Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

DEDEMİN HÜZNÜ

Çarlık Rusya'sı işgali yaşayan dedelerin torunlarıyız. Doğu Karadeniz'in doğu­sundan Harşıt Çayı'na dek işgal görmüş dedelerin, ninelerin torunları... 1916-1918 yılları en güç iki yılıdır Görele'nin. Osmanlının yönetim anlayışının sonucu insanlarımız yoklukla, açlıkla, çıplaklıkla, salgınlarla, ağır vergilerle boğu­şurken bir de işgalin getirdiği acı koşullarla yüzleşmektedir... Bölgemizde, Görele'de yer yer direnişler, yer yer kurşuna dizmeler, yirmili otuz­lu kıyımlar olmuştur... Savaş, işgal, direniş ortamı bebekten yaşlıya var olanlarımızı acımasızca etkilemiştir... Bölgemizden, Görele'den Harşıt'ın batısına göçler olmuştur. Halkımızın "muhacirlik" dediği bu göçlerin Giresun, Ordu, Samsun... gibi illerde sonlandığı, göçenlerin yollar­da yaşamını yitirdiği, nice ağlatıların yaşandığı bilinmektedir. Bizim kuşak bu acı iki yılın öykülerini dinleyerek büyüdü o yılların gerçek tanıklarından, gerçek ya­şamda kalmayı başarabilenlerden... O karanlık, o ışıklı günler atma türkülere, türkülere, destanlara, deyimlere, atasözlerine yansıdı. Son yıllarda da yöremizde yetişen, yöremizi bilen yazarlar eliyle öy­külere, Oyunlara, romanlara; ozanlar eliyle şiirlere dönüşüyor... İlk örneği kemençemizin gelmiş geçmiş en büyüğü Karaman verdi. Trabzon'dan batıya göçenlerin acısını kemençesiyle, bağlamasıyla, kemanıyla, can verdiği çalgılarla uyumlu sesiyle türküleştirdi, sonsuzlaştırdı, belgeleştirdi: Trabzon'dan çıktım başım selamet Çavuşlu'ya geldim koptu kıyamet... (Görele'ye) İşgale karşı direnen "kadın yiğitimizin" anlatıldığı DURSUN ÇAVUŞ araştırmasını, DURSUN ÇAVUŞ oyununu I988'de yayımladım. Oyun iki kez Görele'de, bir kez İstanbul'da sergilendi... Yazar arkadaşım, eğitimci Fahri Şirin "işgal yılları", "Harşıt Savunması" konulu önemli oyunlar yazdı, bunları yönetti, sahneledi.. Beşikdüzü'nden, Vakfıkebir'den, Akçabat'tan, Trabzon'dan, Rize'den yazar koldaşla­rımız o yılları yansıtan öyküler, makaleler, romanlar... yayımladılar... Koldaşımız, önemli tarihçi yazar Ayhan Yüksel "makale, panel, bilgi şöleni..." ça­lışmalarıyla o yılları aydınlattı, belgeselleştirdi. Yazar arkadaşımız, tarihçi Seyfullah Çiçek özellikle "Topal Osman Ağa" öznelinde o günlere ışık tuttu, aydınlık getirdi... Eğitimci yazar, arkadaşımız, koldaşımız Erden Menteşeoğlu başta "Osman Ağa" olmak üzere yüzlerce yazı üretti... İnsanların yaşayışları, doğayla savaşımları, üretim ilişkileri, yönetim ilişkileri, duyguları, dünya görüşleri, kültür-sanat yaratmaları... "bireyin en geniş anlatıldığı" yazın türü romana yansır... Bu yazının, sanatın evrensel doğrularındandır... HÜZÜN RÜZGARLARI şiir yapıtıyla okuyucularımın tanıdığı PROF. DR. Mustafa USTA, bu kez yeni çalışması DEDEMİN HÜZNÜ'yle katkıda bulunuyor "o yıllara". "Gerçek hayat hikayesi" Dedemin Hüznü. Görele Çürükeynesil Köyü'nde 1902-1978 yıllarında yaşayan Fazlı Aydın'ın 1910-1920 yıllarındaki "muhacirlik" öyküsü anla­tılıyor. Fazlı Aydın'ın, "Fazlı Hoca"nın öyküsü "muhacirliğin" "şanslı öykülerinden". Nice bebeklerin, çocukların... yollarda yitip gittiği o yıllarda dirençli, yaşamda kal­ma şansını yakalamışlardandır Fazlı. Muhacirlik, kurtuluş, Cumhuriyet yıllarındaki ge­lişimi, birikimi, başarısı anlatılıyor yapıtta "Fazlı Hoca"nın ilk çocuğu Ayşe USTA'nın oğlu Prof.Dr.Mustafa Usta'nın tarihle edebiyatı bütünleştirdiği kurgusuyla, akı­cı anlatımıyla... Bölgemizin o yıllarını da sonraki yıllarını da günümüzdeki yaşamını da anla­tan öykücülere dahası romancılara gereksinimimiz var... Bilimsel çalışmaların, belge­sellerin... yanında öykülerin, romanların bambaşka önemi, bambaşka kalıcılığı var. Öykülerde, romanlarda birey, kişi var... Bireyin duyguları, kaygıları, mutlulu­ğu, mutsuzluğu, sevinci, hüznü var... Öykülerde, romanlarda "insan sıcaklığı", "insan sev­gisi" var. Mustafa Usta, Dedemin Hüznü'nde "acıyı, sevecenliği, sevgiyi, mutluluğu" bütünleş­tiriyor... Sevgili Mustafa, yazmayı sürdür... Geç kalmadın...
Ekleme Tarihi: 16 Eylül 2023 - Cumartesi

DEDEMİN HÜZNÜ

Çarlık Rusya'sı işgali yaşayan dedelerin torunlarıyız. Doğu Karadeniz'in doğu­sundan Harşıt Çayı'na dek işgal görmüş dedelerin, ninelerin torunları...
1916-1918 yılları en güç iki yılıdır Görele'nin. Osmanlının yönetim anlayışının sonucu insanlarımız yoklukla, açlıkla, çıplaklıkla, salgınlarla, ağır vergilerle boğu­şurken bir de işgalin getirdiği acı koşullarla yüzleşmektedir...
Bölgemizde, Görele'de yer yer direnişler, yer yer kurşuna dizmeler, yirmili otuz­lu kıyımlar olmuştur... Savaş, işgal, direniş ortamı bebekten yaşlıya var olanlarımızı acımasızca etkilemiştir...
Bölgemizden, Görele'den Harşıt'ın batısına göçler olmuştur. Halkımızın "muhacirlik" dediği bu göçlerin Giresun, Ordu, Samsun... gibi illerde sonlandığı, göçenlerin yollar­da yaşamını yitirdiği, nice ağlatıların yaşandığı bilinmektedir. Bizim kuşak bu acı iki yılın öykülerini dinleyerek büyüdü o yılların gerçek tanıklarından, gerçek ya­şamda kalmayı başarabilenlerden...
O karanlık, o ışıklı günler atma türkülere, türkülere, destanlara, deyimlere, atasözlerine yansıdı. Son yıllarda da yöremizde yetişen, yöremizi bilen yazarlar eliyle öy­külere, Oyunlara, romanlara; ozanlar eliyle şiirlere dönüşüyor...
İlk örneği kemençemizin gelmiş geçmiş en büyüğü Karaman verdi. Trabzon'dan batıya göçenlerin acısını kemençesiyle, bağlamasıyla, kemanıyla, can verdiği çalgılarla uyumlu sesiyle türküleştirdi, sonsuzlaştırdı, belgeleştirdi:
Trabzon'dan çıktım başım selamet
Çavuşlu'ya geldim koptu kıyamet...
(Görele'ye)
İşgale karşı direnen "kadın yiğitimizin" anlatıldığı DURSUN ÇAVUŞ araştırmasını, DURSUN ÇAVUŞ oyununu I988'de yayımladım. Oyun iki kez Görele'de, bir kez İstanbul'da sergilendi...
Yazar arkadaşım, eğitimci Fahri Şirin "işgal yılları", "Harşıt Savunması" konulu önemli oyunlar yazdı, bunları yönetti, sahneledi..
Beşikdüzü'nden, Vakfıkebir'den, Akçabat'tan, Trabzon'dan, Rize'den yazar koldaşla­rımız o yılları yansıtan öyküler, makaleler, romanlar... yayımladılar...
Koldaşımız, önemli tarihçi yazar Ayhan Yüksel "makale, panel, bilgi şöleni..." ça­lışmalarıyla o yılları aydınlattı, belgeselleştirdi.
Yazar arkadaşımız, tarihçi Seyfullah Çiçek özellikle "Topal Osman Ağa" öznelinde o günlere ışık tuttu, aydınlık getirdi... Eğitimci yazar, arkadaşımız, koldaşımız Erden Menteşeoğlu başta "Osman Ağa" olmak üzere yüzlerce yazı üretti...
İnsanların yaşayışları, doğayla savaşımları, üretim ilişkileri, yönetim ilişkileri, duyguları, dünya görüşleri, kültür-sanat yaratmaları... "bireyin en geniş anlatıldığı" yazın türü romana yansır... Bu yazının, sanatın evrensel doğrularındandır...
HÜZÜN RÜZGARLARI şiir yapıtıyla okuyucularımın tanıdığı PROF. DR. Mustafa USTA, bu kez yeni çalışması DEDEMİN HÜZNÜ'yle katkıda bulunuyor "o yıllara".
"Gerçek hayat hikayesi" Dedemin Hüznü. Görele Çürükeynesil Köyü'nde 1902-1978 yıllarında yaşayan Fazlı Aydın'ın 1910-1920 yıllarındaki "muhacirlik" öyküsü anla­tılıyor.
Fazlı Aydın'ın, "Fazlı Hoca"nın öyküsü "muhacirliğin" "şanslı öykülerinden". Nice bebeklerin, çocukların... yollarda yitip gittiği o yıllarda dirençli, yaşamda kal­ma şansını yakalamışlardandır Fazlı. Muhacirlik, kurtuluş, Cumhuriyet yıllarındaki ge­lişimi, birikimi, başarısı anlatılıyor yapıtta "Fazlı Hoca"nın ilk çocuğu Ayşe USTA'nın oğlu Prof.Dr.Mustafa Usta'nın tarihle edebiyatı bütünleştirdiği kurgusuyla, akı­cı anlatımıyla...
Bölgemizin o yıllarını da sonraki yıllarını da günümüzdeki yaşamını da anla­tan öykücülere dahası romancılara gereksinimimiz var... Bilimsel çalışmaların, belge­sellerin... yanında öykülerin, romanların bambaşka önemi, bambaşka kalıcılığı var.
Öykülerde, romanlarda birey, kişi var... Bireyin duyguları, kaygıları, mutlulu­ğu, mutsuzluğu, sevinci, hüznü var... Öykülerde, romanlarda "insan sıcaklığı", "insan sev­gisi" var.
Mustafa Usta, Dedemin Hüznü'nde "acıyı, sevecenliği, sevgiyi, mutluluğu" bütünleş­tiriyor... Sevgili Mustafa, yazmayı sürdür...
Geç kalmadın...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş