Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Dr.Hüsnü Bozkurt, Türkiye' nin tarikatların ve cemaatlerin güdümüne giren bir ülke haline gelmeye başladığı endişesini dile getirerek," Adliyelerde bile şeriat-hilafet çığlıkları atılıyor ve buna müdahale bile edilmiyor. Bu gidiş gidiş değil, Cumhuriyet tehlikede" uyarısında bulundu.
Bir açıklama yapan Bozkurt,
" 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilan edilmesinin hemen ardından 3 Mart 1924' te kabul edilen 3 Temel Devrim Yasası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin " Laik Hukuk Devleti niteliğini belirleyen ilk adım oldu.Oysa bugün kimi iktidar mensupları din kurallarını hayatın merkezlerine yerleştirmekten söz etmekte, İslam'ın esası olduğunu söyleyerek şeriat çağrılarına örtülü destek vermekte, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden hilafet istekleri dillendirilmekte, Anayasa çiğnenmektedir." dedi.
Açıklamasında eğitim sisteminin tehlikeli bir mecraya sürüklendiği uyarısında da bulunan Bozkurt, şunları kaydetti:
" Tarikatlar ve cemaatler devlet kadrolarında, okullarda toplumda cirit atmakta, sokaklarda, hatta adliye koridorlarındaki şeriat- hilafet höykürmeleri takipsiz bırakılmaktadır.Diyanet' inde kendini Şeyhüislam sayan eli kılıçlı yöneticileri İslam' a büyük zarar vermekte, din dışı fetvalarıyla halkımızı dinden soğutmaktadır.Atatürk' ün kurduğu bu kurum, akıl dışı icraatlarıyla 100 yıllık laik Cumhuriyeti, Ortadoğu tipi bir din devletine dönüştürme planının değirmenine su taşımaktadır. Bugün sözde hanedan düğünlerinde, Atatürk'e "soysuz" diyen tarih cahili hayasızlar kollanmakta, kendince din uydurup fitne saçan hoca kılıklı hadsizler korumalarla ekran ekran dolaştırılmaktadır.
Gelelim eğitime; Osmanlı'yı batıran bilim düşmanı kafaların derslere sokulması, sınıflara maket mezarlar getirilmesi, adeta kindar nesiller yetiştirmeye yönelik müfredatımız , ÇEDES ve benzeri projeler, tarikat protokolleri, ne yazık ki bunların hepsi günümüzde yaşanıyor.Ne acıdır ki; ilkokul öğrencilerini, Cumhuriyet şehidimiz Kubilay' ı katledip kafasını kesen şeriatçı alçakların mezarına götüren müftüler bile var. Cumhuriyet eğitim sisteminin 100 Yıl öncenin çok akıl ve bilim dışı çıkmazlarla soluksuz bırakılması, ne büyük gaflet, ne büyük affedilmez delalet, ne tarifsiz bir acıdır. Atatürk'ün "eğitimdir ki, bir milleti ya özgür bağımsız şanla yüksek bir topluluk halinde yaşatır, ya da esaret ve sefalete terk eder" sözleriyle yaşamsal önemine işaret ettiği 'Bilimsel Eğitim Sistemi' yeniden hayat bulmadan, Aydınlanma Devrimleri yeniden devletin temeline yerleştirilmeden, Cumhuriyet kuruluş ayarlarına dönmeden hiçbir sorunumuzu aşamayacağımız artık aşikardır. Siyaset kurumunu, yargı, yasama ve yürütme organlarını, her düzeyde devlet yönetimlerini uyarıyoruz! Bu gidiş iyi bir gidiş değildir! Sonu Afganistan olmaktır, Irak, Suriye ve Libya gibi felakete sürüklenmektir. Atatürk'ün, 'tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz. Görürsünüz ki milletleri mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din örtüsü altında küfür ve melanetten gelmiştir' uyarısını unutmayın! Atatürkçü Düşünce Derneği; Yeniden Atatürk Cumhuriyeti'ne ulaşma kararlılığı ile Gençliğe Hitabe' den aldığı görevinin başındadır.Atatürk' ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti' ni sonuna kadar savunmakta da kararlıdır."