştım
Bada bayırına I.I.I983 (Toplu Yapıtları, elin kapıları)
aşk şiiri
Sol böğrümde kurşun yarası
Akmakla bitmiyor kanım
madem ki seni sevdiğim için yedim madem ki kanım bu kadar kırmızı bir kurşun daha istiyor canım
12 Mart I988'de yitirdiğimiz Zeki Kuruca'yı saygıyla anıyorum.