Sesimizi yükselterek ve birlikte hareket ederek geleceğimizi korumamız mümkündür”

Harşit Vadisi Platformu tarafından madencilik faaliyetlerinin başlayacağı Tirebolu Şenyuva köyü Garigen tepesinde düzenlenen Vahşi Madenciliğe Hayır Mitingi’ne il Genel Meclisi Üyeleri Eyüp Çiftçi, Semin Aydın, İl Başkan Yardımcısı Alihan Bektaş ve Tirebolu, Görele, Espiye, Yağlıdere ilçe örgütleri ile katılan CHP Giresun İl  Başkanı Dr. Gökhan Şenyürek” Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana devletimizin ilgili kurumları; insan ve canlı yaşamı, çevre, ekolojik denge, tatlı su kaynakları, alt ve üst yapıların korunması gibi birçok unsuru gözeterek dengeli ve sürdürülebilir bir maden politikası uygulamıştır. AKP iktidarının ardından ise birçok alanda olduğu gibi kanunlarda yapılan değişikliklerle; canlı ve çevre yaşamı açısından kritik öneme sahip değerler hiçe sayılarak ülkemizin tüm yeraltı kaynakları yabancı ve yandaş şirketlere peşkeş çekilmiştir.  AKP iktidarı öncesi 79 yıllık dönemde verilen maden ruhsat sayısı 1186 iken, son 15 yılda 386 bin yeni maden ruhsatı verilerek yurdumuzun dört bir yanında havamız, suyumuz, toprağımız, insanımız zehirlenmeye, açık ‘Ekokırım Suçu’ işlenmeye başlanmıştır. Vahşi madencilik, Türkiye'nin birçok yerini tehdit eden bir sorundur. Madenlerin kontrolsüz ve yasadışı şekilde işletilmesi, toprağa, suya ve havaya büyük zarar vermekte, maden atık alanlarının genişletilmesi bu sorunu daha da derinleştirmektedir. Maden atıklarının sızması ve tozlanması, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesine yol açmakta, tarım arazilerini ve içme su kaynaklarını kullanılamaz hale getirmektedir. Maden faaliyetlerinden kaynaklanan toz ve emisyonlar, hava kirliliğine neden olmakta, solunum yolu hastalıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Maden faaliyetleri için orman alanlarının tahrip edilmesi, bölgenin biyolojik çeşitliliğini tehdit etmekte, tarım ve turizm gibi yöresel geçim kaynaklarına zarar vermektedir. Alagöz Madenciliği'nin maden atık alanını genişletme planları, bu riskleri daha da artırmakta, Genişletilmiş atık alanı, daha fazla toprak ve su kirliliğine, hava kirliliğine ve orman tahribatına yol açmaktadır. Ayrıca, atık havuzu çökmesi veya sızması gibi bir kaza, bölgede felakete yol açabilir. Bu nedenle, maden atık alanının genişletilmesi planlarının iptal edilmesi ve madenlerin faaliyetlerini çevreye vermeyecek şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. Erzincan İliç'te yaşanan maden faciası, vahşi madenciliğin ne tür sonuçlara yol açabileceğinin acı bir örneğidir. Bu faciada onlarca insan hayatını kaybetmiş ve bölgede büyük bir çevre felaketi yaşanmıştır. Köylerimizi ve çevremizi korumak için hepimize görev düşmektedir. Sesimizi yükselterek ve birlikte hareket ederek geleceğimizi korumamız mümkündür” dedi goreleden haber-medya