1
Milliyet'in 25.7.1997 tarihli kesiğinden: "KAMİL SU'yu kaybettik. Eğitimci, yazar Mükerrem Kamil Su' yaşamını yitirdi.
I904'te Bursa'da doğan Su, öğrenimini Çapa Kız Öğretmen Okulu ve Gazi Eğitim Enstitüsünde tamamladı. Emekli olduğu 1956'ya kadar öğretmenlik yapan Su, bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığınca Ankara Radyosu Çocuk Saati'ni hazırlamakla görevlendirildi.
Yazın hayatına 1933'te başlayan Su'nun, Yarım Ay, Resimli Ay, Hayat, Okul ve Öğretmen adlı dergilerde yayınlanmış çok sayıda hikayesi; Cumhuriyet, Hürriyet, Son Posta, Zafer ve Ulus gazetelerinde yayımlandıktan sonra kitap haline getirilen 20'yi aşkın roman ve hikayesi var. Atlas Kitabevi'nin yayımladığı Hüseyin Rahmi Gürpınar'a ait 15 romanı sadeleştiren Su, Ankara ve İstanbul radyoları Çocuk Saati programlarında oynanmış çok sayıda çocuk oyunu yazdı. Su,1980'den bu yana şeref kartı sahibiydi."
2
Önemli ozan Ahmet Kaçar öleli altı yıl oldu. Onu 1990'larda yazdırdığı bir dörtlükle anıyoruz:
Görünür doğdu mu sabah yıldızı ufka meyilse
Işır binlerce şafaklar tanyerinden çok daha er
Karanlığın arkası var geceler yalan değilse
Son kırmızı göktaşıdır nihayetin bittiği yer
3
Bahtiyar Ağabey'i de anıyorum. Kaçar'ın arkadaşı, kuşaktaşı önemli ozan Bahtiyar Dayımoğlu'nu. Evinden çıkmış, yürüye yürüye, söyleşe söyleşe gazetemize, Yeşilgiresun'a gelmiştik.
Başyazarımız çok değerli Hasan Öğütçü'yle kucaklaşmıştık. Bahtiyar Ağabey ayaküstü yazdırmıştı "şiir ucunu"?
Doğu Karadeniz kıyısında Görele
En has gemicilerin çıktığı yer
En iyi kemençecilerin çıktığı yer
Doğu Karadeniz kıyısında Görele
Hasan Ali Yücel'in doğduğu yer
Bedri Rahmi'nin soluklandığı yer
Doğu Karadeniz kıyısında Görele
Koca şair Ahmet Kaçar'ın olduğu yer
Görele üstüne gelişmişti söyleşimiz.
Hasan Ağabey türkülerden, ozanlardan, spordan etkinliklerden, eğitimden, okullardan... Örneklerle unutulmaz kılmıştı söyleşimizi.
Bir daha ele geçmeyecek söyleşilerin saygın anısına anıyorum Hasan Öğütçü Ağabeyimi...
4
Yılların solduramadığı çiçekler var mıdır? Çiçeklenen gülmelerin küle döndüğü yıllar.
Pişman olunacak eylemler yeryüzünün evrenselliği mi?
Otuz yıl öncenin kır çiçeğiydin
Bunca yıl nasıl da solmadan durdun
Ne karlar eridi dağ başlarında
Yıldızlara karşı nasıl uyurdun
Ayrı dünyalarda türkü söylerdik
Küllendi büyülü gülümsemeler
Yıllar sonra kırık pişman bir bakış
Sana da bana da neler der neler